Tunus'ta Yolsuzlukla Mücadele Tartışmaları

Tunus'taki gelişmeleri yakından takip eden uzmanlar, son aylardaki yolsuzluk operasyonlarının arkasında farklı siyasi hesaplar olabileceğini ifade ediyor.

HAMDİ YILDIZ - Tunus'ta Yusuf Şahid hükümetinin son aylarda yolsuzlukla mücadeleye ağırlık vererek başlattığı operasyonlar ülkede başlıca gündem maddesi olurken, siyasi uzmanlar atılan adımların arkasında bazı çekişmeler bulunduğunu belirtiyor.

Tunus hükümetinin mayıs ayında başlattığı yolsuzlukla mücadele operasyonları çerçevesinde gümrüklerde görevli çok sayıda üst düzey yöneticinin işine son verildi, tanınmış bazı iş adamları hakkında gözaltı ve mallarına ihtiyati tedbir kararları çıkarıldı.

Operasyonlar Tunus kamuoyu ve ülkedeki sivil toplum örgütleri tarafından dikkatle takip edilirken gelişmelere ilişkin farklı görüşler ortaya atılıyor.

AA muhabirine değerlendirmede bulunan uzmanlar, halkın yolsuzlukla mücadeleye verdiği desteğe rağmen hükümetin bu operasyonlarda 'seçici olmak', 'yolsuzluk sisteminin bizzat kendisini hedef almamak' ve 'siyasi hedef gözetmek' gibi eleştirilere maruz kaldığına işaret etti.

Siyaset uzmanı Sugayyar Şamih, yolsuzlukla mücadele operasyonlarının aslında yönetimdeki bir çekişmenin sonucu olduğu görüşünde.

Şahid hükümetinde koalisyonun başını çeken Nida Tunus Partisi'ndeki iç çekişmelerin partide iki kanat oluşturduğunu belirten Şamih, 'Cumhurbaşkanı el-Baci Kaid es-Sibsi ve oğlu Hafız es-Sibsi ile Yusuf Şahid arasında parti üzerindeki hakimiyet konusunda sorunlar yaşandı. Haziran başında Şahid'in başbakanlıktan alınması bekleniyordu. Buna karşılık Şahid kamuoyu desteğini güçlendirmek amacıyla böyle bir adım attı.' yorumunda bulundu.

Ülkede adı yolsuzlukla anılan daha 'büyük' isimler olduğunu dile getiren Şamih, 'Bu konuda hükümetin seçici davrandığını söylemek mümkün. Oysa şu an olağanüstü hal ile yönetilen ülkede milletvekilleri dahil herhangi bir yargı sürecinden geçmeksizin herkesin gözaltına alınması hukuken mümkündür. Buna rağmen diğerlerine dokunulmaması kamuoyunda olayın gayriciddi olduğunu kanısını güçlendiriyor.' dedi.

Şamih, ayrıca Tunus'ta gümrüklerde, madencilik sektöründe, kamu ihaleleri olarak bilinen idarede ve son olarak 'siyasi yolsuzluk' şeklinde tanımladığı 4 temel alanda yolsuzluğun yaygın olduğunu ifade ederken, son dönemdeki gözaltıların kaçakçılık alanında bilinen birkaç isim üzerinde yoğunlaştığını, diğer alanlardaki yolsuzluklara dair hiçbir adım atılmadığını söyledi.

Yolsuzluk suçlamasıyla gözaltına alınan iş adamı Şefik Ceraya'nın 2014'teki genel seçimlerde Sibsi'nin kampanyasına destek veren en önemli isimlerden olduğunu hatırlatan Şamih, 'Bu da Cumhurbaşkanlığı ile hükümet kanadı arasındaki çekişmenin bir başka delilidir.' ifadesini kullandı.

- Uluslararası boyut

Tunus Türk Ticaret Odası Başkanı Halit Geçer de Şamih'le aynı şekilde yolsuzluk operasyonlarında başka hesaplar olabileceğini belirtirken özellikle Ceraya'nın gözaltı alınmasına işaret etti. Ceraya'nın Libya'daki Vatan Partisi Başkanı Abdulhakim Bilhac'ın yakın dostu ve 'kasası' olduğu yönünde iddialar bulunduğunu hatırlatan Geçer, komşu ülkedeki gelişmelerle bağlantılı olarak Tunus'ta da böyle bir operasyon yapılmasını dikkat çekici bulduğunu söyledi.

Geçer, yakın zamanda Nahda Hareketi'nden de bazı kişilere benzeri operasyonlar düzenlenme ihtimalini gündeme getirirken, Tunus'un Körfez krizinde tarafsızlığını korumaya çalışmasında Nahda Hareketi'nin etkili olduğunu, bu açıdan bazı baskılar olabileceğini belirtti.

Öte yandan, yolsuzluk operasyonlarının ekonomiyi ciddi şekilde olumsuz etkilediğini ifade eden Geçer, gelişmeleri ülkede 'paranın el değiştirmeye başladığının işareti' olarak niteledi.

Operasyonun başarılı olmasının beklenmediğini söyleyen Geçer, devlet bağırsaklarını temizlemedikçe bu mücadelenin sonuç getirmesinin mümkün olmadığını vurguladı.

Tunuslu düşünür ve siyasi analist Salahaddin Curşi ise Başbakan Şahid'in operasyonlarda emin adımlarla ilerlediğini ancak koalisyondaki partilerden şu ana kadar net ve tam bir destek alamadığını savundu.

Curşi, Şahid'in operasyonlara hız kesmeden devam etmesi gerektiğini söylerken, aksi takdirde siyasi hayatının sona ereceği iddiasında bulundu.

- Mayıs ayında başlatılan operasyon

Tunus'ta mayıs ayında başlatılan operasyonda yolsuzluk, kaçakçılık ve devlet güvenliğini tehdit suçlamaları yöneltilen bazı iş adamları gözaltına alınmıştı.

Başbakan Şahid, yolsuzluk operasyonunun basına yansımasının ardından yaptığı açıklamada, 'Yolsuzlukla mücadeleden başka seçenek yok. Ya yolsuzluk ya devlet. Ya yolsuzluk ya da Tunus. Ben de tüm Tunuslular gibi devleti ve Tunus'u seçiyorum.' ifadelerini kullanmıştı.

Konuya ilişkin gelişmeler, Tunus'un devrik lideri Zeynel Abidin bin Ali'nin kayınbiraderi İmad Trablusi'nin Anayasal Hakikat ve Haysiyet Komisyonuna verdiği görüntülü ifadelerin, televizyon kanallarında yayınlanmasıyla başlamıştı.

Trablusi ifadelerinde, 'gümrük memurlarına rüşvet vermek suretiyle muz ticaretinde nasıl tekel oluşturduklarını ve haksız kazanç sağladıklarını' itiraf etmişti. Gündeme oturan açıklamaların ardından hükümetin harekete geçmesi siyasi partiler tarafından da desteklenmişti. Operasyon çerçevesinde, yolsuzluk dosyalarını inceleyen özel mahkeme, parlamentoda 12 vekille temsil edilen Özgür Yurtsever Birliği Partisi'nin Başkanı Selim Riyahi'nin mal varlığının dondurulmasını kararlaştırmıştı.

Kaynak: AA