Polonya'da İktidar Partisinin Yeni Hedefi Medyada Reform
İktidar partisi lideri Kaczynski, tartışmalı yargı reformunun ardından hükümetin yeni hedefinin medya olacağına işaret etti.
Polonya'da iktidar partisi lideri Jaroslaw Kaczynski, tartışmalı yargı reformunun ardından hükümetin medyadaki mülkiyet yapısını düzenlemeye yönelik reformlara odaklanacağı sinyalini verdi.
Hukuk ve Adalet Partisi (BiS) lideri Kaczynski, ülkesinde yayın yapan Trwam televizyonu ve Maryja radyosuna verdiği demeçlerde, hükümetin yargıdaki değişikliklerin ardından medyadaki tekelci yapıyı değiştirmeye yönelik düzenlemelere öncelik vereceğini belirtti.
Reform kapsamında ne tür düzenlemeler planlandığı hakkında bilgi vermeyen Kaczynski, yargı reformunda olduğu gibi medya reformuna karşı da 'güçlü bir direnç gösterilmesini' beklediğini ifade etti.
Parti, daha önce medyadaki yabancı sermaye payını sınırlamaya ilişkin planlarını kamuoyuna açıklamıştı.
Polonya'da gazetelerin çoğu Alman veya İsviçreli sermaye gruplarının kontrolünde. Ülkenin en büyük özel televizyon kanalı TVN'nin sahibi ise bir Amerikan şirketi.
Öte yandan Kaczynski, Devlet Başkanı Andrzej Duda'nın önerdikleri 3 yasal değişiklikten ikisini veto etmesine rağmen, yargı reformunu hızla tamamlayacaklarını vurguladı.
AB'nin tepkisine yol açan yasal düzenlemelerden ilki, Yüksek Mahkeme yargıçlarının tamamının görevden azledilmesini ve kimin görevde kalacağına Adalet Bakanının karar vermesini öngörüyordu. İkinci yasa, Yüksek Mahkeme yargıçlarını aday gösteren Ulusal Yargı Konseyinin üyelerinin belirlenmesine siyasetçilere rol veriyordu.
Duda'nın onayladığı üçüncü yasa ise Adalet Bakanına, alt mahkeme yargıçlarını atama ve görevden alma yetkisi tanıyor.
Parti, 2015'te iktidara geldiğinden bu yana devlete ait yayın organlarını, bürokrasiyi ve yargıyı siyasi kontrol altına almaya çalıştığı gerekçesiyle eleştiriliyor, hükümetin bu yönde attığı adımlar AB yetkililerinin tepkisini çekiyor.
Kaynak: AA
Hukuk ve Adalet Partisi (BiS) lideri Kaczynski, ülkesinde yayın yapan Trwam televizyonu ve Maryja radyosuna verdiği demeçlerde, hükümetin yargıdaki değişikliklerin ardından medyadaki tekelci yapıyı değiştirmeye yönelik düzenlemelere öncelik vereceğini belirtti.
Reform kapsamında ne tür düzenlemeler planlandığı hakkında bilgi vermeyen Kaczynski, yargı reformunda olduğu gibi medya reformuna karşı da 'güçlü bir direnç gösterilmesini' beklediğini ifade etti.
Parti, daha önce medyadaki yabancı sermaye payını sınırlamaya ilişkin planlarını kamuoyuna açıklamıştı.
Polonya'da gazetelerin çoğu Alman veya İsviçreli sermaye gruplarının kontrolünde. Ülkenin en büyük özel televizyon kanalı TVN'nin sahibi ise bir Amerikan şirketi.
Öte yandan Kaczynski, Devlet Başkanı Andrzej Duda'nın önerdikleri 3 yasal değişiklikten ikisini veto etmesine rağmen, yargı reformunu hızla tamamlayacaklarını vurguladı.
AB'nin tepkisine yol açan yasal düzenlemelerden ilki, Yüksek Mahkeme yargıçlarının tamamının görevden azledilmesini ve kimin görevde kalacağına Adalet Bakanının karar vermesini öngörüyordu. İkinci yasa, Yüksek Mahkeme yargıçlarını aday gösteren Ulusal Yargı Konseyinin üyelerinin belirlenmesine siyasetçilere rol veriyordu.
Duda'nın onayladığı üçüncü yasa ise Adalet Bakanına, alt mahkeme yargıçlarını atama ve görevden alma yetkisi tanıyor.
Parti, 2015'te iktidara geldiğinden bu yana devlete ait yayın organlarını, bürokrasiyi ve yargıyı siyasi kontrol altına almaya çalıştığı gerekçesiyle eleştiriliyor, hükümetin bu yönde attığı adımlar AB yetkililerinin tepkisini çekiyor.