'Mehdi Bekleyen İran Rejimiyle Nasıl Anlaşılabilir?'

Suudi Arabistan İkinci Veliaht Prensi ve Savunma Bakanı Bin Selman: 'Anayasasında İslam dünyasını kontrol altına almayı ve beklenen Mehdi gelene kadar Caferi mezhebini yaymayı öngören, aşırılıkçı ideolojiye dayalı İran rejimiyle nasıl anlaşılabilir? 'Suriye bugün uluslararası bir mesele haline gelmiştir. Rusya ve ABD orada, büyük ülkeler orada. Söz konusu bu ülkeler arasında bir sürtüşmenin yaşanması durumunda Ortadoğu'daki mevcut krizden çok daha büyüğü yaşanacaktır' 'Mısır, Suudi Arabistan ve uluslararası merkezlerin kayıtları, Tiran ve Sanafir adalarının Suudi Arabistan'a ait olduğunu kanıtlıyor' 'Körfez ülkelerinin ihracatının yüzde 40'ı Avrupa'ya gidiyor. Dolayısıyla bu ihracatın maliyetini düşürecek Kral Selman Köprüsü konusunda çalışıyoruz'

Suudi Arabistan İkinci Veliaht Prensi ve Savunma Bakanı Muhammed bin Selman, aşırılık yanlısı bir ideolojiye sahip olduğunu ileri sürdüğü İran'la doğrudan diyaloğun mümkün olmadığını belirtti.

Savunma Bakanı Bin Selman, Suudi Arabistan devlet televizyonunda yapılan ve birçok kanalda eş zamanlı yayınlanan röportajında İran ile ilişkiler, Suriye'deki gelişmeler, Mısır ile Suudi Arabistan arasındaki tartışmalı Tiran ve Sanafir adalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İran ile Suudi Arabistan arasında doğrudan diyalog olasılığının mümkün olmadığını savunan Bin Selman, İran rejiminin asıl hedefinin farkında olduklarını belirterek, 'Ancak savaşın Suudi Arabistan'a ulaşmasını beklemeden, İran'da gerçekleşmesi için çalışacağız.' ifadelerini kullandı.

İkinci Veliaht Prens Bin Selman, İran'ın aşırılık yanlısı bir ideolojiye sahip olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:

'Anayasasında İslam dünyasını kontrol altına almayı ve beklenen Mehdi gelene kadar Caferi mezhebini yaymayı öngören, aşırılıkçı ideolojiye dayalı İran rejimiyle nasıl anlaşılabilir?'

Bu düşüncedeki rejimle yakınlaşmalarının mümkün olmadığını dile getiren Bin Selman, eski İran Cumhurbaşkanı Ali Ekber Haşimi Rafsancani döneminde yakınlaşmayı denediklerini fakat daha sonra bunun bir tiyatrodan ibaret olduğunu fark ettiklerini belirtti.

- Suriye'de durum 'karmaşık'

Suriye'de yaşanan gelişmelere dair Bin Selman, eski ABD Başkanı Barack Obama'nın Suriye politikasının yanlış olduğunu hatırlatarak, şunları söyledi:

'Suriye bugün uluslararası bir mesele haline gelmiştir. Rusya ve ABD orada, büyük ülkeler orada. Söz konusu bu ülkeler arasında bir sürtüşmenin yaşanması durumunda Ortadoğu'daki mevcut krizden çok daha büyüğü yaşanacaktır. Durum çok karmaşık. Biz bu durumdan, Suudi Arabistan'ın, Suriye halkının ve bölgenin azami kazanımla çıkması için çaba sarf ediyoruz.'

- 'Tiran ve Sanafir adaları Suudi Arabistan'a ait'

Suudi Arabistan ve Mısır arasındaki ilişkilere de değinen Bin Selman, İran ve Müslüman Kardeşler Teşkilatını (İhvan), 'Mısır ve Suudi Arabistan arasındaki güçlü ve sağlam ilişkilerde çatlak oluşturmaya çalışmak'la suçladı.

Kızıldeniz'de yer alan Tiran ve Sanafir adalarının Suudi Arabistan'a ait olduğu ve bununla ilgili hiçbir zaman Mısır ile herhangi bir sorun yaşamadıklarını söyleyen Bin Selman, iki ülke arasındaki ilişkilerin durma noktasına geldiği yönünde haberler yapan Mısır'daki bazı basın organlarını, 'İhvan yanlısı' olarak nitelendirdi.

Mısır ile Suudi Arabistan arasında sağlam ve köklü ilişkiler bulunduğunu ve bu ilişkilerin hiçbir şekilde etkilenmeyeceğini vurgulayan Bin Selman sözlerine şöyle devam etti:

'İki ülke yönetimi de birbirlerine karşı olumsuz bir tavır içerisinde olmadı. Suudi Arabistan Mısır'dan, Mısır da Suudi Arabistan'dan bir an olsun vazgeçmedi. Her iki ülkenin halkı ve hükümetinin kanaati de bu yöndedir. Mısır, Suudi Arabistan ve uluslararası merkezlerin kayıtları, Tiran ve Sanafir adalarının Suudi Arabistan'a ait olduğunu kanıtlıyor. Bir yıl önce yaşananlar, deniz sınırlarını belirlemekten ibaretti. Mısır bir karış toprağından vazgeçmediği gibi Suudi Arabistan da bir karış toprağından vazgeçmeyecek. Deniz sınırları, ekonomik bazı çıkarlar doğrultusunda belirlendi. Bunların başında ise Mısır ve Suudi Arabistan'ı birbirine karayoluyla bağlayacak olan Kral Selman Köprüsü, petrol ve doğalgaz tedariki ile Körfez ülkelerinden Avrupa'ya ihracatı kolaylaştıracak liman yapımı geliyor.'

Bin Selman, Mısır ile ülkesinin Kızıldeniz üzerinde yapmayı planladığı Kral Selman Köprüsü konusunda çalıştıklarını ve temelinin 2020'den önce atılacağının bilgisini verdi.

Dünya ticaretinin yüzde 13'ünün Kızıldeniz'den geçtiğini ancak Suudi Arabistan'ın bu ticarete yüzde sıfır hizmet sağladığını ifade eden Bin Selman, 'Körfez ülkelerinin ihracatının yüzde 40'ı Avrupa'ya gidiyor. Dolayısıyla bu ihracatın maliyetini düşürecek Kral Selman Köprüsü konusunda çalışıyoruz.' diye konuştu.
Kaynak: AA