Jandarma Okullar Komutanlığındaki Darbe Girişimi Davası

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Jandarma Okullar Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 317 kişinin yargılandığı davanın görülmesine sanık savunmalarıyla devam edildi Sanık eski Jandarma Okullar Komutanı Tuğgeneral Köroğlu: 'Bugün biz komplolar, tuzaklar sürecinin birer kurbanı olarak karşınızdayız' 'Sorumluluk üstlenerek gece eğitimini iptal ettim. Birlik emniyeti ve lojman güvenliği tedbirlerinin alınmasına yöneldim. Jandarma Genel Komutanlığının istediği emniyet için kuvvet takviyesini gönderdim. Yani yapılması gerekenleri tereddüt göstermeden yaptım'

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında Jandarma Okullar Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 61'i tutuklu, 317 kişinin yargılandığı davanın görülmesine sanık savunmalarıyla devam edildi.

Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Cezaevi Yerleşkesi'ndeki salonda görülen duruşmada bugün, sanık eski Jandarma Okullar Komutanı Tuğgeneral Sadık Köroğlu savunma yaptı.

Suçlamaların tamamını reddeden Köroğlu, terör örgütü üyesi olmadığını, 31 yıllık meslek hayatı boyunca devletine, milletine sadakatle, aşkla hizmet ettiğini söyledi.

'Bugün biz komplolar, tuzaklar sürecinin birer kurbanı olarak karşınızdayız.' diyen Köroğlu, Türkiye gibi güçlü silahlı kuvvetleri olan bir ülkenin zayıflatılması gerektiğini düşünenlerce, önce 'Balyoz ve Ergenekon' davalarıyla, şimdi de dış destek ve uzantıları olan bir örgüt marifetiyle darbe vurulduğunu savundu.

Köroğlu, savunmasında gözaltına alınışında başlayan ve cezaevinde de devam ettiğini öne sürdüğü kötü muameleyi anlattı.

Kötü muameleden dolayı önceki ifadesi yerine şimdiki beyanlarının esas alınmasını talep eden Köroğlu, 15 Temmuz'da saat 07.25 gibi lojmanından ayrılarak, karargaha geçtiğini söyledi.

Köroğlu, sabah brifingini almasının ardından gün içindeki faaliyetleri gözden geçirdiğini belirterek, tayinler ve emekliye ayrılacak personelin ziyaretlerinden dolayı gününün büyük bölümünü bu ziyaretlerle evrak arzı ve imzalara ayırdığını ifade etti.

Jandarma Astsubay Meslek Yüksekokulu'na öğrenci alımının Beytepe kışlasında yapıldığını, söz konusu alımı denetlemek için saat 11.00 civarında birliğe geleceği bildirilen Korgeneral Harun Ocaklı'yı, kışla komutanlığına vekalet ettiği için karşıladığını anlatan Köroğlu, ardından öğle yemeği için lojmana gittiğini bildirdi.

Yemekten makamına dönmek için aracına bindiğinde, yolda kılık kıyafeti düzgün olmayan ve önceki gün de ders zili çalmasına rağmen dışarıda sigara içen kursiyer teğmenler gördüğünü, astlarının da şikayetlerinin arttığını aktaran Köroğlu, temmuz ayında sadece kursiyer teğmenler okulda olduğu için normalde dikkat çekmeyecek hareketlerin daha çok göze çarptığını dile getirdi.

Köroğlu, bunun üzerine kurslar komutanlığından Yarbay Murat Bilgiç'e, teğmenlere gece eğitimi yaptırması için emir verdiğini, kurmay başkanı vekilinden de konuyu takip etmesini, ihtiyaç varsa eğitici personel desteği vermesini istediğini belirtti.

Öğleden sonra imza ve evrak arzı ile ilişik kesen personelin ziyaretleriyle meşgul olduğunu savunan Köroğlu, kurmay başkanına vekalet eden Murat Koçyiğit'in saat 18.45 civarında yanına sivil kıyafetle gelip, dışarıda işi olduğunu söyleyerek izin istediğini ve kendisinin de izin verdiğini söyledi.

Bir süre sonra kendisinin de çıktığını anlatan Köroğlu, evde saat 20.30 civarında akşam yemeği yediği sırada, Koçyiğit'in askeri hattan kendisini aradığını bildirdi.

