Merkez Bankası Toplantı Özetini Açıkladı

Merkez Bankası PPK toplantı özetini paylaştı. Özette, enflasyon görünümünün bozulması halinde para politikası duruşunun güncellenmesinin söz konusu olduğu belirtildi.



Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 13 Aralık tarihli PPK toplantı özetini yayımladı. Özette, Kasım ayında tüketici fiyatlarında vergi indirimlerinin, Türk lirasındaki değer kazancı ve petrol fiyatlarındaki düşüşün etkilerinin yanı sıra iktisadi faaliyetteki zayıflamaya bağlı olarak talep yönlü etkilerin de gözlendiği kaydedildi.

Raporda enflasyon gelişmeleriyle ilgili şu ifadelere yer verildi:

"Kasım ayında tüketici fiyatları yüzde 1,44 oranında azalmış, yıllık enflasyon 3,62 puan gerileyerek yüzde 21,62 oldu. Bu dönemde yıllık enflasyon tüm alt gruplarda düşüş kaydetti.

Temel mal grubu enflasyonunda gözlenen gerilemede dayanıklı tüketim mallarındaki geçici vergi indirimlerinin etkisi öne çıktı. Bu dönemde enerji fiyatları uluslararası petrol fiyatlarındaki düşüş ve Türk lirasındaki değer kazancına bağlı olarak geriledi. Bu gelişmeler doğrultusunda, çekirdek göstergelerin yıllık enflasyonu ve ana eğiliminde düşüş izlenmiştir. Özetle, Kasım ayında tüketici fiyatlarında vergi indirimleri, Türk lirasındaki değer kazancı ve petrol fiyatlarındaki düşüşün etkilerinin yanı sıra iktisadi faaliyetteki zayıflamaya bağlı olarak talep yönlü etkiler de gözlendi.

Gıda ve alkolsüz içecekler grubu yıllık enflasyonu Kasım ayında 3,60 puanlık bir düşüşle yüzde 25,66’ya gerilemiş, bu gelişmede taze meyve-sebze fiyatlarına bağlı olarak gerileyen işlenmemiş gıda fiyatları belirleyici oldu. İşlenmiş gıda grubunda ise bir süredir yüksek seyreden fiyat artışları bu dönemde yavaşladı.

Enerji grubunda fiyatlar yüzde 0,71 oranında azalmış ve yıllık enflasyon 4,08 puan gerileyerek yüzde 25,35 oldu. Bu gelişmede uluslararası petrol fiyatlarındaki düşüş ve Türk lirasındaki değerlenme etkili oldu. Aralık ayına ilişkin öncü veriler akaryakıt fiyatlarından tüketici enflasyonuna gelen desteğin güçlenerek devam ettiğine işaret etti.

Temel mal grubu yıllık enflasyonu Kasım ayında 7,46 puan azalarak yüzde 26,89’a geriledi. Bu düşüşte geçici vergi indirimleri ve bu indirimlerin geçtiğimiz aylarda fiyatlara yüksek oranda yansıtılmasına bağlı olarak gerileyen dayanıklı mal grubu fiyatları öne çıktı. Bu dönemde giyim fiyatlarındaki artış oranı, tarihsel olarak gözlenen dönemsel artışların önemli ölçüde altında gerçekleşti. Diğer temel mallarda ise gecikmeli döviz kuru etkilerinin zayıflayarak sürdüğü gözlendi. Bu gelişmelerle birlikte, Kasım ayında temel mal grubu enflasyonundaki düşüşte büyük ölçüde geçici vergi indirimlerinin etkisi izlenmiş; Türk lirasındaki değer kazancı ve iç talepteki zayıflama enflasyondaki yavaşlamayı destekleyen diğer unsurlar oldu.

Hizmet grubu enflasyonu 0,09 puan düşüşle yüzde 14,67’ye geriledi. Yıllık enflasyon kira ve ulaştırma hizmetlerinde gerilerken haberleşme, lokanta-otel ve diğer hizmet gruplarında yataya yakın seyretti.Gıda ve akaryakıt fiyatları gibi maliyet unsurlarındaki gelişmeler yemek ve ulaştırma hizmetleri enflasyonunu olumlu etkilemiş, iç talep koşullarındaki zayıflama hizmet enflasyonu genelindeki yavaşlamayı destekledi.

