Eski İki Emniyet Mensubu Hakkında 'Darbe' İddianamesi

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında, 'darbeci askerlerin kurumu ele geçirmek istemesi halinde silahlı direniş gösterilmemesi' talimatı verdiği gerekçesiyle eski EGM Kriminal Daire Başkan Yardımcısı Vekili Liman ile muhtemel bir çatışmaya karşı personele silah ve mühimmat dağıtmadığı gerekçesiyle bir eski polis memuru hakkında, 'anayasal düzeni ihlale teşebbüs' suçundan 'ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası' istemiyle iddianame düzenledi.

BARIŞ KILIÇ - Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimi sırasında, 'darbeci askerlerin kurumu ele geçirmek istemesi halinde silahlı direniş gösterilmemesi' talimatı verdiği gerekçesiyle eski Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Kriminal Daire Başkan Yardımcısı Vekili Hakan Liman ile muhtemel bir çatışmaya karşı personele silah ve mühimmat dağıtmadığı gerekçesiyle bir eski polis memuru hakkında, 'anayasal düzeni ihlale teşebbüs' suçundan 'ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası' istemiyle iddianame düzenledi.

Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen iddianamede, Gölbaşı'ndaki EGM Havacılık Daire Başkanlığı, Özel Harekat Daire Başkanlığı ve Polis Akademisinin bulunduğu bölgede bulunan EGM Kriminal Daire Başkanlığında, darbe girişimi gecesi nöbetçi personel ile çağrılan diğer personelin güvenlik önlemleri aldığı belirtildi. Ancak 22 Temmuz 2016'da basında çıkan bazı haberler ve alınan bilgilerde, burada görevli Koruma Büro Amiri Başkomiser Adnan Çelik ve Başpolis Memuru Servet Yayan'ın 16 Temmuz'da, 'Kriminal Daire Başkan Yardımcısı Vekili Hakan Liman'ın, geceleyin şüpheli silahlı askerlerin gelmesi halinde çatışmaya girilmeyeceği ve silahların bırakılarak teslim olunacağı, depo görevlisi polis memuru Mehmet Bayburtlu'nun da bu gerekçeye dayanarak, kendisinden silah ve mühimmat isteyen personele silah ve mühimmat vermediği' yönünde tutanak tuttuğunun öğrenildiği bildirilen iddianamede, bunun üzerine soruşturma açıldığı ifade etti.

İddianameye göre, soruşturmaya dayanak gösterilen tutanak şöyle:

'15 Temmuz 2016 günü TV'lerde boğaz köprülerin askerlerce kapatıldığının görülmesi üzerine Kriminal Daire Başkanlığına hızlıca intikal edilerek istirahatli personelin tamamı göreve çağrılmış, personel peyderpey göreve gelmeye başlamıştır. Kapıda görevli personel mevcut malzeme ile silahlandırılmış ancak silah personele yetersiz gelmiştir. Bunun üzerine Başkomiser Adnan Çelik'in talimatıyla Başpolis Memuru Servet Yayan Kriminal Daire Başkanlığı depo görevlisi polis memuru Mehmet Bayburtlu'dan nizamiyede görevli personel için fazladan uzun namlulu silah ve mühimmat talep etmiştir. Bayburtlu ise yaptığı telefon görüşmesi sonrası 'Başkan Beyin talimatı var, silah vermiyorum. Gelenler olursa müdahale edilmeyecekmiş' demiştir.

16 Temmuz 2016 günü saat 01.30 - 02.00 civarında Kriminal Daire Başkan Yardımcısı Vekili Hakan Liman, Kriminal Daire Başkanı Kemal Pelit ile telefonla görüştüğünü, 'Askerler geldiğinde Başkan Beyin talimatıyla kendisinin askerlerle görüşeceğini, onlara bu yapılanın hukuksuz olduğunu bildireceğini ancak askerlerle kesinlikle çatışmaya girilmeyeceğini, silahlarımızı bırakarak teslim olacağımızı' söylemesi üzerine kendisine başta Servet Yayan olmak üzere personel itiraz etmiş, çatışacaklarını, teslim olmayacaklarını bildirmiş, bunun üzerine Liman'ın bunun başkanın talimatı olduğunu bildirmesi üzerine, görevli polisler, Başkomiser Adnan Çelik tarafından Başkan Yardımcısının yanından uzaklaştırılarak 'Arkadaşlar öncelikle sakin olun, onlar istediğini söylesin. Biz doğru bildiğimizi yapacağız.' şeklinde telkinlerde bulunarak görev yapmaya devam edilmiştir.

