4. Kolordu Komutanlığı Darbe Girişimi Davası

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında 4. Kolordu ve 28. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 216'sı tutuklu 268 sanığın yargılanmasına devam edildi

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında 4. Kolordu ve 28. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada 216'sı tutuklu 268 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya sanıklar, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.

Savunma yapan sanık eski uzman erbaş Yusuf Karaböcek, 15 Temmuz 2016'da akrabaları geleceği için sanık eski yüzbaşı Erdan Kaya Erdoğan'dan izin alarak erken çıktığını, Erdoğan'ın kendisine 'Alarm verilebilir, telefonun açık olsun.' dediğini ileri sürdü.

Karaböcek, alarm mesajı geldikten sonra Erdoğan'ı arayarak, 'Misafirlerim var, gelmezsem olur mu?' diye sordum. Kendisi de 'Gel, hemen gidersin.' dedi, bunun üzerine kışlaya gittim ve teçhizatlı olarak içtima alanına geçtim.' dedi.

Sanık eski Ertuğrul Terzi'nin emriyle mühimmat dağıtıldığını öne süren Karaböcek, 'Yüzbaşı Erdan Kaya Erdoğan, araç komutanlarını çağırarak kısa bir toplantı yaptı ve elindeki haritadan araçların nerelere gitmesi gerektiğini söyledi. 'Neden gidiyoruz?' diye sorduklarında Genelkurmaya ve MİT binasına saldırı olduğu için buralara yardıma gideceğimizi söyledi. Nizamiyede araçların durduğu sırada aracımıza isimlerini bilmediğim iki yüzbaşı bindi.' ifadelerini kullandı.

- Vatandaşlar, 'Kışlanınıza dönün' çağrısı yapmış

Sıhhiye'ye geldiklerinde vatandaşların yuhalamalarıyla karşılaştıklarını anlatan Karaböcek, savunmasını şöyle sürdürdü:

'Kızılay'a kadar araçlarla devam ettiğimiz sırada darbe teşebbüsü olduğunu anladık. Vatandaşlar, 'Kışlanıza dönün, darbe yapmaya çalışıyorsunuz.' dedi. Aracımızın etrafı halk tarafından kapatıldı. Kandırıldığımızı anlamamız üzerine polisin ve halkın desteği ile kışlaya döndük. FETÖ üyesi değilim, ByLock kullanmadım ve tahliyemi talep ediyorum.'

Mahkeme Başkanı Melih Uçar, internetten haberleri okuyup okumadığını veya herhangi biriyle telefonla iletişime geçip geçmediğini sordu. Karaböcek de 'Kışlada cep telefonu çekmediği için kimseyle konuşamadım. Tanka bindiğimizde de cep telefonumuza bakamadık.' yanıtını verdi.

Sanık Ümit Taşhan da hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, 'Akşam saatlerinde 'Birliğe katılın.' mesajı üzerine kışlaya gittim. Burada tankların çalışır vaziyette beklediğini gördüm.' dedi.

Kendilerine Genelkurmay Başkanlığına saldırı olduğu yönünde bilgi verildiğini öne süren Taşhan, Kızılay bölgesine geldiklerinde halkın tepkisiyle karşılaştıklarını ve darbe girişiminde bulunulduğunu öğrendikten sonra kışlaya dönme kararı verdiklerini savundu.

Taşhan, yaşanan olaylarda hiçbir vatandaşa zarar vermediğini belirterek, tahliyesini istedi.

Sanık eski uzman çavuş Turgut Özay da 15 Temmuz akşamı cep telefonuna gelen mesajın ardından kışlaya gittiğini ve verilen emirle kışladan ayrılarak Gençlik Caddesi'ne geçtiklerini belirtti.

Yanlarına gelen vatandaşların, 'Darbe yapıyorsunuz.' demeleri üzerine, 'Bize tatbikat olduğunu söylediler, darbeci değiliz.' dediğini anlatan Özay, vatandaşlara zarar vermediklerini savundu.Herhangi bir suça karışmadığını öne süren Özay, FETÖ üyesi olmadığını dile getirerek tahliyesini talep etti.

Sanık asteğmen Ahmet Gürsarnıç da ziraat mühendisi olduğunu, bağlı bulunduğu tabur İstanbul'a taşınacağı için Ümitköy Hatıra Ormanı'nın bakımında görev yaptığını ileri sürdü.

Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz günü askerlerle orman bakımı yaparken saat 15.00 sıralarında alarım verilebileceği bilgisini aldığını öne süren Gürsarnıç, akşam 21.30 sıralarında sanık eski asteğmen Fırat Gelmez'in kendisini arayarak alarm verildiğini ve birliğe çağırdığını savundu.

- 'Havaya ateş açmasını söyledim'

Sanık asteğmen Ümit Şenyer ile görüşerek Sıhhiye Orduevi'nde buluştuklarını belirten Gürsarnıç, kışlaya gittiklerinde zimmetli silahı olmadığından kendisine rastgele silah verildiğini ve askerlere hücum yeleği ile kompozit başlık dağıtıldığını dile getirdi.

Kızılay bölgesine hareket ettiklerini, Ulus'a geldiklerinde bazı vatandaşların kendilerini alkışladığını, bazılarının ise 'Yapmayın, sizi kullanıyorlar, polise ateş ediyorlar.' dediklerini anlatan Gürsarnıç, 'Vatandaşlar üzerimize geldi, tankın şoförünü almaya çalışırken panikleyerek kuledeki askere havaya ateş açmasını söyledim. Asker, havaya iki el ateş açtı. Şoförü alarak kapağı kapattık ve önümüzdeki aracı takip ederek tekrar kışlaya döndük.' ifadelerini kullandı.

Hakkındaki suçlamaları reddeden Gürsarnıç, tahliyesini istedi.

Sanık eski uzman erbaş Ahmet Aykut Toközlü de FETÖ ve darbe girişimiyle bağlantısı olmadığını iddia etti. Toközlü, telefonla arayan mesai arkadaşının 'alarm verildiği' yönünde bilgi vermesinin ardından kışlaya gittiğini savundu.

Üzerine kayıtlı tüfeğini alarak garaj bölgesine geçtiğini anlatan sanık Toközlü, emir verilmesi üzerine zırhlı aracıyla tabur komutanlığı önüne gittiğini bildirdi.

Sanık Toközlü, Genelkurmay Başkanlığının güvenliğini almak üzere kışladan çıktıkları beyanında bulunarak, darbe girişimini Gençlik Caddesi'ndeki vatandaşlardan öğrendiklerini öne sürdü.

Suçlamaları kabul etmeyen eski astsubay Eren Osman Çalgın da Genelkurmay Başkanlığına yönelik terör saldırısına müdahale amacıyla kışladan çıkış yaptıklarını belirtti.

Darbe girişimi olduğunu bilmediğini söyleyen Çalgın, Gençlik Caddesi güzergahını izlediklerini, vatandaşların darbe yapıldığı yönünde bilgi vermesi üzerine tankı durduklarını ileri sürdü. Vatandaşların üzerine ateş etmediklerini iddia eden Çalgın, darbe emri verilmediğini savundu.

Eski uzman çavuş Fuat Koca da darbe girişimiyle ilgisinin bulunmadığını ileri sürdü.

- 'Darbe girişimini vatandaşlardan öğrendik'

'Alarm' emri nedeniyle kışlaya gittiğini anlatan Koca, daha sonra tanklarla çıkış yaptıklarını belirtti.

Genelkurmay Başkanlığına saldırı olması nedeniyle emniyeti almakla görevlendirildiklerinin iletildiğini öne süren Koca, aracında 3 uzman çavuşla, 3 erin bulunduğunu kaydetti.

Gençlik Caddesi'nde tankların bulunduğu konvoyun durduğunu ve yanına gelen kadının, 'Ben sizi göndermem.' sözlerini duyduğunu belirten Koca, vatandaşların darbe yapıldığını söylemesi üzerine verilen emirlerin kanunsuz olduğunu anladığını savundu. Koca, zırhlı aracı durduğunu, vatandaşın kendisine verdiği bayrağı öptüğünü anlattı.

Yanına gelen binbaşının zırhlı aracı hareket ettirmesini istediğini, bu emri reddettiğini öne süren Koca, bu sırada bir tanktan havaya ateş açıldığnı, araçların ezildiğini söyledi.

Koca, daha sonra '155 Polis İmdat' ihbar hattını arayarak polis talep ettiğini savundu.

Duruşma, sanık savunmalarının alınmasıyla devam ediyor.
Kaynak: AA