Sadık Köroğlu, şunları aktardı:

'Telefonda bana kendisinin Akıncı Üssü'nde olduğunu, orada farklı ve ciddi bir hareketliliğin bulunduğunu, Genelkurmay Başkanlığı Karargahına terör saldırısı tehdidi üzerine özel kuvvet personelinin takviyeye gittiğini duyduğunu, Jandarma Genel Komutanlığı ve birliklerine yönelik benzer bir tehdit veya duyum konusunda bilgim olup olmadığını sordu. Ayrıca Genelkurmayın önünde toplanan bir kalabalık bulunduğunu söyleyenlerin olduğunu ifade etti. Ben de kendisine orada niçin bulunduğunu, ne işinin olduğunu sorduğumda, bir arkadaşını ziyarete geldiğini, oradaki yoğunluktan dolayı ayaküstü selamlaşabildiklerini, görüşebilmek için durumun sakinleşmesini beklediğini ifade etti. Ben de gelişmelerle ilgili daha fazla bilgi sahibi olmak için hemen makama gideceğimi, beni oradan tekrar aramasını istedim.'

Köroğlu, kışla komutanlığına da vekalet ettiğinden sorumluluk bilinciyle derhal karargaha gittiğini belirterek, silahlı kuvvetler komuta harekat merkezini aradığını, ancak sürekli meşgul çaldığını iddia etti.

Murat Koçyiğit'in kendisini tekrar aradığını ve benzer şeyler söylediğini dile getiren Köroğlu, ona ivedi olarak birliğine gelmesi emri verdiğini söyledi.

- Beştepe'ye takviye göndermiş

Köroğlu, Jandarma Genel Komutanlığı Beştepe Harekat Merkezi'ni aradığını, onların da Genelkurmay Karargahı etrafında kalabalığın toplandığını, hatta silah kullanıldığı bilgileri geldiğini, Beştepe'deki durumun da sakin olduğunu söylediklerini ifade etti. Kendisinin ise karargaha geldiğini, gece eğitimi olduğunu ve emniyet tedbirlerini artıracaklarını söylediğini belirttiğini anlatan Köroğlu, bunun üzerine gece eğitimi için hazır personel olduğunu öğrenince harekat merkezinden kuvvet talebinde bulunulduğunu, kendisinin de göndereceğini söylediğini bildirdi.

Köroğlu, 'Haberciler Tarık Görener'i bağlamada gecikince cepten aradım ve ön emri vererek, gece eğitimini iptal etmesini, tim tim hazırlık yapılmasını, mühimmat da verilmesini, nizamiyelerin takviye edilmesini ve hemen yanıma gelmesini emrettim.' dedi.

O anki koşullarda bir değerlendirme yaptığını, Beştepe'deki Jandarma Genel Komutanlığı karargahının sakin olduğunu ama ilerleyen saatlerde ne gibi bir tehlikeyle karşılaşılacağını kimsenin bilemeyeceğini savunan Köroğlu, Genelkurmay Karargahı için o anda terör saldırısı denilen durumun, Beştepe Karargahı için de geçerli olabileceğini düşündüğünü söyledi.

Köroğlu, 'Sorumluluk üstlenerek gece eğitimini iptal ettim. Birlik emniyeti ve lojman güvenliği tedbirlerinin alınmasına yöneldim. Jandarma Genel Komutanlığının istediği emniyet için kuvvet takviyesini gönderdim. Yani yapılması gerekenleri tereddüt göstermeden yaptım.' diye konuştu.

Tarık Görener'in yanına geldiğini, durum hakkında bilgi verdikten sonra 2-3 timin hazırlanarak Beştepe'ye takviye olarak gönderilmesi emri verdiğini belirten Köroğlu, tayini çıkan önceki kurmay başkanı Özkan Doğanay'ın bir meslektaşı ile gazinoda yemek yemeye geldiğini öğrenince ondan yardım istediğini dile getirdi.

Doğanay'ı, Görener'in yanına gönderdiğini ve hazırlıkları takip ettirdiğini ifade eden Köroğlu, onun, Jandarma Genel Komutanlığı Asayiş Daire Başkanlığında görevli Kurmay Binbaşı Niyazi Alkan'ın Beytepe'ye geldiğini ve yardım etmek istediğini belirtmesi üzerine, eğitim komutanlığındaki kışla nöbetçi amirine yardımcı olsun diye gönderdiğini söylediğini bildirdi.