Enflasyonu Etkileyen Unsurlar

Raporda şu ifadelere yer verildi: "Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) 2018 yılının üçüncü çeyreğinde dönemlik yüzde 1,1 oranında daralırken, yıllık yüzde 1,6 oranında artış kaydetti.

İktisadi faaliyetteki yavaşlama yurt içi talep kaynaklı olmuş, gerek tüketim gerekse yatırım harcamaları bir önceki çeyreğe kıyasla düşüş kaydetti.

Bu dönemde kamu kesimi de tüketim kanalıyla dönemlik büyümeyi sınırladı. Yurt içi talebe bağlı olarak ithalatta gözlenen sert düşüşün yanında mal ihracatı ve turizm talebindeki güçlü seyir neticesinde net ihracat dönemlik ve yıllık büyümeye yüksek bir katkı yaparak iktisadi faaliyetteki daralmayı sınırladı.

Son dönemde açıklanan veriler ekonomideki dengelenme eğiliminin belirginleştiğini göstermektedir. İktisadi faaliyetteki yavaşlama yurt içi talep kaynaklı olarak devam etti. Buna ilaveten, enflasyondaki hızlı yükselişle birlikte reel gelirde gözlenen düşüş yurt içi talebi sınırladı. İhracat ve turizm bağlantılı faaliyet kollarına ilişkin görünüm nispeten olumlu seyretmekle birlikte, sektörler genelinde istihdam ve yatırım duruşu zayıfladı.

Son dönemde küresel büyüme görünümündeki kısmi yavaşlama sinyallerine rağmen dış talep gücünü korumaktadır. Yurt içi talepteki yavaşlamaya bağlı olarak firmaların dış piyasalara yönelme eğilimi ve pazar çeşitlendirme esnekliği mal ihracatını desteklemekte; canlı seyreden turizm talebiyle birlikte dış dengedeki iyileşme hızlı bir şekilde devam etti. Diğer taraftan, özellikle tüketim ve yatırım malları kaynaklı olarak, ithalattaki hızlı düşüş eğiliminin devam etmesiyle cari denge Ağustos - Ekim döneminde tarihsel yüksek seviyelerde fazla vermiştir. Cari dengedeki hızlı iyileşmenin önümüzdeki dönemde de devam etmesi beklenmektedir. Bu çerçevede, net ihracatın son çeyrekte büyümeye katkısının devam edeceği ve iktisadi faaliyetteki zayıflamayı kısmen sınırlayacağı öngörülmektedir. Kurul, önümüzdeki dönemde mal ve hizmet ihracatının büyümeye güçlü desteğinin süreceğini, iç talepteki yavaşlamaya bağlı olarak ithalat talebindeki düşüşün cari dengeyi olumlu etkilemeye devam edeceğini not etti.

İşgücü piyasası verileri, ekonominin yurt içi talep kaynaklı olarak yavaşlamaya devam ettiği yönündeki değerlendirmeleri teyit etti. Yılın üçüncü çeyreğinde, inşaat istihdamı gerilerken, hizmet ve sanayi sektörlerinde dış ticaret bağlantısı nispeten güçlü faaliyet kolları ile kamu sektörü istihdama olumlu katkı yapmaya devam etti.

Para Politikası ve Riskler

Küresel iktisadi faaliyet, dış talep açısından olumlu seyrini sürdürmekle birlikte, bir miktar yavaşladı. Dış ticarette artan korumacılık eğilimleri küresel ekonomi politikalarına yönelik belirsizliği artırarak önümüzdeki dönem küresel büyüme görünümüne ilişkin aşağı yönlü riskleri belirginleştirmiştir. Küresel iktisadi faaliyetteki yavaşlama, başta Euro Bölgesi olmak üzere, büyük ölçüde gelişmiş ülkeler kaynaklı olarak gerçekleşti. 2019 yılına ilişkin tahminler de, büyük oranda zayıf dış ticaret görünümüne bağlı olarak, küresel büyüme görünümünün bir önceki döneme kıyasla bir miktar zayıfladığına işaret etti. Buna ilaveten, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkış sürecine dair gelişmeler Avrupa Bölgesi’nde gerek iktisadi faaliyet gerekse finansal piyasalar üzerindeki belirsizlikleri canlı tuttu.

