Almanya'da NSU Davasında Sona Doğru
Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi'nde devam eden davada Federal Başsavcı mütalaayı okumayı sürdürdü.
Almanya'da 2000-2007 yıllarında 8'i Türk 10 kişiyi öldürmek, banka soymak ve bombalı saldırılarda bulunmakla suçlanan Nasyonal Sosyal Yeraltı (NSU) terör örgütü davasında Federal Başsavcılık mütalaasına devam etti.
Münih Yüksek Eyalet Mahkemesinde devam eden davanın 377. duruşmasında mütalaasını sunan Federal Başsavcı Anette Greger, NSU'nun işlediği cinayetlerde suç ortağı olarak nitelendirdiği baş sanık Beate Zschaepe'nin örgütün üç kurucu üyesinden biri olduğunu ifade etti.
Zschaepe'nin cinayetleri işleyen diğer örgüt üyelerinin kimliklerinin ortaya çıkmamasını sağlayarak bu suçların işlenmesine katkı sağladığını vurgulayan Greger, Zschaepe'nin cinayetlerle ilgili haberleri arşivlediğine dikkati çekti.
Greger ayrıca cinayetlerle ilgili gazete kupürlerinde Zschaepe'nin parmak ve DNA izlerinin tespit edildiğini kaydetti.
Zschaepe'nin NSU terör faaliyetlerini diğer örgüt üyeleriyle planladığını ve örgütün ideolojisini de paylaştığını belirten Greger, mütalaasında örgüt tarafından işlenen cinayetler ve saldırırlarla ilgili elde edilen bulguları ayrıntılı şekilde aktardı.
İki gün önce mütalaayı sunmaya başlayan Federal Başsavcılık, buna gelecek hafta da devam edecek.
Federal Savcılık mütalaasını tamamladıktan sonra davada 50 kadar müdahil avukat söz alacak.
- Davanın geçmişi
Almanya'da, 2000-2007 döneminde 8'i Türk 10 kişiyi öldürmek, 2 bombalı saldırı yapmak ve 15 banka soygunu gerçekleştirmekle suçlanan NSU terör örgütü üyelerinin varlığı ve cinayetlerdeki rolü, 4 Kasım 2011'de tesadüf sonucu ortaya çıkmıştı.
NSU üyelerinden Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos, 4 Kasım 2011'de bir banka soygununun ardından saklandıkları karavanda ölü bulunmuş, terör örgütü üyelerinin intihar ettiği öne sürülmüştü.
Mayıs 2013'ten bu yana Münih Yüksek Eyalet Mahkemesinde görülen davada NSU terör örgütü üyesi olmakla yargılanan Beate Zschaepe, NSU üyelerinin son kullandıkları hücre evini ateşe verdikten birkaç gün sonra polise teslim olmuştu.
Davada, NSU terör örgütünün hayattaki tek üyesi Zschaepe ile örgüte yardım ve yataklık yapan 4 kişi yargılanıyor.
4 yıldan fazla süredir devam eden davada 815 tanık ve 42 bilirkişi dinlendi.
Kaynak: AA
Münih Yüksek Eyalet Mahkemesinde devam eden davanın 377. duruşmasında mütalaasını sunan Federal Başsavcı Anette Greger, NSU'nun işlediği cinayetlerde suç ortağı olarak nitelendirdiği baş sanık Beate Zschaepe'nin örgütün üç kurucu üyesinden biri olduğunu ifade etti.
Zschaepe'nin cinayetleri işleyen diğer örgüt üyelerinin kimliklerinin ortaya çıkmamasını sağlayarak bu suçların işlenmesine katkı sağladığını vurgulayan Greger, Zschaepe'nin cinayetlerle ilgili haberleri arşivlediğine dikkati çekti.
Greger ayrıca cinayetlerle ilgili gazete kupürlerinde Zschaepe'nin parmak ve DNA izlerinin tespit edildiğini kaydetti.
Zschaepe'nin NSU terör faaliyetlerini diğer örgüt üyeleriyle planladığını ve örgütün ideolojisini de paylaştığını belirten Greger, mütalaasında örgüt tarafından işlenen cinayetler ve saldırırlarla ilgili elde edilen bulguları ayrıntılı şekilde aktardı.
İki gün önce mütalaayı sunmaya başlayan Federal Başsavcılık, buna gelecek hafta da devam edecek.
Federal Savcılık mütalaasını tamamladıktan sonra davada 50 kadar müdahil avukat söz alacak.
- Davanın geçmişi
Almanya'da, 2000-2007 döneminde 8'i Türk 10 kişiyi öldürmek, 2 bombalı saldırı yapmak ve 15 banka soygunu gerçekleştirmekle suçlanan NSU terör örgütü üyelerinin varlığı ve cinayetlerdeki rolü, 4 Kasım 2011'de tesadüf sonucu ortaya çıkmıştı.
NSU üyelerinden Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos, 4 Kasım 2011'de bir banka soygununun ardından saklandıkları karavanda ölü bulunmuş, terör örgütü üyelerinin intihar ettiği öne sürülmüştü.
Mayıs 2013'ten bu yana Münih Yüksek Eyalet Mahkemesinde görülen davada NSU terör örgütü üyesi olmakla yargılanan Beate Zschaepe, NSU üyelerinin son kullandıkları hücre evini ateşe verdikten birkaç gün sonra polise teslim olmuştu.
Davada, NSU terör örgütünün hayattaki tek üyesi Zschaepe ile örgüte yardım ve yataklık yapan 4 kişi yargılanıyor.
4 yıldan fazla süredir devam eden davada 815 tanık ve 42 bilirkişi dinlendi.