3. Organize Sanayi Mesleki Eğitim Zirvesi (1)

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Özlü: 'Her gencimizin bileğine en az bir tane altın bilezik takmamız gerekiyor. Bu da ancak mesleki eğitimle, meslek okullarıyla ve teknik kolejlerle mümkün olabilir. Bizim bu noktada en temel çabamız, zekayı ürüne dönüştürmek olmalıdır' 'Biz 'Ali topu tut, Ayşe ip atla' fişleriyle büyüdük. Tamam, Ali topu tutsun ama Ali aynı zamanda robot yapsın. Tamam, Ayşe ip atlasın ama aynı zamanda yazılım da üretsin'

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, "Her gencimizin bileğine, en az bir tane altın bilezik takmamız gerekiyor. Bu da ancak mesleki eğitimle, meslek okullarıyla ve teknik kolejlerle mümkün olabilir. Bizim bu noktada en temel çabamız, zekayı ürüne dönüştürmek olmalıdır." dedi.

Bakan Özlü ve Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kurulu tarafından kentteki bir otelde düzenlenen "3. Organize Sanayi Mesleki Eğitim Zirvesi" programına katıldı.

Özlü, burada yaptığı konuşmada, programın mesleki eğitim ve meslek okulları ile ilgili bütün paydaşlar için hayırlı sonuçlar getirmesini dileyerek, zirvede Türkiye için hayati önemde olan mesleki ve teknik eğitim konusunun ele alınacağını belirtti.

Ekonomik kalkınmanın sırrının becerilerde saklı olduğunu, bütün gayretlerinin becerikli ve donanımlı insan sermayesini, ekonominin, sanayinin ve teknolojinin hizmetine sunmak olduğunu ifade eden Özlü, "​Bu nedenle, sanayinin gelişmesinde mesleki ve teknik eğitimin sistemdeki etkinliğinin artması, bir zaruret olarak ele alınmalıdır. ​Bu açıdan bakıldığında mesleki ve teknik eğitim, bizler için vazgeçilmez bir misyonu yerine getirmektedir. " diye konuştu.

​Hızla kalkınan ve sanayileşen Türkiye'de kalkınmanın en etkili ve en temel aracının mesleki ve teknik eğitim olacağını dile getiren Özlü, şunları söyledi:

"Toplumun, ekonominin ve sanayinin ihtiyaçlarına göre teşekkül etmeyen bir eğitim sistemiyle, geleceğin güçlü Türkiyesi'ni kuramayız. ​Sadece okula bağımlı bir eğitim sistemiyle, kalifiye eleman yetiştiremeyiz. ​Bu nedenle, okul ve iş yeri ortaklaşa görev ve sorumluluk almalıdır. Bu anlamda, Milli Eğitim Bakanlığımızın, OSB’ler içinde veya dışındaki okullara verdiği desteği çok önemli bir adım olarak görmekteyim. ​Bu destek, milli eğitim politikalarıyla sanayi politikalarının eşgüdümü açısından da büyük önem arz etmektedir. Bilgi üreten, teknoloji geliştiren, sanayinin nitelikli istihdam ihtiyacını karşılayan bir milli eğitim politikasını hayata geçirmek durumundayız. ​Bu anlamda, Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında verilen destekler çok yerindedir ve bizleri memnun etmektedir. ​OSB’ler dışında açılan özel okullarda, matbaa teknolojisinden tasarıma, raylı sistemlerden uçak bakımına, kimyadan metalurjiye kadar çok geniş bir alanda öğrencilerimize önemli tutarlarda destek verilmektedir."

