Kıbrıs Konferansı'nın Sonuçsuz Kalması

KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı: '(İsviçre'nin CransMontana kentindeki Kıbrıs Konferansı) Konferansta iki taraf anlaştıkça daha az asker, güven arttıkça saha az garanti sistemi üzerinden uzlaşmaya varılabilirdi. Konferansta güvenlik ve garantiler başlığının yanında toprak, mülkiyet ve siyasi eşitlikte de anlaşmazlıklar vardı'

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, İsviçre'nin Crans-Montana kentinde yapılan ve sonuçsuz kalan müzakerelere ilişkin, “Gerek Kıbrıs Türk tarafı gerek Türkiye Cumhuriyeti, bu süreçte çözüme ulaşmak için gerekli esneklikleri fazlasıyla göstermiştir.” dedi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliğinde yaptığı konuşmada, Kıbrıs müzakerelerinin sonuçsuz kalmasının tek nedeninin müzakerelerdeki konu başlıklarından 'güvenlik ve garantiler' olduğu yönündeki söylemlerin gerçeği yansıtmadığını kaydetti.

Kıbrıs Türk tarafının bu süreçte figüran değil aktör olarak yer aldığına işaret eden Akıncı, bu süreçte elbette Türkiye ile istişare içerisinde hareket edildiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, bu topraklarda barış ve iş birliği içerisinde yaşamanın kaçınılmaz olduğunu belirterek bunun yolunun bulunması gerektiğini vurguladı.

- 'Kıbrıs sorununu çözmek için bir 50 yıl daha yok'

Kıbrıs sorununu çözmek için bir 50 yıl daha bulunmadığını devamlı dile getirdiğini kaydeden Akıncı, müzakerelerin uzayıp gitmesinin yararı olmadığını, Crans-Montana'daki konferansın karar konferansı olması gerektiğini pek çok kez dile getirdiğini hatırlattı.

Kıbrıs Rum tarafının konferansa slogan üretmek için geldiğine dikkati çeken Akıncı, 'Rum tarafında 'Sıfır asker sıfır garanti' bir slogan haline geldi. Gerek Kıbrıs Türk tarafı gerek Türkiye Cumhuriyeti bu süreçte çözüme ulaşmak için gerekli esneklikleri fazlasıyla göstermiştir. Bu noktada Kıbrıs Rum tarafının da 'sıfır asker, sıfır garantiyi' bir kenara bırakıp müzakere etmesi gerekirdi.' diye konuştu.

Crans-Montana'daki konferansın son gecesinde Başbakan Binali Yıldırım'ın dört saat içerisinde konferansa katılmayı beyan ederken Kıbrıs Rum tarafının ertesi sabah ayrılmak için hazırlık yaptığını anlattı.

- “Bir anlaşmaya imza atıp Kuzey'de insanımızı belirsizliğe itemem”

Akıncı, iki kesimli, iki toplumlu federal bir çözüm yönünde çalışmak için aday olduğunu ancak her ne pahasına olursa olsun bir anlaşmanın altına imza atacağını söylemediğini belirterek “Bir anlaşmaya imza atıp Kuzey'de insanımızı belirsizliğe itemem.” dedi.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in Güney Kıbrıs'ta kalacak topraklardaki mülkler için eski sahiplerine çözümler üretilmesi, Kuzey'deki mülkler için de Kuzey’de yaşayanların lehine düzenlemeler getirilmesi yönünde kriter getirdiğini kaydeden Akıncı, bunu Türk tarafının kabul ettiğini, bunun dışında Kıbrıs Türkünü belirsizliğe itecek bir formülü kabul etmenin mümkün olmadığını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Akıncı, Rum lideri Nikos Anastasiadis'in Kıbrıs Konferansı'nda Annan Planı’ndaki haritayı talep ettiğini belirterek 'Buna karşı Türk tarafı, Annan Planı’nda yer alan Kıbrıslı Türklerin lehine olan unsurların da kabul edilmesi şartıyla haritayı kabul edebileceğini söylemesi üzerine Rum tarafı bunu da reddetti.' diye konuştu.

'Konferansta iki taraf anlaştıkça daha az asker, güven arttıkça saha az garanti sistemi üzerinden uzlaşmaya varılabilirdi.' diyen Akıncı, konferansta güvenlik ve garantiler başlığının yanında toprak, mülkiyet ve siyasi eşitlikte de anlaşmazlıkların bulunduğunu kaydetti.

Akıncı, müzakerelerde göreve geldiği ilk yılda çok ilerleme kaydedildiğini ancak Rum liderinin Eylül 2016’dan sonra adım adım tavırlarının değiştiğini, 2017’de de çözümden uzaklaşıldığını sözlerine ekledi.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın göreve gelmesinin ardından BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide'nin arabuluculuğunda Mayıs 2015'te yeniden başlayan müzakereler kapsamında, İsviçre'nin Crans-Montana kentinde 28 Haziran'da başlayan Kıbrıs Konferansı'ndan sonuç çıkmamıştı.

Müzakereler, 'Ekonomi', 'Avrupa Birliği'
, 'Mülkiyet'
, 'Yönetim-Güç Paylaşımı'
, 'Toprak' ile 'Güvenlik ve Garantiler

' olmak üzere 6 temel başlıktan oluşuyordu.

Kaynak: AA