İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Aksu Açıklaması
'12 Mart Pazartesi günü yaptığım basın açıklamasında biz asla devletimizi tehdit etmedik. Bilakis İçişleri Bakanlığımızın konuyla ilgili bir yasa tasarısı hazırladığını ifade ederek, en kısa zamanda Meclis'te bir araya gelerek taslağı birlikte geçirecekleri için bütün siyasi partilerimize ayrı ayrı teşekkür ettim. Biz taksici esnafı olarak Çağlayan Adliyesi'nin önüne asla eylem yapmak için gitmedik. Burada bir hakkın gasbı söz konusu olduğu için hakkımızı gasbedenlere karşı hep birlikte yargıya intikal etmiş bir davamızı takip etmek için geldik'
İstanbul taksiciler Esnaf Odası Başkanı Eyüp Aksu, 12 Mart Pazartesi günü yaptığı basın açıklamasında devleti tehdit etmediklerini belirterek, "Bilakis İçişleri Bakanlığımızın konuyla ilgili bir yasa tasarısı hazırladığını, en kısa zamanda Meclis'ten bütün siyasi partilerin bir araya gelerek taslağı birlikte geçirecekleri için bütün siyasi partilerimize ayrı ayrı teşekkür ettim." ifadelerini kullandı.
Aksu, yaptığı yazılı açıklamada, 12 Mart Pazartesi günü Çağlayan Adliyesi önünde yaptığı basın açıklamasında bazı ifadelerinin yanlış anlaşıldığını vurguladı.
İstanbul'da ticari taksilerin 1965'ten bu yana tahditli olduğunu ve açılan ihaleler sonucunda esnafın bu plakalara büyük bedeller ödeyerek sahip olduğunu aktaran Aksu, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"O tarihten bugüne kadar taksici esnafı, hiçbir zaman ülkesine, milletine, bayrağına, ihanet etmemiş, bilakis 15 Temmuz olmak üzere toplumsal olaylarda, canıyla malıyla tankların önüne yatmış, hainlerin kurşunlarına hedef olmuş, ülkenin bayrağının göklerden inmesine fırsat vermemişlerdir. Bütün bunlara rağmen bu güzel ülkeme ve ekmeğime göz diken, ekonomi olarak hiçbir katma değeri olmayan, bilakis ülkemde kazandığı paraları Hollanda üzerinden yurt dışına kaçıran, ülkemde hiçbir yasal hakkı olmadığı halde şehir içi taksi taşımacılığı yaparak, 'yavuz hırsız' misali, bazı yazılı ve görsel basının emek hırsızlarını mazlum ve mağdur gibi göstermeleri biz taksici esnafını derinden üzmektedir."
Aksu, Uber konusunda kendilerini yalnız bırakmayan, her zaman taksici esnafının yanında olan, her fırsatta taksi duraklarında çay içerek esnafın sorunlarını dinleyen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a, "taksici dostu" Başbakan Binali Yıldırım'a, bakanlara ve bütün milletvekillerine ayrı ayrı teşekkür etti.
12 Mart Pazartesi günü yaptığı açıklamaya tekrar değinen Aksu, şunları kaydetti:
"Yaptığım basın açıklamasında biz asla devletimizi tehdit etmedik. Bilakis İçişleri Bakanlığımızın konuyla ilgili bir yasa tasarısı hazırladığını, en kısa zamanda meclisten bütün siyasi partilerin bir araya gelerek taslağı birlikte geçirecekleri için bütün siyasi partilerimize ayrı ayrı teşekkür ettim. Biz taksici esnafı olarak Çağlayan Adliyesi'nin önüne asla eylem yapmak için gitmedik. Burada bir hakkın gasbı söz konusu olduğu için hakkımızı gasbedenlere karşı hep birlikte yargıya intikal etmiş bir davamızı takip etmek için geldik."
Aksu, açıklamasında basından doğruları yazmasını rica ettiğini belirterek, "Yaptığım açıklamada üslup yanlış değerlendirildi. Basın kuruluşlarından taksi ile ilgili yapacakları haberleri yayınlamadan önce araştırıp inceleyerek sadece doğruları yazmalarını rica ediyorum. Kurumum ve şahsım adına yapmış olduğum açıklamalarımın yanlış anlaşılmamasını rica eder saygılarımı sunarım." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Aksu, yaptığı yazılı açıklamada, 12 Mart Pazartesi günü Çağlayan Adliyesi önünde yaptığı basın açıklamasında bazı ifadelerinin yanlış anlaşıldığını vurguladı.
İstanbul'da ticari taksilerin 1965'ten bu yana tahditli olduğunu ve açılan ihaleler sonucunda esnafın bu plakalara büyük bedeller ödeyerek sahip olduğunu aktaran Aksu, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"O tarihten bugüne kadar taksici esnafı, hiçbir zaman ülkesine, milletine, bayrağına, ihanet etmemiş, bilakis 15 Temmuz olmak üzere toplumsal olaylarda, canıyla malıyla tankların önüne yatmış, hainlerin kurşunlarına hedef olmuş, ülkenin bayrağının göklerden inmesine fırsat vermemişlerdir. Bütün bunlara rağmen bu güzel ülkeme ve ekmeğime göz diken, ekonomi olarak hiçbir katma değeri olmayan, bilakis ülkemde kazandığı paraları Hollanda üzerinden yurt dışına kaçıran, ülkemde hiçbir yasal hakkı olmadığı halde şehir içi taksi taşımacılığı yaparak, 'yavuz hırsız' misali, bazı yazılı ve görsel basının emek hırsızlarını mazlum ve mağdur gibi göstermeleri biz taksici esnafını derinden üzmektedir."
Aksu, Uber konusunda kendilerini yalnız bırakmayan, her zaman taksici esnafının yanında olan, her fırsatta taksi duraklarında çay içerek esnafın sorunlarını dinleyen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a, "taksici dostu" Başbakan Binali Yıldırım'a, bakanlara ve bütün milletvekillerine ayrı ayrı teşekkür etti.
12 Mart Pazartesi günü yaptığı açıklamaya tekrar değinen Aksu, şunları kaydetti:
"Yaptığım basın açıklamasında biz asla devletimizi tehdit etmedik. Bilakis İçişleri Bakanlığımızın konuyla ilgili bir yasa tasarısı hazırladığını, en kısa zamanda meclisten bütün siyasi partilerin bir araya gelerek taslağı birlikte geçirecekleri için bütün siyasi partilerimize ayrı ayrı teşekkür ettim. Biz taksici esnafı olarak Çağlayan Adliyesi'nin önüne asla eylem yapmak için gitmedik. Burada bir hakkın gasbı söz konusu olduğu için hakkımızı gasbedenlere karşı hep birlikte yargıya intikal etmiş bir davamızı takip etmek için geldik."
Aksu, açıklamasında basından doğruları yazmasını rica ettiğini belirterek, "Yaptığım açıklamada üslup yanlış değerlendirildi. Basın kuruluşlarından taksi ile ilgili yapacakları haberleri yayınlamadan önce araştırıp inceleyerek sadece doğruları yazmalarını rica ediyorum. Kurumum ve şahsım adına yapmış olduğum açıklamalarımın yanlış anlaşılmamasını rica eder saygılarımı sunarım." ifadelerini kullandı.