65 Yaşında Kazaziye Öğrenmeye Başladı

Trabzon Ortahisar Halk Eğitim Merkezi bünyesindeki Alacahan’da faaliyet gösteren Kazaziye Kursu’na katılan 65 yaşındaki Raziye Bülbül, ilerlemiş yaşına rağmen gayreti ile dikkat çekiyor.

65 Yaşında Kazaziye Öğrenmeye Başladı
Yaptıkları gümüş kazaziyelerin satışından elde edilen gelir ile aile ekonomisine katkıda bulunan kursiyerler, burasının aynı zaman bir terapi merkezi olduğunu söylüyor.

Halk Eğitim Merkezi bünyesinde kazaziye usta öğreticiliği görevinde bulunan Nahide Demirtaş, en yaşlı öğrencisinin 65 yaşında emekli bir bayan olduğunu belirterek, “Biz onlara bir şey öğretirken onlar da bize hayat tecrübelerini öğretiyorlar” dedi.

Şu an 2 emekli kursiyerinin bulunduğunu belirten Demirtaş, “Kursiyerlerimize gümüş kazaziyeyi öğretmeye çalışıyoruz. Bileklikler, kolyeler, tek tek elde iğne ile işlenerek yapılıyor. Bunların arasında yüzük de yapıyoruz. Dolayısıyla hayal edilen her türlü ürünü yapabiliyoruz. Kursiyerlerimize yaklaşık 2,5 aylık bir sürede kazaziyeyi öğretmeye çalışıyoruz. Şu anki kursumuzda 2 emeklimiz var. Vakitlerini burada geçirmek istediler. En genç öğrencimiz 16 yaşında, şu anda en yaşlı kursiyerim 65 yaşında. Onların burada olması benim için büyük bir mutluluk. Biz onlara bir şey öğretirken onlar da bize hayat tecrübelerini aktarıyorlar. Onlardan çok şey öğreneceğimizi düşünüyorum. Kursiyerlerimizin çoğunluğu ev hanımı. Kazaziye öğrenmek isteyen beyleri de bekliyoruz. Beyler de gelebilirler. Ayrıca burada ev ekonomilerine katkıda bulunuyorlar. Bitirdikleri ürünleri satış ofisinde değerlendiriyoruz. Satılınca ücretleri kendilerine veriliyor” dedi.



"Daha önce gelmediğim için pişmanım"

Yaklaşık 25 sene önce emekli olduğunu belirten kursiyerlerden Raziye Bülbül de kazaziye kursuna geç gelmenin pişmanlığını yaşadığını belirterek hedefinin çocuklarına, torunlarına hediye edebileceği ürünler yapmak olduğunu söyledi.

Emeklilerin en iyi vakit geçirecekleri yerlerin bu tür kurslar olduğuna değinen Bülbül, “Daha çok yeniyim. Başlayalı 5 gün oldu. Buraya kızımın tavsiye üzerinde geldim, hem sanat öğreniyorum hem de değişik insanlar tanıyorum. Çok güzel vakit geçiriyorum. Bence emeklinin en güzel vakit geçireceği yer burası. Buradan bütün emeklilere sesleniyorum. Daha fazla vakit kaybetmeden böyle sanat öğrensinler. Keşke çok önceleri bu sanatı öğrenseydim. Emekli olalı 25 yıl oldu daha önce böyle bir yere gelmediğim için böyle bir faaliyette bulunmadığım için pişmanım. Şu an burada zincir örüyorum. Hedefim çocuklarıma, torunlarıma kolye yapmak. Kazanç amaçlı düşünmüyorum. Benim gibi olanlar evlerinde boşu boşuna zaman geçirmesinler gelsinler. Çok mutluyum. Gençlerin arasında kendimi daha genç hissediyorum. En yaşlıları benim. Yaşım 65. Etrafıma örnek olabilmek için zaman zaman sosyal medya hesabımdan resimler atıyorum” diye konuştu.

Kursiyerlerden Sibel Mercan da hem sanat öğrendiklerini hem de aile bütçesine katkıda bulunduklarını kaydederek ”Burada bulunmaktan çok mutluyum. Artık boş vaktimiz kalmadı, vaktimizin çoğunu buraya ayırıyoruz. İlk defa kazaziye kursuna katıldım. Şimdiye kadar bir iki tane ürün meydana çıkardık. Daha ilerleyeceğimizi düşünüyorum. Baştaki amacım boş vakitleri değerlendirmekti ancak üç beş kuruş da kazanınca insan daha çok motive oluyor. Burada çok güzel arkadaşlık ortamı oluşturduk. Daha önce evde toplandığımız arkadaş grubumuzun tamamı buraya taşındı. Burada çok mutluyuz” ifadelerini kullandı.

Kazaziye’nin tarihçesi

Tarihi geçmişi konusunda kesin bilgi bir bilgi bulunmayan bu sanatın Mezopotamya uygarlığından günümüze kadar ulaştığı tahmin ediliyor. Günümüze kadar gelen bazı rivayetlere göre ise M.Ö 2800 yılının ikinci yarısında hüküm sürmüş olan Lidyalılar’dan Anadolu insanına miras kaldığı belirtiliyor. Kazazlık sanatı Osmanlı İmparatorluğu zamanında da Anadolu’nun farklı yerlerinde yaşatılmaya çalışılmışsa da Cumhuriyet kurulduktan sonra bu sanat daha çok Trabzon’da devam ettirildi. Hatta 1. Dünya savaşı yıllarında Trabzon’da 50’nin üzerinde kazaz dükkanı bulunurken şuan sınırlı sayıda sanatkar bulunuyor.
Kaynak: İHA