'Biz Çok Hızlı Gidiyorduk, Yayaya Çarptık'
İzmir'in Konak ilçesinde yolun karşısına geçmeye çalışan 2 kişiye çarparak ölümüne sebep olduğu gerekçesiyle hakkında dava açılan sanığın yargılanmasına devam edildi.
İzmir'in Konak ilçesinde yolun karşısına geçmeye çalışan 2 kişiye çarparak ölümüne sebep olduğu gerekçesiyle hakkında dava açılan sanığın yargılanmasına devam edildi.
İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinde tutuksuz sanık Yusuf Emre G. müştekiler ile taraf avukatları katıldı.
Tanık S.P olay günü, kazanın meydana geldiği alanı gören evinin balkonunda iken aniden alt geçitten bir otomobilin çıktığını, yoldaki erkeğe çarptığını, bu kişinin yere düştüğünü gördüğünü ancak kadına çarpma anına şahit olmadığını belirterek "Kazanın meydana geldiği sahil bulvarında sokak lambaları nedeniyle aydınlık yeterliydi. Çarpmadan önce fren sesi duymadım." beyanında bulundu.
Tanık S.Ö. olay günü bulvarın deniz tarafında bulunduğunu, çarpma sesi ile yola baktığını, o tarafa doğru gittiğini belirterek yolda bir kadın ve 15-20 metre ötesinde de bir erkeği yatar vaziyette gördüğünü anlattı.
Tanık, "Çarpma sesi öncesinde fren sesi duymadım. Kazaya sebep olan araçta olduğunu tahmin ettiğim kadın kazadan hemen sonra telefon görüşmesi yapıyordu. Annesi olduğunu tahmin ettiğim kişiye 'biz çok hızlı gidiyorduk, yayaya çarptık' gibi sözler söyledi." dedi.
Tanık T.S. ise olay günü 112 Acil serviste doktor olarak görev yaptığını, olay yerine gittiklerinde 2 kişinin öldüğünü tespit ettiklerini belirtti.
Müşteki avukatının doktora "Kazada ölen kişilerde meydana gelen yaralanmalardan aracın hızı konusunda yaklaşık tahminde bulunabilir misiniz?" sorusuna tanık T.S. "Aracın hızı konusunda net bir tahminde bulunamam ancak erkeğin kolunu sedyeye koyduğumuzda aşağı sarkmış olması nedeniyle vücudundan kopma aşamasında olduğu, göğüs kafesindeki kaburga kemiklerinin bir çoğunun kırık olduğunu görmüştüm. Vücudunda çarpma sebebiyle önemli yaralanmaları vardı. Bunu dikkate aldığımızda aracın erkeğe şiddetli çarpmış olduğunu söyleyebilirim." yanıtını verdi.
Sanık avukatı tanık beyanlarının çelişkili ve tahmine dayalı olduğunu savunarak kazada ölenlerin tam kusurlu olduğunu iddia etti.
Müşteki avukatı geçen duruşmada sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildiğini anımsatarak, "İtiraz üzerine İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi tutuklama kararını kaldırmıştır. İki kişinin ölümüne sebebiyet veren sanık ile ilgili deliller henüz toplanmadan sanığın kusur durumu tam olarak belirlenmeden tahliye edilmesini istemiyoruz. Yeniden tutuklanmasını talep ediyoruz." dedi.
Mahkeme heyeti dinlenmeyen tanıkların dinlenilmesine, sanığın tutuklanma talebinin reddine karar vererek duruşmayı erteledi.
Duruşma sonunda ölen kişilerin yakınları sanık avukatı ve yakınlarına tepki gösterdi, kısa süreli arbede yaşandı.
İzmir'in Konak ilçesinde 17 Temmuz'da sürücü Yunus Emre G. otomobiliyle Mustafa Kemal Sahil Bulvarı'nda Karantina Alt Geçidi çıkışında yolun karşısına geçmeye çalışan Ufuk Togul (47) ile Dilara Önal'ın (16) çarparak ölümüne neden olmuş, gözaltına alınıp tutuklanan sürücü 2 Kasım'da serbest bırakılmıştı.
Kaynak: AA
İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinde tutuksuz sanık Yusuf Emre G. müştekiler ile taraf avukatları katıldı.
Tanık S.P olay günü, kazanın meydana geldiği alanı gören evinin balkonunda iken aniden alt geçitten bir otomobilin çıktığını, yoldaki erkeğe çarptığını, bu kişinin yere düştüğünü gördüğünü ancak kadına çarpma anına şahit olmadığını belirterek "Kazanın meydana geldiği sahil bulvarında sokak lambaları nedeniyle aydınlık yeterliydi. Çarpmadan önce fren sesi duymadım." beyanında bulundu.
Tanık S.Ö. olay günü bulvarın deniz tarafında bulunduğunu, çarpma sesi ile yola baktığını, o tarafa doğru gittiğini belirterek yolda bir kadın ve 15-20 metre ötesinde de bir erkeği yatar vaziyette gördüğünü anlattı.
Tanık, "Çarpma sesi öncesinde fren sesi duymadım. Kazaya sebep olan araçta olduğunu tahmin ettiğim kadın kazadan hemen sonra telefon görüşmesi yapıyordu. Annesi olduğunu tahmin ettiğim kişiye 'biz çok hızlı gidiyorduk, yayaya çarptık' gibi sözler söyledi." dedi.
Tanık T.S. ise olay günü 112 Acil serviste doktor olarak görev yaptığını, olay yerine gittiklerinde 2 kişinin öldüğünü tespit ettiklerini belirtti.
Müşteki avukatının doktora "Kazada ölen kişilerde meydana gelen yaralanmalardan aracın hızı konusunda yaklaşık tahminde bulunabilir misiniz?" sorusuna tanık T.S. "Aracın hızı konusunda net bir tahminde bulunamam ancak erkeğin kolunu sedyeye koyduğumuzda aşağı sarkmış olması nedeniyle vücudundan kopma aşamasında olduğu, göğüs kafesindeki kaburga kemiklerinin bir çoğunun kırık olduğunu görmüştüm. Vücudunda çarpma sebebiyle önemli yaralanmaları vardı. Bunu dikkate aldığımızda aracın erkeğe şiddetli çarpmış olduğunu söyleyebilirim." yanıtını verdi.
Sanık avukatı tanık beyanlarının çelişkili ve tahmine dayalı olduğunu savunarak kazada ölenlerin tam kusurlu olduğunu iddia etti.
Müşteki avukatı geçen duruşmada sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildiğini anımsatarak, "İtiraz üzerine İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi tutuklama kararını kaldırmıştır. İki kişinin ölümüne sebebiyet veren sanık ile ilgili deliller henüz toplanmadan sanığın kusur durumu tam olarak belirlenmeden tahliye edilmesini istemiyoruz. Yeniden tutuklanmasını talep ediyoruz." dedi.
Mahkeme heyeti dinlenmeyen tanıkların dinlenilmesine, sanığın tutuklanma talebinin reddine karar vererek duruşmayı erteledi.
Duruşma sonunda ölen kişilerin yakınları sanık avukatı ve yakınlarına tepki gösterdi, kısa süreli arbede yaşandı.
İzmir'in Konak ilçesinde 17 Temmuz'da sürücü Yunus Emre G. otomobiliyle Mustafa Kemal Sahil Bulvarı'nda Karantina Alt Geçidi çıkışında yolun karşısına geçmeye çalışan Ufuk Togul (47) ile Dilara Önal'ın (16) çarparak ölümüne neden olmuş, gözaltına alınıp tutuklanan sürücü 2 Kasım'da serbest bırakılmıştı.