Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu Açıklaması
'Demokrasilerde çözümün nihai yöntemi diyalog, nihai adresi de Meclistir. Sayın Kılıçdaroğlu'nun, İstanbul'daki mitingin ardından yürüyerek değil ama bu sefer hızlı bir şekilde Meclise dönmesini temenni ediyoruz'
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, 'Demokrasilerde çözümün nihai yöntemi diyalog, nihai adresi de Meclistir. Sayın Kılıçdaroğlu'nun, İstanbul'daki mitingin ardından yürüyerek değil ama bu sefer hızlı bir şekilde Meclise dönmesini temenni ediyoruz.' dedi.
Karamollaoğlu, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasına tepki yürüyüşünün 21'inci gününde olduğunu, yürüyüşün 9 Temmuz Pazar günü mitingle sona ereceğini anımsattı.
İnsanların görüş ve düşüncelerinin farklı olabileceğine dikkati çeken Karamollaoğlu, kimilerinin derdini yürüyerek kimilerinin ise oturarak anlatmaya çalıştığını ifade etti.
Karamollaoğlu, birbirini anlamak için gayret göstermenin önemine vurgu yaparak, 'Demokrasilerde çözümün nihai yöntemi diyalog, nihai adresi de Meclistir. Sayın Kılıçdaroğlu'nun, İstanbul'daki mitingin ardından yürüyerek değil ama bu sefer hızlı bir şekilde Meclise dönmesini temenni ediyoruz.' diye konuştu.
Yürüyüşün başından beri iki hususa önem verdiklerini dile getiren Karamollaoğlu, bunlardan birincisinin bu yürüyüşün demokratik bir tercih olarak görülmesi, ikincisinin ise bu yürüyüşün dışarıdan yapılacak herhangi bir müdahaleye karşı devlet tarafından güvenlik güçleriyle güvenliğinin sağlanması olduğunu kaydetti. Karamollaoğlu, bu iki konunun da olumlu yönde seyrettiğini vurgulayarak, ilgili makamlara teşekkür etti.
Israrlı uyarılara rağmen endişelerini artıracak gelişmelere de şahit olduklarını söyleyen Karamollaoğlu, 'Kılıçdaroğlu'nun yürüyüşü sırasında yola gübre dökmek ne kadar yanlışsa, o yürüyüşe katılıp halkı sokağa çağırmak da o kadar yanlıştır. Bir bakanın çıkıp yolda yürüyenlere terörist yakıştırmasında bulunması ne kadar provokasyonsa, adalet yürüyüşünde terör örgütü marşı çalmak da o kadar provokasyondur. Asıl konuşmamız gereken adaletin kendisidir.' ifadelerini kullandı.
- 'Kıbrıs, doğu Akdeniz'deki konumuyla barışın temsilcisi'
Karamollaoğlu, İsviçre'de devam eden Kıbrıs müzakerelerine de değinerek, Türkiye'nin güvenliği açısından Halep, Musul ve El Bab'tan çok daha önemli olan Kıbrıs'ın doğu Akdeniz'deki konumuyla barışın ve savaşın belirleyicisi olduğunu söyledi.
Ege Denizi'nde seyir halindeyken Yunanistan'a bağlı askeri botlardan Türk bandıralı ticari gemiye ateş açılmasına ilişkin de değerlendirmede bulunan Karamollaoğlu, şunları kaydetti:
'Yunanistan bu cesareti nereden buldu? Nasıl oluyor da bu kadar pervasızlaşıyor? Anlamak mümkün değil. Bu yüzden yapılacak işler bellidir. Türkiye adadan asker çekmek bir yana askeri varlığını daha da güçlendirmelidir. Bölgedeki sıcak gelişmeler ve adanın stratejik önemi de dikkate alınarak mutlaka bir hava üssü kurulmalıdır. Uçak gemisinden çok daha ucuza mal olur ve Türkiye'ye karşı bir hamle yapmak isteyenler için de çok daha caydırıcı ve etkileyici olur. Türkiye Cumhuriyeti, KKTC'nin başta kardeş ve dost ülkeler olmak üzere bütün ülkeler tarafından tanınması için diplomatik bir atağa geçmelidir.'
