Başbakan Yıldırım Saraybosna'da (3)

'(FETÖ ile mücadele) En fazla nüfuz ettikleri, sızdıkları alan eğitim alanıdır. Bu alandaki mücadele bir gün, iki gün yapılacak bir mücadele değildir, yıllar alacaktır' 'Gençler, siz siz olun, özgür iradenizi, aklınızı, fikrinizi asla bu sapık emellere teslim etmeyin. Benim size söyleyeceğim budur. FETÖ, binlerce, hatta milyonlarca gencimizin geleceğini karartmıştır, onların güzel hayallerini yok etmiştir. Ne adına? Kendi karanlık emelleri adına' 'Hani derler ya 'Evden uzakta, evinde olmak' işte biz onu burada gördük, burada yaşadık. Bosna Hersek üzülürse Türkiye üzülür, Bosna Hersek sevinirse Türkiye sevinir. Bosna Hersek'in barış, huzur, istikrar ve güven içinde yaşaması bizim en büyük emelimiz, en büyük isteğimizdir'

Başbakan Binali Yıldırım, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadeleye ilişkin, "En fazla nüfuz ettikleri, sızdıkları alan eğitim alanıdır. Bu alandaki mücadele bir gün, iki gün yapılacak bir mücadele değildir, yıllar alacaktır." dedi.

Yıldırım, Bosna Hersek Bakanlar Konseyi Başkanı Denis Zvizdic ile Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'da Türk girişimciler tarafından kurulan Uluslararası Saraybosna Üniversitesi'ni ziyaret ederek, burada akademisyen ve öğrencilere hitap etti.

Bölgede 90'lı yıllarda yaşanan acıların esasında çoğulcu ve medeni bir şekilde bir arada yaşamayı hedef aldığını dile getiren Yıldırım, buna karşı verilen mücadeleye önderlik eden kişinin merhum Aliya İzzetbegoviç olduğunu belirterek, onun sıkıntılı bir dönemde liderliğiyle yükselerek en zor zamanlarda halkına umut olduğunu söyledi.

İzzetbegoviç'in geçmişte ülkesinde yaşanan acıları unutmadan kalıcı barışın sağlanması için "Geleceğimizi geçmişimizde aramayacağız, kin ve intikam peşinde koşmayacağız" diyerek ölçüyü koyduğunu vurgulayan Yıldırım, "Onca acıya, onca etnik temizliğe rağmen bütün acıları bağrına basmış ve gelecek nesillere kin, nefret değil kardeşlik, sevgi ve dostluk tavsiye etmiştir. Allah mekanını cennet eylesin." diye konuştu.

İzzetbegoviç'in adalet anlayışı, itidale verdiği önem ve siyasette saygınlığı gözetmesiyle insanlığın saygı duyduğu bir Müslüman olarak tarihe altın harflerle adını yazdırdığını dile getiren Yıldırım, "Ondan geriye bir devlet adamı, İslam kültür ve düşüncesine eserleriyle katkı sağlamış bir aydın, bir özgürlük savaşçısı olarak örnek alınacak bir miras vardır. O miras bugün bu coğrafyaya ışık tutmaya devam ediyor. Coğrafi, dini, etnik çatışmalarda değerler arasında gidip gelerek fakirleşen, medenilik vasfı aşınan dünya karşısında Bosna Hersek bir kutup yıldızı gibi durmakta ve bölgeye adeta yön vermektedir." değerlendirmesinde bulundu.

Bosna'ya mündemiç medeniyet iddiasını, zenginliği, müsamahayı taşıyan, işleyen ve büyüten kurumlardan birinin Uluslararası Saraybosna Üniversitesi olduğunu dile getiren Yıldırım, üniversitenin mazisinin çok eski olmadığını ancak kısa sürede gurur duyulacak bir mesafe kat ettiğini bildirdi.

Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Üniversite bir yere aittir fakat üniversite cihanşümul olanın peşindedir. Üniversite sadece içinde bulunduğu toplumla konuşmaz, evrensel kavramlar ve değerler üzerinden bütün dünyaya hitap eder. Uluslararası Saraybosna Üniversitesi, Bosna'nın sahip olduğu tarihi birikimi ve değerler manzumesini daha adil, daha barışçı bir dünya için milletlerarası camianın hizmetine sunmaya devam ediyor. Yabancı düşmanlığının açık hale geldigi, aşırı sağ, ırkçı partilerin gittikçe palazlandığı, başta hümanizm olmak üzere geçmişte sahiplenen bir çok değerin aşıldığı, göçmenlere dair risklerin arttığı bir Avrupa zemininde Bosna Hersek'in önemi ve değeri daha iyi anlaşılıyor."

- "Bu güzel, hayırlı yolda hep sizlerin yanında olacağız"

Türkiye ve Bosna Hersek'in ortak bir medeniyet tasavvurunun paydaşları olarak hem bölgede hem dünyada barış ve adaletin tesisi için birlikte çalıştığına işaret eden Yıldırım, şunları söyledi:

"Uluslararası ilişkilerde olan biten her şey güç ve çıkar ile meşrulaştırılarak ahlaki ve adil bir dünya arayışı elde edilemez. Adalet, iyilik insani varoluşa dair en temel değerlerdir, bu değerlerin toplumlar arası ilişkilerde bir karşılığı yoksa insanlığımızı nasıl muhafaza edeceğiz. Değer eksenli bir dünya tasavvuru geliştirmeden, insani ve medeni varoluşumuzu öne çıkarmadan sorunlarımızı aşamayacağımız aşikardır. Bizim medeniyet birikimimizin değer ekseni bir dünya arayışına, adil ve barışçı bir dünya talebine en büyük katkıyı sizler yapıyorsunuz, yapmaya devam edeceksiniz. Bu güzel, hayırlı yolda hep sizlerin yanında olacağız."

Türkiye ve Bosna Hersek'in köklü tarih ve kültürel bağlarla birbirine sıkı sıkıya bağlı olduğunu söyleyen Yıldırım, "Biz burada geldik, hiç yabancılık çekmedik. Kendimizi evimizde, şehrimizde gibi hissediyoruz. Bu çok önemli bir durumdur. Hani derler ya 'Evden uzakta, evinde olmak.' İşte biz onu burada gördük, burada yaşadık, Bosna Hersek üzülürse Türkiye üzülür, Bosna Hersek sevinirse Türkiye sevinir. Bosna Hersek'in barış, huzur, istikrar ve güven içinde yaşaması bizim en büyük emelimiz, en büyük isteğimizdir. Bizim aramızda çünkü gönül köprüleri var. Biz tarih boyunca olduğu gibi bugün de Bosna Hersekli kardeşlerimizle gönül diliyle konuşuyoruz." dedi.

Yıldırım, 1530'lu yıllarda kurulan Gazi Hüsrev Paşa Vakfı'nın kuruluş felsefesini kaybetmeden gençlerin, insanların dinini ilmi öğrenmesi için gayret gösterdiğini ve büyük bir hizmet ifa ettiğini dile getirerek, "Bizim ecdadın özelliği bu. Bizim ecdat işini yaparken, yola çıkarken Şeyh Edebali'nin 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın, insanı yücelt ki devlet yücelsin' felsefesine göre yönetimini inşa etmiş ve biz o ecdadın torunları olarak aynı değerleri koruyarak, geleceği inşa etmeye çalışıyoruz." diye konuştu.

Türkiye ile Bosna Hersek arasında eğitim ve kültür alanında devam eden iş birliğine ilişkin de bilgi veren Yıldırım, ağırlığı Uluslararası Saraybosna Üniversitesinde olmak üzere çeşitli şehirlerde öğrenim gören Türkiye'den gelen bin 600 civarında öğrencinin bulunduğunu, aynı şekilde Türkiye'de öğrenim gören Bosna Hersekli öğrenciler olduğunu söyledi.

Uluslararası Saraybosna Üniversitesi'nin kurucu vakfı olan SEDEF Vakfı'nın Bosna Hersek'te ilköğretim, ortaöğretim okulu ve lise ile hizmet vermeye devam ettiğini belirten Yıldırım, Türkiye Maarif Vakfı'nın da kuruluş sürecini tamamladığını, Bosna Herseklilere gerekli eğitim desteği vermek için faaliyetlerini yoğun bir şekilde sürdürdüğünü söyledi.

- "Bunlar kendi aklıyla hareket etmiyor"

Türkiye'nin 15 Temmuz'da alçak bir darbe girişimiyle karşı karşıya kaldığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dik duruşu, hükümetin kararlılığı ama en önemlisi milletin meydanlara inmesiyle etkisiz hale getirilerek darbecilere darbe vurulduğunu anlatan Yıldırım, "Ayyıldızlı bayrağımız inmedi, ezanlarımız dinmedi. Bu darbenin arkasında kim vardı? Alçak FETÖ vardı. Bu FETÖ'nün en önemli özelliği şudur. Ne kadar kutsal değeriniz varsa o değerleri en aymaz şekilde kullanan, kendi hedeflerine erişmek için her şeyi mübah sayan, daha da kötüsü akıllarını emperyalist emellere kiraya veren güruhlardır. Tam bir terör örgütü, sadece Türkiye'nin değil aslında dünyanın bir çok ülkesinin başına beladır. Biz, dost ve kardeş Bosna Hersek'teyiz görüşmelerimizde hep dile getirdik, bunların sakin gibi gözüktüklerine bakmayın. Bir gün farkedersiniz ama geç olabilir. Çünkü bunlar kendi aklıyla hareket etmiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Yıldırım, FETÖ'nün bölge ve belirli ülkeler üzerinde hedefleri olan, projeleri olan bazı güçler tarafından yönlendirildiğini vurgulayarak, "O bakımdan gençler, siz siz olun özgür iradenizi, aklınızı, fikrinizi asla bu sapık emellere teslim etmeyin. Benim size söyleyeceğim budur. FETÖ, binlerce, hatta milyonlarca gencimizin geleceğini karartmıştır, onların güzel hayallerini yok etmiştir. Ne adına? Kendi karanlık emelleri adına. Eskiden değerlerimiz vardı. Hepimiz aynı safta namaz kılardık, ramazan orucumuzu tutardık, kutsal değerlerimizi hep beraber savunurduk ama bu değerlerimizi de yok ettiler. Temiz duyguları, Müslümanların iyilik etme, yardım etme, 'insanların en iyisi insanlara faydası, yararı olandır' hadisine göre yaptıkları her türlü güzel işi kendi alçak emelleri uğrunda maalesef kullandılar ve bir çok zarar verdiler." diye konuştu.

- "FETÖ'nün en fazla nüfuz ettiği alan eğitim alanı"

Yıldırım, 15 Temmuz darbe girişimi karşısında net duruş sergileyen Bosna Hersek hükümeti ve halkına teşekkür ederek, "Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Sayın Bakir İzzetbegoviç'in de ifade ettiği 'FETÖ toplumun her alanına kollarını dolamış bir ahtapottur.' Aynen de böyledir." dedi.