OSB'ler içindeki okullara yönelik gelişmeleri de memnuniyetle karşıladıklarını aktaran Özlü, şöyle devam etti:

"Bu sene mart ayında, Milli Eğitim Bakanlığımız ile bir protokol imzaladık. Bu protokole göre OSB içinde açılacak teknik kolejlere, hiçbir alan ayrımı yapmadan öğrenci başına 4 bin 270 lira eğitim-öğretim desteği veriyoruz. Bir diğer sevindirici uygulama ise devletimizin özel sektörde staj yapan öğrencilere verdiği maaş desteğidir. Staj yapan 1 milyon 165 bin meslek lisesi öğrencisi, aylık 421 lira maaş almaktadır. Bunun 280 lirasını devlet, 140 lirasını işletme karşılamaktadır. Devletimiz bu öğrencilere son 6 ayda 196 milyon lira maaş, 86 milyon lira sağlık primi ödemesi yapmıştır. Bakanlık olarak, Milli Eğitim Bakanlığımızla koordinasyon içinde çalışmaya devam edeceğiz."

Özlü, 301 organize sanayi bölgesinin tamamında mesleki ve teknik eğitim veren kolejler açmayı hedeflediklerini, bu okulları kurarken sanayiciler ve OSB yönetimleriyle uyum içinde çalışacaklarını kaydetti.

Bir ülkenin gelişmişlik düzeyini belirleyen en önemli unsurlardan birinin, o ülkenin sahip olduğu insan kaynağının kalitesi olduğunu dile getiren Özlü, atölye ve laboratuvar öğretmenlerine işbaşı eğitimleri vereceklerini, OSB'lerde çalışanlara yönelik meslek geliştirme ve uyum kursları açacaklarını, yine OSB'lerde açılacak teknik kolejlerin bina yapım işlerini kredilerle destekleyeceklerini bildirdi.

- "Her gencimizin bileğine, en az bir tane altın bilezik takmamız gerekiyor"

Bu doğrultuda değişen koşullara uyum sağlayabilen, sorun çözebilen, çevresiyle iyi iletişim kurabilen, takım çalışması yapabilen, mesleğinin gerektirdiği temel bilgi ve becerilere sahip insan kaynağının, toplumun ve sanayinin hizmetine sunulması gerektiğine işaret eden Özlü, şunları kaydetti:

"Her gencimizin bileğine en az bir tane altın bilezik takmamız gerekiyor. Bu da ancak mesleki eğitimle, meslek okullarıyla ve teknik kolejlerle mümkün olabilir. Bizim bu noktada en temel çabamız, zekayı ürüne dönüştürmek olmalıdır. Hepimiz, farklı özelliklerle, farklı yeteneklerle dünyaya geliyoruz. Eğitim sistemimizin bu farklılıkları desteklemesi, bu farklılıklardan bir sinerji üretmesi gerekiyor. Farklılıkları destekleme sürecinde, teknik kolejlere çok önemli bir misyon düşmektedir. Türkiye’de mesleki eğitim ile istihdam arasındaki fonksiyonel ilişkiyi güçlendirmek zorundayız. Bunun için iş gücü piyasasındaki arz ve talep uyumsuzluğunu gidermemiz gerekmektedir. Kalite odaklı çözümlerle bu sorunun üstesinden gelebiliriz. Teknolojideki hızlı değişimle birlikte ortaya çıkan bilimsel ve teknik alanlar, kaliteli bir mesleki eğitimi zorunlu kılmaktadır. Bundan sonra en büyük gayretimiz, mesleki eğitimde kalite olacaktır."

Türk sanayisinin talep ettiği iyi yetişmiş, işinin ehli, donanım sahibi eleman ihtiyacını karşılamak için gayret gösterdiklerini belirten Özlü, "Biz 'Ali topu tut, Ayşe ip atla' fişleriyle büyüdük. Tamam, Ali topu tutsun ama Ali aynı zamanda robot yapsın. Tamam, Ayşe ip atlasın ama aynı zamanda yazılım da üretsin. Bu çok gerekli ve anlamlı zirvenin, Türkiye’miz için hayırlı sonuçlar getirmesini diliyorum." ifadelerini kullandı.

(Sürecek)
Kaynak: AA