TÜRMOB Başkanı Yontan Açıklaması

'Doğrudan yabancı sermaye yatırımları, sanayi malı ya da hizmet üretimine yönelik istihdam yaratıcı ve kalıcı nitelikte olmaları dolayısıyla ülke ekonomisinde yeni kapasite yaratıyor' 'Doğrudan yatırımlar, dış ticaret ve cari işlemler dengesi açıklarının sağlıklı biçimde finansmanı açısından da hayati önem taşıyor'.

Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) Başkanı Masis Yontan, doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının istihdam yaratıcı ve kalıcı nitelik taşımaları nedeniyle ülke ekonomisinde yeni kapasite yarattığını belirterek, 'Doğrudan yatırımlar, dış ticaret ve cari işlemler dengesi açıklarının sağlıklı biçimde finansmanı açısından hayati önem taşıyor.' ifadesini kullandı.

TÜRMOB'un, 'Uluslararası Doğrudan Yatırımlar Raporu' yayımlandı. Raporda, Türkiye'ye toplam uluslararası doğrudan sermaye girişinin 2016'da yüzde 30 azalarak 12,3 milyar dolara gerilediği kaydedildi.

Son 10 yılda Türkiye'ye giren uluslararası doğrudan yatırımdan en büyük payı yüzde 34,6 ile finans ve sigorta faaliyetlerinin aldığı belirtilen raporda, 2007-2016 döneminde Türkiye'ye fiili giriş yapan brüt 110 milyar 787 milyon dolarlık doğrudan yatırımın yüzde 72,4'ünün Avrupa ülkeleri kaynaklı olduğu ifade edildi.

TÜRMOB Genel Başkanı Masis Yontan, rapora ilişkin değerlendirmesinde, doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının üretime yönelik ve istihdam yaratıcı etkisinden dolayı ekonominin gelişimi açısından büyük öneme sahip olduğunu bildirdi.

Türkiye gibi tasarruf açığı bulunan ülkeler için dış finansman kaynaklarından yararlanmanın vazgeçilemez bir zorunluluk olduğuna işaret eden Yontan, şunları kaydetti:

'Kalkınma ve sürdürülebilir ekonomik büyüme için milli tasarrufların yetersiz olduğu durumlarda başvurulacak dış kaynakların başında uluslararası çok taraflı mali kurumlardan veya başka devletlerden borç ya da uluslararası ticari bankalardan kredi kullanımı geliyor. Bunların dışında en önemli dış finansman kaynakları ise doğrudan yabancı yatırımlar ve uluslararası portföy yatırımlarıdır. Doğrudan yabancı sermaye yatırımları sanayi malı ya da hizmet üretimine yönelik, istihdam yaratıcı ve kalıcı nitelikte olması dolayısıyla ülke ekonomisinde yeni kapasite yaratırken, sıcak para da denilen kısa vadeli (geçici) portföy yatırımları sadece finansal araçlara yatırım yaparak kar elde etmeye yönelik bulunuyor. Bu nedenle doğrudan yatırımlar, dış ticaret ve cari işlemler dengesi açıklarının sağlıklı biçimde finansmanı açısından da hayati önem taşıyor.'

Yontan, ülkedeki mevcut varlıkları satın almanın ötesinde yeni fabrika ve tesis kurmaya yönelik doğrudan yatırımların ağırlık kazanması gerektiğini vurguladı.

Türkiye'de doğrudan yabancı sermaye yatırımlarıyla ilgili ilk kararlı atılımın 1954'te 6224 sayılı Yabancı Sermayeyi Teşvik Yasası çıkarılarak yapıldığını hatırlatan Yontan, 1980'li yıllara kadar bu alanda istenen düzeyde sermaye akımı sağlanamadığını, 1980'den sonra ise uygulanan ekonomik politikaların etkili olduğunu ifade etti.

Yontan, kambiyo rejiminin serbestleştirilmesi, Yabancı Sermaye Yasası'nda yapılan iyileştirmeler, özelleştirme politikası ve bürokrasiyi azaltmaya yönelik düzenlemeler sonrasında Türkiye'ye doğrudan yabancı yatırımların daha yüksek düzeylerde gerçekleşmeye başladığını kaydetti.
Kaynak: AA