Kaynak: AA
Karamollaoğlu, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasına tepki yürüyüşünün 21'inci gününde olduğunu, yürüyüşün 9 Temmuz Pazar günü mitingle sona ereceğini anımsattı.
İnsanların görüş ve düşüncelerinin farklı olabileceğine dikkati çeken Karamollaoğlu, kimilerinin derdini yürüyerek kimilerinin ise oturarak anlatmaya çalıştığını ifade etti.
Karamollaoğlu, birbirini anlamak için gayret göstermenin önemine vurgu yaparak, 'Demokrasilerde çözümün nihai yöntemi diyalog, nihai adresi de Meclistir. Sayın Kılıçdaroğlu'nun, İstanbul'daki mitingin ardından yürüyerek değil ama bu sefer hızlı bir şekilde Meclise dönmesini temenni ediyoruz.' diye konuştu.
Yürüyüşün başından beri iki hususa önem verdiklerini dile getiren Karamollaoğlu, bunlardan birincisinin bu yürüyüşün demokratik bir tercih olarak görülmesi, ikincisinin ise bu yürüyüşün dışarıdan yapılacak herhangi bir müdahaleye karşı devlet tarafından güvenlik güçleriyle güvenliğinin sağlanması olduğunu kaydetti. Karamollaoğlu, bu iki konunun da olumlu yönde seyrettiğini vurgulayarak, ilgili makamlara teşekkür etti.
Israrlı uyarılara rağmen endişelerini artıracak gelişmelere de şahit olduklarını söyleyen Karamollaoğlu, 'Kılıçdaroğlu'nun yürüyüşü sırasında yola gübre dökmek ne kadar yanlışsa, o yürüyüşe katılıp halkı sokağa çağırmak da o kadar yanlıştır. Bir bakanın çıkıp yolda yürüyenlere terörist yakıştırmasında bulunması ne kadar provokasyonsa, adalet yürüyüşünde terör örgütü marşı çalmak da o kadar provokasyondur. Asıl konuşmamız gereken adaletin kendisidir.' ifadelerini kullandı.
- 'Kıbrıs, doğu Akdeniz'deki konumuyla barışın temsilcisi'
Karamollaoğlu, İsviçre'de devam eden Kıbrıs müzakerelerine de değinerek, Türkiye'nin güvenliği açısından Halep, Musul ve El Bab'tan çok daha önemli olan Kıbrıs'ın doğu Akdeniz'deki konumuyla barışın ve savaşın belirleyicisi olduğunu söyledi.
Ege Denizi'nde seyir halindeyken Yunanistan'a bağlı askeri botlardan Türk bandıralı ticari gemiye ateş açılmasına ilişkin de değerlendirmede bulunan Karamollaoğlu, şunları kaydetti:
'Yunanistan bu cesareti nereden buldu? Nasıl oluyor da bu kadar pervasızlaşıyor? Anlamak mümkün değil. Bu yüzden yapılacak işler bellidir. Türkiye adadan asker çekmek bir yana askeri varlığını daha da güçlendirmelidir. Bölgedeki sıcak gelişmeler ve adanın stratejik önemi de dikkate alınarak mutlaka bir hava üssü kurulmalıdır. Uçak gemisinden çok daha ucuza mal olur ve Türkiye'ye karşı bir hamle yapmak isteyenler için de çok daha caydırıcı ve etkileyici olur. Türkiye Cumhuriyeti, KKTC'nin başta kardeş ve dost ülkeler olmak üzere bütün ülkeler tarafından tanınması için diplomatik bir atağa geçmelidir.'