Sadık Köroğlu, Jandarma Genel Komutanlığında çalıştığından, harekat merkezinin çalışma sistemini tanıdığından, Beştepe'ye gönderdiği kuvvet ile Jandarma Genel Komutanlığı ile koordine kurmada kolaylık sağlayacağından, muharip sınıf olması ve Güneydoğu tecrübesinden ve Recai Atasavun'un zayıf kalacağını değerlendirdiğinden dolayı, Alkan'ın nöbetçi amirliğini devralması emrini verdiğini bildirdi. Köroğlu, Atasavun'a da istirahate çekilmesini söylediğini aktardı.

Murat Koçyiğit'in tekrar aradığını, nizamiyeler kapatıldığı için Akıncı'dan çıkamadığını söylediğini anlatan Köroğlu, zaman zaman onunla görüştüğünü söyledi.

Bakanlıklardaki jandarma binasındaki nöbetçi amiriyle görüştüğünü, onların da terör saldırısı olabileceğini söylemesi üzerine büyük bir terör saldırısı algısı oluştuğunu iddia eden Köroğlu, nizamiyelerden çıkış olmaması, ekiplere takviye yapılması gibi emirler verdiğini belirtti.

- Sıkıyönetim mesajları 23.15'te gelmiş

Televizyonda Boğaz Köprüsü'nün kapatılması ve kalkışma ifadeleri üzerine işin renginin değiştiğini dile getiren Köroğlu, şunları kaydetti:

'Bu arada muhtemelen saat 23.15 sularında haber merkezinin görevlileri tarafından sözde sıkıyönetime ilişkin mesajlar bir dosya içinde getirildi. Direktifi genel hatlarıyla inceledim. Yanlış hatırlamıyorsam direktifin eklerinde gözükmemesine rağmen bir atama listesi vardı ve burada benim de görevlendirmem bulunuyordu. Emir komuta ilişkileri, teknik ve teamüller yönünden böyle bir görevlendirme yapılması imkansızdı. Sıkıyönetim direktifi ve eklerin içeriğini hukuki bulmadığım, tasvip etmediğim ve şüpheli bir şeylerin olduğunu sezinlediğim için herhangi bir işlem yapmadım ve yaptırmadım. Yanımdaki Özkan Doğanay'a da yapılanların yanlış olduğunu, ülkemiz adına üzüntü verici bir durum olduğunu, günümüz ortamında böyle bir şeyin asla kabul edilemeyeceğini, bunu yayınlayanların aklını peynir ekmekle yediklerine yönelik ifadelerim oldu.'

Binbaşı Tarık Görener'e de bunun dışında kalacaklarını söylediğini aktardığını belirten Köroğlu, birlik emniyeti ve güvenliğini sağlayacaklarını, bu bilginin yanlış anlamlandırmalara sebebiyet vermemesi için alt seviyelere inmemesini söylediğini bildirdi.

Köroğlu, gece saat 01.00 civarında Korgeneral Kemal Alataş'ın aradığını ve ne yaptıklarını sorduğunu belirterek, birlik ve lojman güvenliği tedbirlerini aldıklarını, belirsizlik ortamı devam ettiği için tedbirlerin havanın aydınlanmasıyla gerçekleştirileceğini söylediğini ifade etti.

Gece boyunca kimseye ateş açılmamasını, polis ve vatandaşla ilişkilerde dikkatli olunması, havanın aydınlanmasıyla personelin karargahlarına çekilmesi ve faaliyete yönelik emirler verdiğini de ifade eden Köroğlu, Kemal Alataş'ın tekrar aradığını, kışlada alınan tedbirlere gerek olmadığını söylediğini bildirdi.

Havanın aydınlanmasından sonra Görener'in gelip personelin görev yerlerinden döndüğünü söylediğini anlatan Köroğlu, kendisinin de lojmana gittiğini ifade etti.

Köroğlu, Ankara İl Jandarma Komutanı Ferdi Korkmaz'ın yaşadığını iddia ettiği olayları iddianameden öğrendiğini savunarak, 16 Temmuz'da kendisinin de gözaltına alındığını söyledi.

Sanık Köroğlu, suçlamaları kabul etmediğini dile getirdi.

Öte yandan, bugün savunma yapması beklenen sanık eski tabur komutanı Binbaşı Tarık Görener, eksik bilgi ve belgelerin tarafına ulaştırılmasını talep etti.

Görener, savunmasını hazırlamak için mahkemeden ek süre istedi.
Kaynak: AA