Zamanı '13 Mayıs 2014'Te Durdurdu

Soma'daki maden faciasında yitirdiği eşini unutamayan Nuray Aslan, facianın üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen şehit madenciyi hiç kaybetmemiş gibi yaşıyor Eşinin o gün üstünden çıkardığı pijamayı, kullandığı havlusunu, lavabodaki diş fırçasını yerinden kaldırmayan Aslan, akşam yemeği saatini mesai çıkışına göre ayarlıyor Aslan: 'Bana yaşıyor gibi geliyor, sanki bir yerlerden çıkacak 'ben ölmedim' diyecek gibi geliyor'.

EFSUN YILMAZ - Soma'daki maden faciasında şehit olan eşini unutamayan Nuray Aslan, şehit madenci her an dönecekmiş gibi hayatını sürdürüyor.

Nuray Aslan (38) için zaman, canından çok sevdiği madenci eşi İsmail Aslan'ı şehit verdiği 13 Mayıs 2014'te durdu.

Eşi maden faciasında ölmemiş, mesai sonrası eve dönecek, akşam yemeği yiyecek ve birlikte gezmeye gideceklermiş gibi yaşamaya devam eden Aslan, evinin düzenini de değiştirmedi.

Faciada can veren İsmail Aslan'ın diş fırçası, lavabodaki yerinde, yüzünü kuruladığı havlu ise hala duvarda asılı duruyor. Şehidin başına gelecekleri bilmeden o sabah üzerinden çıkardığı pijamaları da yatak odasının kapısının arkasında İsmail Aslan'ı bekliyor.

Aslan, şehit madencinin son iki günlük yevmiyesi 100 lirayı da harcamıyor, evin baş köşesinde duran, ailece gittikleri piknikteki mutlu günleri ölümsüzleştiren bir fotoğrafın üstünde saklıyor.

Nuray Aslan, eşi akşam saat 17.00'de eve gelecek gibi yemeğini hazırlıyor, sonrasında da çok sevdiği Türk kahvesini pişiriyor.

- 'Eşyalarını atmaya kıyamıyorum'

Evinin kapısını AA ekibine açan ve facia sonrası yaşadıklarını paylaşan Nuray Aslan, 13 Mayıs 2014 tarihini sirenler ve ambulans sesleriyle hatırladığını, çok zor günler geçirdiğini, tarifsiz acı çektiğini ama yaşamını değiştirmediğini söyledi.

Eşini anılarıyla yaşattığını dile getiren Aslan, 'Eksiklik var biliyoruz ama öyle devam ediyoruz. Günlerimiz koşturmacayla geçiyor. Bana yaşıyor gibi geliyor, sanki bir yerlerden çıkacak 'ben ölmedim' diyecek gibi geliyor. O yüzden her eşyası yerinde duruyor. Banyodan sonra kullandığı havlunun yerini değiştirmedim. Atmaya kıyamıyorum.' dedi.

Şehidin annesinin, 'Oğlunu yaşatan eve' girmeye dayanamadığını, sürekli gözyaşı döktüğünü aktaran Aslan, 'Evlat acısı zor biliyorum, bir şey demiyorlar ama eşyalarını görünce kayınvalidem ağlıyor, dayanamıyor, dışarıda duruyor.' diye konuştu.

- 'Bu evi birlikte yaptık, bırakmam'

Yaşadıkları eve faciadan 10 ay önce taşındıklarını anlatan Aslan, yuvalarında eşinin emeğinin çok olduğunu, maden şehidinin inşaat sırasında kum taşıdığını, yer döşemelerini yaptığını söyledi.

Eşinin şehadeti sonrası kendilerine daire verilmesine rağmen bu evi terk edemediğini vurgulayan Aslan, şehidin hatıralarını kaybetmek istemediğini ifade etti.

- Madenci sepetinden çıkan özel eşyalar

Facianın ardından eşinin madende kullandığı özel eşyalarına da ulaştıklarını dile getiren Aslan, şehit madencinin o gün giydiği tişört, madene giriş kartı ve doktor kontrolü için aldıkları muayene fişini dolapta ayrı bir bölümde sakladığını belirtti.

Eşinin giydiği tişörtü hiç yıkamadığını, özledikçe çıkarıp kokladığını anlatan Aslan, 'Eşimin eşyalarıyla yaşamak beni üzmüyor. Gelmeyeceğini hiç düşünmüyorum. Daha gelecekmiş, eşyalarını kaldırırsam bana kızacakmış gibi düşünüyorum. Fotoğraflarını canlı sanıyorum, ona baktıkça içim açılıyor.' dedi.

- 'Cezalarını çeksinler'

Devletin tüm şehit ailelerine destek verdiğini, hiçbir eksiklerinin olmadığını vurgulayan Aslan, 'Faciadan sonra gelen giden çok oldu, hepsinden Allah razı olsun. Eşim, çocuklarım için 'okusunlar yeter' derdi. Bu düzende gitsinler başka bir şey istemiyorum çocuklarımdan, okusunlar yeter.' diye konuştu.

Facianın sorumlularının cezalarını çekmesi isteğini dile getiren Aslan, adaletin yerini bulması çağrısı yaptı.
Kaynak: AA