Zayıflayan küresel iktisadi faaliyete karşın, küresel enflasyon gerek gelişmiş gerekse gelişmekte olan ülkeler kaynaklı olarak artmıştır. Söz konusu artışta, başta petrol olmak üzere 2018 yılının ilk üç çeyreğinde yüksek seyreden enerji fiyatları belirleyici oldu. Son dönemde petrol fiyatlarında gerek arz gerekse talep kaynaklı olarak önemli bir düşüş gözlendi. Bu gerilemenin gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerin enflasyon seviyelerinde düşürücü yönde etkili olması bekleniyor. Ücretler tarafında ise, bazı büyük gelişmiş ülkelerde tarihi düşük seviyelere gerileyen işsizlik oranları küresel enflasyon üzerinde ücret kaynaklı yukarı yönlü riskleri canlı tuttu.

2019 yılına ilişkin küresel büyüme görünümündeki göreli zayıflamaya ve enerji fiyatlarındaki gerilemeye bağlı olarak gelişmiş ülkeler para politikası duruşundaki normalleşme beklentileri bir önceki döneme kıyasla daha ılımlı seyretti. Bu görünüm gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımları açısından daha olumlu bir görünüm arz etmekle birlikte, küresel ekonomi politikalarına ilişkin belirsizliklerin artmış olması risk iştahını olumsuz etkileyerek portföy akımları üzerinde aşağı yönlü risk oluşturabilecek.

İthal girdi maliyetleri ve iç talep gelişmelerine bağlı olarak enflasyon görünümünde bir miktar iyileşme gözlenmekle birlikte fiyat istikrarına yönelik riskler devam etti. Enflasyonun ve enflasyon beklentilerinin bulunduğu yüksek seviyeler ile maliyet unsurlarının seyrine ilişkin belirsizlikler önümüzdeki dönem enflasyon görünümü üzerinde risk oluşturmaya devam etti. Bu çerçevede Kurul, enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar sıkı parasal duruşun korunmasına karar vermiş ve politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 24 düzeyinde sabit tuttu.

Merkez Bankası fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecek. Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları, para politikası kararlarının gecikmeli etkileri, maliye politikasının dengelenme sürecine vereceği katkı ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeler yakından izlenerek ihtiyaç duyulması halinde ilave parasal sıkılaştırma yapılabilecek.

Para politikası duruşu oluşturulurken, maliye politikasına dair esas alınan görünüm fiyat istikrarı ve makroekonomik dengelenmeye odaklı, para politikasıyla eşgüdüm arz eden bir politika duruşu içermekte. Bu doğrultuda, yönetilen/yönlendirilen fiyat, vergi ve ücret ayarlamalarının geçmiş enflasyona endeksleme davranışının azaltılmasına yardımcı olacak şekilde belirleneceği varsayıldı. Maliye politikasının söz konusu çerçeveden belirgin olarak sapması ve bu durumun orta vadeli enflasyon görünümünü olumsuz etkilemesi halinde para politikası duruşunun da güncellenmesi söz konusu olabilecek.

Para politikası ve maliye politikası arasında kuvvetlendirilen eşgüdümün sürekli ve sistematik bir yapıya dönüştürülmesi yönünde yürütülmekte olan ortak çabaların fiyat istikrarını sağlamaya katkıda bulunması beklenmekte. Bunun yanı sıra, enflasyondaki katılık ve oynaklıkları azaltacak yapısal adımlara devam edilmesi fiyat istikrarına ve dolayısıyla toplumsal refaha olumlu katkıda bulunacak."
Kaynak: İHA