'Filistinlilerin Birliği Ve Barışçıl Gösteriler İsrail'e Geri Adım Attırdı'

KAYS EBU SEMRA - Filistinli siyasi uzmanlar, İsrail'in Mescid-i Aksa'daki hukuksuz uygulamalarından geri adım atmasında Filistinlilerin birliği ve barışçıl gösterilerin etkili olduğunu belirtti.

Filistin siyasi analist Talal Avkel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail'in ihlallerine karşı Filistinlilerin birlik halinde barışçıl direniş sergilemesine dikkati çekti.

Avkel, 'İsrail'in Mescid-i Aksa'da geri adım atmasını, resmi makamlar, vatandaşlar ve Filistinli grupların birlik olması ile Kudüs'teki barışçıl gösteriler sağladı.' dedi.

İsrail'in ayrıca bu konuda ABD'nin baskılarına da boyun eğdiğini söyleyen Avkel, 'Başbakan Binyamin Netanyahu'yu ABD yönetimi dışında kimse bu hezimete zorlayamaz.' diye konuştu.

Filistinli siyasi analist Mustafa es-Savaf da İsrail'in geri adım atmasında özellikle Kudüs'teki Filistinlilerin beraberce barışçıl protestolar yapmalarının etkili olduğunu ifade etti.

Savaf, 'Kudüslülerin birliği ve işgalciler karşısındaki mücadelelerindeki ısrarı, işgalcilerin geri atmasının en önemli sebebi. İsrail, Kudüs'te ve Batı Şeria'da güvenlik durumlarının kötüye gitmesinden korkuyor. Çünkü böyle bir durum bölgede kendi planlarını etkileyecek büyük bir patlamanın sinyallerini veriyor.' ifadelerini kullandı.

- 'Kudüslülerin birliği işgalcilerin geri atmasının en önemli sebebi'

Kudüs, Batı Şeria ve Gazze'de fitilin ateşlenmesinin, işgalcilerin planladığı Kudüs'ü Yahudileştirme, Aksa'yı yıkıp yerine Süleyman Mabedi'ni yapma gibi tüm projelerini etkileyeceğini savunan Savaf, 'İsrail aynı zamanda protestoların, bölge ülkelere de sıçrayacak bir intifadaya dönüşmesinden endişe etti.' dedi.

Bununla birlikte ihtiyatı elden bırakmamak gerektiği uyarısında bulunan Savaf, 'İsrail'in geri adım atması hezimet anlamına gelmiyor. İstediğini almak için başka yollar arayacaktır.' diye konuştu.

Birzeit Üniversitesi Siyaset Bilimi Profesörü Cihad Harb da son iki haftada yaşananları, 'Kudüs'te barışçıl ortak akıl ve çalışma, zafer kazandırdı. Bu yaklaşım, İsrail makamlarını Filistin halkının idaresi karşısında boyun eğmeye zorladı.' sözleriyle değerlendirdi.

'İsrail'in cemaate kısıtlamalarından geri adım atması ve Aksa'ya koyduğu metal dedektörleri kaldırması barışçıl halk direnişinin itibarını gösterdi.' diyen Harb, şöyle devam etti:

'Kudüslüler, namazla bu duruma karşı koydu ve başarılı oldular. Bu durum işgalcilerle mücadelede barışçıl eylemin önemini arttırdı. Kudüs'teki Filistinliler, işgalci İsrail ile mücadelede dış kesimlere itibar etmeme ve birlik olmanın önemi konusunda iyi bir ders verdi.'

- Son iki haftada neler yaşandı?

İsrail polisi, 14 Temmuz Cuma günü Mescid-i Aksa'da silahlı saldırıda bulunduğunu iddia ettiği 3 Filistinliyi öldürmüştü. Olayda yaralanan 2 İsrail polisinin ise kaldırıldıkları hastanede öldüğü açıklanmıştı.

Olayın ardından Mescid-i Aksa'yı ibadete kapatan İsrail güçleri, Harem-i Şerif'in iki kapısını 16 Temmuz Pazar günü açmış, ancak kapılara elektronik metal arama dedektörleri yerleştirmişti.

Filistinliler, dedektörlerin yerleştirildiği günden beri Aksa'nın kapılarında toplanarak namazlarını burada eda ederken, sık sık İsrail polisinin sert müdahalelerine maruz kalıyordu.

İsrail Güvenlik Kabinesi'nin aldığı karar üzerine Mescid-i Aksa'nın kapılarındaki dedektörler 25 Temmuz'da kaldırılmıştı.

Müslümanlar, Kudüs alimlerinin çağrısı üzerine dün ikindi namazı için Harem-i Şerif'e geldi. İsrail polisi önce Aksa'nın bazı kapılarını açmadı. Filistinlilerin yoğun tepkisi üzerine Mescid-i Aksa'nın tüm kapıları açıldı ve on binlerce kişi Harem-i Şerif'e girmeye başladı.

İsrail polisi daha sonra Aksa'nın içinde ve dışındaki Filistinlilere ses bombaları ve plastik mermilerle müdahale etmeye başladı ve Aslanlı (Esbat) Kapısı dışındaki tüm kapıları kapattı. Polisin müdahalesinde yüzden fazla Filistinli yaralandı.