FETÖ mensuplarının, her türlü melanete, yaptıkları alçaklığa rağmen takiyeyle, yalanla, dolanla varlıklarını başka kimlikler altında sürdürdüklerini belirten Yıldırım, şöyle konuştu:

"En fazla nüfuz ettikleri, sızdıkları alan da eğitim alanıdır. Bu alandaki mücadele bir gün, iki gün yapılacak bir mücadele değildir, yıllar alacaktır. Biz Bosna Hersekli kardeşlerimizden bu alçak örgütün okullarını kapatmalarını isterken aslında karşılıksız bırakmıyoruz, yerine alternatif de gösteriyoruz. İşte Türkiye Maarif Vakfı, SEDEF Vakfı ve buna benzer her yönüyle tescil olmuş, herhangi bir zararlı faaliyetten ari olmuş vakıfların, kuruluşların bu görevi pekala ifa edeceğini düşünüyoruz. FETÖ'nün Bosna Hersek'teki yapılanmasının gelecekte hem bu ülkeye hem de kardeşliğimize zarar vermemesi konusunda daha fazla hassasiyet gösterileceğine yürekten inanıyoruz."

Binali Yıldırım, 21'inci yüzyılın sınırların anlamını yitirmeye başladığı, küreselleşmeyle toplumların birbirine daha da yaklaştığı, bilginin, bilişimin, teknolojinin öneminin gittikçe arttığı bir dönem olarak akıllarda yer aldığını dile getirdi.

Uluslararası Saraybosna Üniversitesi'nde eğitim gören öğrencilere tavsiyelerde bulunan Yıldırım, "Bu dönemde böyle güzide bir kurumda ve Bosna Hersek gibi güzel bir ülkede eğitim görmekte olan sizlere önerim; Daha çok merak etmeniz, daha çok okumanız ve en az iki yabancı dil öğrenmeyi başarmanızdır. Ayrıca okulda ya da üniversitede öğrenilen derslerle yetinmeyin, ülkemizin ve insanlığın tarihini, dünyada olup biten olayları öğrenip ve irdelemenizi kanaatlerinizi daha geniş bir perspektifte, vizyonda oluşturmanızı öneririm." diye konuştu.

- "Çalışmaktan yılmamak, öğrenmekten usanmamak mecburiyetindeyiz"

Türkiye ve Bosna Hersek'in, pek çok ülkeden farklı olarak zor bir coğrafyada yer aldığına, bu ülkelerin gençlerinin ülke ve milletlerine yaraşır bilgilerle donanımlarla yetişmeleri durumunda geleceğin teminat altına alınacağına dikkati çeken Yıldırım, "Bu yetenekleri insanlığın huzuru, selameti, istikrarı için kullanmak üzerimize bir vecibedir, farzdır. Çalışmaktan yılmamak, öğrenmekten usanmamak, karşımızdakini anlamaya, empati yapmaya gayret etmek mecburiyetindeyiz. Bu vesileyle şu anlayışı da benimsemenizi özellikle istirham ederim; Bizim 15 yıldır Türkiye için, Türkiye'nin kalkınması, büyümesi için, alt yapısıyla üst yapısıyla ekonomisiyle çalışırken benimsediğimiz bir ilke var. O da şudur; Zor hemen yapılır, imkansız biraz zaman alır." ifadelerini kullandı.

- Notlar

Başbakan Yıldırım, Uluslararası Saraybosna Üniversitesi'ne gelişinde üniversite yönetimi tarafından karşılandı.

Daha sonra Bosna Hersek Bakanlar Konseyi Başkanı Zvizdic ile üniversitenin spor salonuna geçen Yıldırım, Saraybosna Eğitim ve Öğretimi Geliştirme Vakfı (SEDEF) bünyesindeki öğrencilerin ziyareti dolayısıyla sergilediği dans gösterisini izledi. Başbakan Yıldırım, minik öğrencilerle hatıra fotoğrafı çektirdi.

Uluslararası Saraybosna Üniversitesi'ndeki hitabının ardından Başbakan Yıldırım'a, Uluslararası Saraybosna Üniversitesi Rektör Vekili Ahmet Yıldırım tarafından üzerinde Saraybosna'nın simgelerinden Sebil'in yer aldığı tablo hediye edildi.

Programa, Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan ile Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş ve diğer yetkililer katıldı.

(Bitti)
Kaynak: AA