HDP İstanbul Milletvekili Zeynel Özen Açıklaması
'Alevi toplumunu ve Aleviliği hedefleyen ayrımcı, baskıcı uygulamalar son bulmalıdır'.
HDP İstanbul Milletvekili Zeynel Özen, "Alevi toplumunu ve Aleviliği hedefleyen ayrımcı, baskıcı uygulamalar son bulmalıdır." dedi.
Özen, Mecliste beraberinde bazı HDP'li milletvekilleriyle düzenlediği basın toplantısında, günlük hayatta Alevilere yönelik nefret söyleminin ve ayrımcılığın her alanda yapıldığını öne sürdü.
Öğrencilerin de bu söylemlere maruz kaldığını savunan Özen, bir öğretmenin "Alevilerin yemeği yenmez" dediğini aktardı. Özen, "Bu olay basit ve münferit bir olay değil. Bunun gibi onlarca olayla karşılaştık. Söyleyen kim olduğu önemli değil onu söyleten önemlidir." diye konuştu.
"Zorunlu din dersinin 12 Eylül faşist cuntasının eseri olduğunu, AKP'nin bunu daha da katmerlediğini" savunan Özen, şöyle konuştu:
"Aleviler, yurttaşlık görevini yerine getirmesine rağmen hem inançları hem de fiziki olarak varlıkları devletin tüm kademelerinde görmezden gelinmekte ve kamuda aleni bir ayrımcılığa uğrayarak yer verilmemektedir. Alevi toplumunu ve Aleviliği hedefleyen ayrımcı, baskıcı uygulamalar son bulmalıdır. Bütün toplumsal kesimlere tarafsız yaklaşılmalıdır. Bu tekçi zihniyet Türkiye gibi kültürel çeşitliliğin hayli geniş bir yelpazeye yayıldığı bir coğrafyada ne geçmişte ne de bugün başarıya ulaşamayacağı gibi yeni sorun ve çatışmalardan başka bir sonuç vermeyecektir. Bu anlamda evrensel insan hakları prensipleri esas alınıp tüm farklılıkların eşit yurttaşlık çerçevesinde bir arada özgürce ve huzur içerisinde yaşayabileceği bir ortam yaratılmalıdır. Öğrencilerin ve ailelerin istek ve iradeleri dışında zorunlu ve seçmeli adı altında zorla öğretilen din dersleri ablukası tümüyle kaldırılmalıdır. İmam hatip okullarının gereğinden fazla açılmasından ve bir asimilasyon aracı olarak kullanılmasından vazgeçilmelidir."
Kaynak: AA
Özen, Mecliste beraberinde bazı HDP'li milletvekilleriyle düzenlediği basın toplantısında, günlük hayatta Alevilere yönelik nefret söyleminin ve ayrımcılığın her alanda yapıldığını öne sürdü.
Öğrencilerin de bu söylemlere maruz kaldığını savunan Özen, bir öğretmenin "Alevilerin yemeği yenmez" dediğini aktardı. Özen, "Bu olay basit ve münferit bir olay değil. Bunun gibi onlarca olayla karşılaştık. Söyleyen kim olduğu önemli değil onu söyleten önemlidir." diye konuştu.
"Zorunlu din dersinin 12 Eylül faşist cuntasının eseri olduğunu, AKP'nin bunu daha da katmerlediğini" savunan Özen, şöyle konuştu:
"Aleviler, yurttaşlık görevini yerine getirmesine rağmen hem inançları hem de fiziki olarak varlıkları devletin tüm kademelerinde görmezden gelinmekte ve kamuda aleni bir ayrımcılığa uğrayarak yer verilmemektedir. Alevi toplumunu ve Aleviliği hedefleyen ayrımcı, baskıcı uygulamalar son bulmalıdır. Bütün toplumsal kesimlere tarafsız yaklaşılmalıdır. Bu tekçi zihniyet Türkiye gibi kültürel çeşitliliğin hayli geniş bir yelpazeye yayıldığı bir coğrafyada ne geçmişte ne de bugün başarıya ulaşamayacağı gibi yeni sorun ve çatışmalardan başka bir sonuç vermeyecektir. Bu anlamda evrensel insan hakları prensipleri esas alınıp tüm farklılıkların eşit yurttaşlık çerçevesinde bir arada özgürce ve huzur içerisinde yaşayabileceği bir ortam yaratılmalıdır. Öğrencilerin ve ailelerin istek ve iradeleri dışında zorunlu ve seçmeli adı altında zorla öğretilen din dersleri ablukası tümüyle kaldırılmalıdır. İmam hatip okullarının gereğinden fazla açılmasından ve bir asimilasyon aracı olarak kullanılmasından vazgeçilmelidir."