Bu tartışma üzerine Yayan tekrar silah ve mühimmat almak üzere depo görevlisi polis memuru Bayburtlu'nun yanına gönderilmiş, depocu ile KATEM Binası yanındaki kamelyada karşılaşılmış, tekrar silah ve mühimmat talep edilmiş ancak kendisi tekrar silah vermeyeceğini beyan etmiştir.'

- Bayburtlu'nun adresinde Gülen'in 9 kitabı

İddianamede bahsedilen tutanağın önce EGM birimlerine, ardından Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığına intikal ettirildiği, soruşturma üzerine Bayburtlu ve Liman'ın gözaltına alındığı bildirildi.

Şüphelilerin iş yerleri ve ikametlerinde arama yapıldığı belirtilen iddianamede, Bayburtlu'nun ikametinde 3 adet sahte olduğu düşünülen 1 ABD Doları banknotu ile FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'e ait 9 kitap bulunduğu aktarıldı.

- 'Silahlı gücü bulunan kurumların yöneticilerinin tutumu önemli'

Şüpheliler, soruşturma aşamasında alınan ifadelerinde suçlamaları reddetti.

Bayburtlu, 'kendisinden usulünce silah istenmediğini, bu yapılsaydı silahları teslim edeceğini' savundu, FETÖ ile ilgisi olmadığını iddia etti.

Liman ise 'saldırı durumunda teslim olunması ya da silahların teslim edilmesi' talimatı verdiği suçlamasını reddederek, 'Aksine, ilk olayın başlamasından itibaren tüm personelin silahlı olarak yerlerini almalarını söyledim.' dedi.

Darbe teşebbüsü sırasında, özellikle silahlı güçleri bulunan kurum ve kuruluşların yönetici ve personelinin tutumlarının önem taşıdığı vurgulanan iddianamede, 'Anayasal ve yasal görevleri kapsamında adli ve idari tüm birimler teyakkuz haline geçtiği gibi, bu konuda sadece sivil tepki ve darbecilere karşı itaatsizlik gösterebilecek olan vatandaşlarımız dahi sorumluluklarının gereğini yerine getirip, canları ve sağlık bütünlükleri pahasına Türkiye Cumhuriyeti demokrasisinin sekteye uğratılmasına izin vermemiştir.' ifadesine yer verildi.

İddianamenin sonuç bölümünde, olay tarihinde EGM Müdürlüğü Kriminal Daire Başkanı olan Kemal Pelit'in, o sırada Daire Başkan Yardımcı Vekili olarak kurumda bulunan ve tüm personelin idaresini yürüten Liman'ı, gece boyunca telefonla aramayı sürdürdüğü ve kuruma yapılabilecek saldırı karşısında, her türlü savunmanın yapılması talimatı verdiği belirtilerek, şunlar kaydedildi:

'Buna rağmen, saat 01.00-02.00 sıralarında yaptıkları telefon görüşmesinin ardından şüpheli Liman'ın, 'darbeci askerlerin kurumu ele geçirmek istemesi halinde silahlı direniş gösterilmemesi, yaptıklarının kanunsuz olduğu söylenerek darbeci askerlere teslim olunması' talimatı verdiği, bu olayı haber alan kurumda görevli polis memuru şüpheli Bayburtlu'nun ise beyanına göre muhtemel bir çatışma için, yetkisi olmadığı halde depodan çıkarıp hazır hale getirdiği silah ve mühimmatı, bu kez yetkisi olmadığını beyan ederek talep eden personelin kullanımına vermediği, bu şekilde silahlı terör örgütü FETÖ/PDY mensubu asker ve sivil hainlerin darbeye teşebbüs şeklindeki eylemlerine iştirak ettikleri değerlendirilmiştir.'

Kaynak: AA