Zeytinburnu'ndaki Patlama Davası

Bakırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen kararın Yargıtay tarafından bozulmasının ardından davanın yeniden görülmesine devam edildi Müştekiler ve müşteki vekillerinin, sanıkların duruşmalarda hazır edilmesi yönündeki talepleri reddedildi Müşteki Nigar Bakkal: 'Bizim canlarımız toprak altında yatıyor, onlar keyif yapıyorlar'

Zeytinburnu Davutpaşa'da bir iş merkezinde 21 kişinin öldüğü, 115 kişinin de yaralandığı patlamaya ilişkin 10 sanığın yargılandığı davada, müştekilerin sanıkların duruşmalarda hazır edilmesi talebi reddedildi.

Bakırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanık Rüstem Tekin ile 6 müşteki ve taraf avukatları katıldı.

Duruşmada söz alan müşteki vekillerinden Özlem Özkan, sanıkların haklarında vareste tutulmalarına karar verilmediği halde duruşmaya katılmadıklarını belirterek, "Biz sunduğumuz dilekçeyi onların huzurunda açıklamak istiyoruz. Dolayısıyla onların hazır edilmesini talep ediyoruz. Dava 10 yıldır devam etmektedir. Katılanların, sanıkların huzurunda beyanlarını ve kendilerini ifade etmeleri gerektiğini düşünüyoruz." dedi.

Müştekilerden olayda hayatını kaybeden Semra Bakkal'ın annesi Nigar Bakkal söz alarak aynı talebi yineledi. Anne Bakkal, "Bizim canlarımız toprak altında yatıyor, onlar keyif yapıyorlar. Mahkemeyi kale almıyorlar. Gelsinler yüzlerine söyleyelim. Bu ölenlerle dalga geçmektir." ifadesini kullandı.

Bazı katılanlar ve katılan vekilleri de avukat Özkan'ın talebine katıldıklarını dile getirdi.

Mahkeme heyeti, sanıkların sorgularının yapıldığı, bozmaya karşı beyanlarının alındığı,bundan sonra duruşmalardan vareste tutulmamış olsalar bile, yokluklarında yargılamaya devam edilerek hüküm kurulabileceği, sanıkların esas hakkında beyanları alınırken duruşmada hazır olmaları hususunda usulen bir zorunluluk bulunmadığı gerekçesiyle, sanıkların duruşmada hazır edilmesi talebini reddetti.

Heyet, müşteki ve müşteki vekillerine esas hakkındaki beyan ve iddialarını sunmaları için süre vererek duruşmayı 17 Ocak 2019'a erteledi.

Bu arada, duruşma öncesi, Bakırköy Adalet Sarayı önünde toplanan ve "Adalet Arayan İşçi Aileleri" pankartı taşıyan grup basın açıklaması yaptı. Patlamada hayatını kaybeden Kadir Cesur'un eşi Arzu Cesur tarafından grup adına yapılan açıklamada, "Mahkeme 6,5 yıl süren yargılamasını 14 Temmuz 2014’te tamamladı. Zeytinburnu Belediyesi yetkilileri ve bina sahiplerine çeşitli cezalar verildi. Yargıtay mahkemenin kararını bozdu, hem de sonuçları cezasızlık anlamına gelecek şekilde. Bugünkü duruşmada mahkemenin kararda direnmesini talep edeceğiz." ifadelerini kullandı.

- Davanın geçmişi

Davutpaşa'da 5 katlı Emek İş Hanı'nda, 31 Ocak 2008'de meydana gelen patlamada 21 kişi hayatını kaybetmiş, 115 kişi yaralanmıştı. Ruhsatsız havai fişek atölyesinde meydana geldiği belirtilen patlamayla ilgili yürütülen soruşturmanın ardından Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Zeytinburnu Belediyesi'nden 5, bina sahibi 2 ve patlamanın olduğu atölyeden bir kişinin cezalandırılması istendi.

İddianamede, Zeytinburnu Belediyesi çalışanı 5 kişinin ''görevi kötüye kullanmak'' ve ''taksirle öldürmek'', diğer 3 sanığın da ''taksirle öldürmek'' suçunu işledikleri ifade edildi. Hakkında ek iddianame düzenlenerek, bu davanın sanıkları arasına katılan eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İstanbul Bölge Müdürü Atakan Tanış'ın da ''görevi kötüye kullanmak'' ve ''taksirle ölüme neden olmak'' suçlarından cezalandırılması talebinde bulunuldu.

Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın da Danıştay 1. Dairesi'nin, İçişleri Bakanlığı'nın soruşturma izni vermemesi yönündeki kararını kaldırmasının ardından davaya dahil edildi. Aydın hakkında da ''taksirle ölüme ve yaralamaya neden olmak'' suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istendi.

Bakırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, sanıklar Zeytinburnu Belediye Başkanı Aydın, dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İstanbul Bölge Müdürü Atakan Tanış ve iş yeri çalışanı Hasan Altay hakkında, isnat edilen suçun yasal unsurları oluşmadığından ayrı ayrı beraatlarına karar verdi.

Mahkeme, sanıklar Feruz Kutsal ile Rüstem Tekin'in ''taksirle nitelikli şekilde ölüme sebebiyet vermek'' suçundan 9 yıl hapis cezasına çarptırılmasına, duruşmalardaki iyi halleri sebebiyle cezalarının 7 yıl 6 aya düşürülmesine hükmetti.

Sanıklar Servet Kırna ile Şevket Yıldırım'ın ''taksirle nitelikli şekilde ölüme sebebiyet vermek'' suçlarından 5 yıl hapis cezasına çarptırılmasını kararlaştıran mahkeme heyeti, sanıkların duruşmalardaki iyi halleri sebebiyle cezalarının 4 yıl 2 aya indirilmesine ve cezalarının günlüğü 20 liradan 30 bin 400 lira adli para cezasına çevrilmesine karar verdi.

Mahkeme heyeti, olayın meydana geldiği binanın sahipleri Remzi Koçyiğit ile Resul Koçyiğit hakkında da ''taksirle nitelikli şekilde ölüme sebebiyet vermek'' suçundan 6 yıl hapis cezasına hükmederek, duruşmalardaki iyi halleri sebebiyle cezalarının 5 yıla düşürülmesini kararlaştırdı.

Sanık Hatice Küçükakyüz'ün de ''taksirle nitelikli şekilde ölüme sebebiyet vermek'' suçundan 3 yıl hapsine hükmeden mahkeme heyeti, sanığın duruşmalardaki iyi halini göz önüne alarak, cezanın 2 yıl 6 aya indirilmesine ve günlüğü 20 liradan 18 bin 200 lira adli para cezasına çevrilmesine karar verdi.

Dosyanın, taraflarca temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesi, sanıklar Murat Aydın, Atakan Tanış ve Hasan Altay hakkındaki "beraat" kararı ile Remzi Koçyiğit ile Resul Koçyiğit hakkındaki ''taksirle nitelikli şekilde ölüme sebebiyet vermek'' kararını onadı. Feruz Kutsal, Rüstem Tekin, Şevket Yıldırım ve Hatice Küçükakyüz hakkında ise ''taksirle nitelikli şekilde ölüme sebebiyet vermek'' suçundan değil, "görevi kötüye kullanmak" suçunun kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine hükmederek kararı bozdu. Servet Kırna hakkında ise "görevi kötüye kullanmak" suçundan karar verilmesine ama görevi bırakma süresi göz önüne alındığında zaman aşımına uğratılarak düşmesi gerektiğine hükmedildi.
Kaynak: AA