Dağıtım Şirketlerine 'Çatı Santralleri İçin Hazır Olun' Uyarısı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Bayraktar: '(Çatı güneş santralleri) Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği ve dağıtım şirketlerini kara kara düşündürecek günler bekliyor. Şirketler, artık dağıtık bir enerji üretim sistemini devreye almaya başlayacaklar' 'Bunu UBER'e benzetiyorum. Nasıl UBER 'yıkıcı inovasyon' dediğimiz şeyi yaptıysa, dağıtım şirketleri de çatılarla birlikte yıkıcı bir inovasyonla karşılaşabilir. Buna hazırlananlar ayakta kalabilir, hazırlanamayanlar sıkıntı yaşayabilir'

İSTANBUL – Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Alparslan Bayraktar, çatılara kurulacak güneş enerjisi santrallerinin elektrik dağıtım şirketlerini 'kara kara' düşündüreceğini belirterek, "Şirketler, artık dağıtık bir enerji üretim sistemini devreye almaya başlayacaklar. Bildiğimiz tüm iş modeli değişecek. Bunu UBER'e benzetiyorum. Nasıl UBER 'yıkıcı inovasyon' dediğimiz şeyi yaptıysa, dağıtım şirketleri de çatılarla birlikte yıkıcı bir inovasyonla karşılaşabilir. Buna hazırlananlar ayakta kalabilir, hazırlanamayanlar sıkıntı yaşayabilir." dedi.

Bayraktar, MÜSİAD tarafından düzenlenen "Enerjide Dijitalleşme" konulu toplantıda yaptığı konuşmada, enerji sektörünün dönüşüm sürecinden geçtiğini, bu dönüşümde arz güvenliği ve iklim değişikliğinin iç içe geçen iki önemli kavram haline geldiğini söyledi.

Özellikle yenilenebilir enerji teknolojilerindeki gelişmeler sonucunda maliyetlerin hiç kimsenin hesap edemeyeceği şekilde düştüğüne dikkati çeken Bayraktar, "İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında fosil kaynaklardan üretimi belli bir seviyeye indirmek gerekiyor. Bu, pratikte 100 trilyon dolarlık varlığın toprağın altında kalması demek. 100 trilyon dolarlık varlığınız varsa ve size 'bunu çıkarmayın' deniliyorsa, bu, dünyada neden iklim değişikliğiyle ilgili büyük bir gürültü koptuğunu da anlatıyor. Bu büyük dönüşümün sancılı olacağı çok net." diye konuştu.

Bayraktar, dönüşümün beklenenden daha yoğun ve hızlı bir şekilde yaşanacağını, Amerika ile Çin'in bu anlamda çok önemli iki ülke olduğunu söyledi.

Türkiye'de de yerli kömürün yanı sıra yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretiminin giderek arttığına işaret eden Bayraktar, torba yasa ile vergi muafiyeti getirilen çatı güneş santrallerinin gelecek dönemin önemli konularından olacağını belirtti.

Bayraktar, söz konusu çatı santralleriyle elektrik üretiminin daha dağıtık hale geleceğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği ve dağıtım şirketlerini kara kara düşündürecek günler bekliyor. Şirketler, artık dağıtık bir enerji üretim sistemini devreye almaya başlayacaklar. Bildiğimiz tüm iş modeli değişecek. Bunu UBER'e benzetiyorum. Nasıl UBER 'yıkıcı inovasyon' dediğimiz şeyi yaptıysa, dağıtım şirketleri de çatılarla birlikte yıkıcı bir inovasyonla karşılaşabilir. Buna hazırlananlar ayakta kalabilir, hazırlanamayanlar sıkıntı yaşayabilir. Bugün artık üreticilerin de rolü değişiyor. Herkes bin megavatlık elektrik üretim santrali yapmak zorunda değil. Elektrikli araçların da sisteme entegrasyonu yapılacak. Tabii burada önemli araçlardan biri dijitalleşme ama dijitalleşmede de en önemli riskler siber güvenlik. O yüzden, dijitalleşmede doğru teknolojiyi seçip, doğru regülasyon ve zamanlamayı yakalamak gerekiyor."

- Sokak armatürü üretiminde yerlileşme

Türkiye'de artık enerji verimliliğinde de "seferberlik" ilan edildiğini dile getiren Bayraktar, "Türkiye'nin enerjide yapması gereken birinci değil sıfırıncı şey enerji verimliliği. Bu alanda da önemli fırsatlar var." dedi.

Bayraktar, enerji verimliliği kapsamında sokak aydınlatmalarında Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) modeliyle bir dönüşüm yaşanacağını belirterek, şunları kaydetti:

"YEKA modelinin özünde enerji ithalatını azaltma fikri var ama burada aynı şey ekipman için de geçerli. Yenilenebilir enerji kaynakları veya yerli kömürle kaynak ithalatını ikame ediyoruz bir çözüm olarak ama bir de bu işin ekipman kısmı var. Bugün rüzgarda yedi bin megavat kurulu güce ulaştık, bu en az 5-7 milyar avroluk bir ekipman ithalatı anlamına geliyor. 2023'e kadar 10 bin megavat güneş enerjisi kapasitesi kurulumu hedefliyoruz. Dolayısıyla bu YEKA modelinde türbinler veya paneller burada üretilsin diye bir felsefemiz var. Sokak aydınlatması kısmında da şu anda 7,5 milyon adet armatür var. Türkiye, pazar olarak çok büyük. Dolayısıyla kuracağımız modelle mutlaka ekipmanın Türkiye'de üretimi, istihdam sağlanması, Ar-Ge'nin de yapılması sağlanacak. Kısacası, önemli bir dönüşüm planlanıyor. Bu dönüşüm hangi bölgelerde nasıl başlayacak, bunun detaylarını da çalışıyoruz. Yakın zamanda açıklayacağız."

- Güneşte 10 milyar dolarlık yatırım

Uluslararası Güneş Enerjisi Topluluğu Türkiye Bölümü Yönetim Kurulu Başkanı Kutay Kaleli de dijital yatırımların öncelikle dağıtım şebekelerinde ortaya çıkacağını söyledi.

Elektrik depolama sistemlerinin dijitalleşmedeki süreci destekleyeceğini belirten Kaleli, "Depolama şu an çok önemli, fiyatlardaki gerilemeyi de görüyoruz. Depolama gümbür gümbür geliyor. Bana göre dağıtım şebekelerinin en önemli enstrümanlarından birisi olabilir. Bunun mutlaka dağıtım sektörüne entegre edilmesi gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Kaleli, Türkiye'nin güneş enerjisinde 2014 yılında 40 megavat seviyesinde bulunan kurulu gücünün geçen yıl sonu itibarıyla 3 bin 400 megavatın üzerine çıktığını ifade etti.

Bu kapasitenin 4 milyar dolarlık yatırıma denk geldiğini aktaran Kaleli, "Hedef ise 2023'e kadar 10 bin megavatlık kapasiteye ulaşmak. Bu da 10 milyar dolarlık bir yatırıma karşılık geliyor. Artık güneş enerjisi, alım garantisi verilmese dahi yatırım yapılacak bir sektör. Sektör küçük YEKA'lar da bekliyor. Bunun önünün açılmasında da fayda olduğunu düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA