TARSİM Genel Müdürü Satoğlu Açıklaması

'TARSİM olarak, bu yıl buğdayda kuraklık sigortasını vermeye başladık. İlk yıl itibarıyla yaklaşık 70 bin civarında poliçe yaptık. Önümüzdeki yıl yulaf, çavdar ve arpa gibi tarım ürünlerinde de kuraklık teminatını vermeye başlıyoruz' '10 yıllık sürede üreticimizden aldığımız prim tutarı 2,9 milyar lira. Bunun karşılığında üreticimiz 4 milyar liralık bir hasar ödemesi almış durumda'

Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) Genel Müdürü Yusuf Cemil Satoğlu, 'TARSİM olarak, bu yıl buğdayda kuraklık sigortasını vermeye başladık. İlk yıl itibarıyla yaklaşık 70 bin civarında poliçe yaptık. Önümüzdeki yıl yulaf, çavdar ve arpa gibi tarım ürünlerinde de kuraklık teminatını vermeye başlıyoruz.' dedi.

Satoğlu, BloombergHT'nin düzenlediği Tarım Zirvesi 2017'nde, 2005 yılında Tarım Sigortaları Kanunu ile kuruluşu başlayan TARSİM'de, bugüne kadar 11 yıllık bir havuz oluştuğunu bildirdi.

Satoğlu, 'Toplam olarak 115 milyar lira civarında bir tarımsal varlığa teminat vermişiz, bu tutarda varlığı sigortalamışız. Bugüne kadar 8,5 milyon civarında poliçe düzenlemişiz.' dedi.

Son birkaç yıl içerisinde sigortalanan alanın arttığını belirten Satoğlu, 'Sadece bu yıla baktığımızda yaklaşık 1,6-1,7 milyar liralık bir prim üretimine ulaşmış durumdayız. 22 milyon dekarın üzerinde arazi sigortalanmış durumda. Yine milyonun üzerinde hayvan varlığı teminat kapsamına alınmış durumda.' şeklinde konuştu.

- 'Manisa'da üzümde sigortalama oranı yüzde 60'ı geçmiş durumda'

Yusuf Cemil Satoğlu, şunları kaydetti:

'Üreticilerimizin bu sistemden 10 yıllık sürede aldığı rakama baktığımızda, yaklaşık 4 milyar liralık bir rakama ulaştığını görüyoruz. Üreticimizden aldığımız prim tutarı 2,9 milyar lira. Bunun karşılığında üreticimiz 4 milyar liralık bir hasar ödemesi almış durumda. Bu hasarların da büyük çoğunluğu dolu ve don gibi afetlerden kaynaklanıyor. Baktığımızda, ürünün ekonomik değerinin yüksek olması sigortalama oranını yükseltiyor. Örneğin, Manisa'da üzümde sigortalama oranı yüzde 60'ı geçmiş durumda. Türkiye'de sigortalanma oranı ortalama yüzde 20'ler civarında ama üzümün hem ekonomik değerinin fazla olması hem de ürünün hassasiyeti nedeniyle sigortalanma oranı yüksek. Aynı şey kayısı için de geçerli. Kayısının da ekonomik değerinin yüksek olması ve özellikle don ve dolu hasarına çok açık olması sebebiyle orada da sigortalanma oranları yüksek. Toplamda, tahıl ürünleri de dahil olmak üzere tarım ürünlerinin sigortalanma ürünlerinde artış söz konusu.'

- 'Gelir Sigortası Uygulaması modeline geçmek mümkün'

TARSİM Genel Müdürü Satoğlu, çiftçinin ürününün doğal afet dışındaki risklere karşı da sigortalanabildiğini belirterek, 'ABD'de yaklaşık 100 yıldır uygulanan Gelir Sigortası Sistemi aslından bütün bunların bir çözümü olarak görülebilir. Yani gelir sigortası dediğimiz zaman ya işletme bazlı ya ürün bazlı gelir sigortasından bahsediyorum.' diye konuştu.

Şikago Borsası'nda 100 yıllık bir veri birikiminin söz konusu olduğunu vurgulayan Satoğlu, 'Türkiye'de de ürün borsalarının, ihtisas borsalarının oturması durumunda bunların veri saplaması durumunda Türk üreticilerimiz için de Gelir Sigortası Uygulaması modeline geçmek mümkün.' dedi.

Türkiye'de doğal afetlerden en fazla tarım sektörünün etkilendiğini ifade eden Satoğlu, TARSİM'in kuraklık sigortasını da uygulamaya koyduğunu hatırlattı.

Satoğlu, 'TARSİM olarak, bu yıl buğdayda kuraklık sigortasını vermeye başladık. İlk yıl itibarıyla yaklaşık 70 bin civarında poliçe yaptık. Önümüzdeki yıl yulaf, çavdar ve arpa gibi tarım ürünlerinde de kuraklık teminatını vermeye başlıyoruz ki bu da tahmin ediyorum üreticilerimiz için oldukça önemli olacak.' ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA