AK Parti'li Cevheri, Gündemi İHA'ya Değerlendirdi
AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Ali Cevheri, ’’Suriye sorununun çözümü noktasında etkin olması gereken ülke Türkiye’dir. Ancak emperyalistler Türkiye’nin etkin olmasını istemiyorlar’’ dedi.
Mehmet Ali Cevheri, TBMM’de İhlas Haber Ajansı muhabirinin sorularını cevapladı. Cevheri, Şanlıurfa’da alınan Anayasa referandum sonuçlarını değerlendirirken, bölgede yoğun bir şekilde çalıştıklarını, bütün ilçeleri ziyaret ederek çalışma yaptıklarını ve halka daha önceden dokunmanın faydalarını gördüklerini ifade etti.
Cevheri, "Urfa’ya baktığımızda referandum sonucu yüzde 70.82 oranında ’Evet’ çıktı. Yüzde 70.82 Urfa’ya yakışan bir oran değil, Urfa’ya daha yüksek oran yakışıyor. Şanlıurfa genç bir il, yaş ortalaması 19.2. Her yıl 250 binin üzerinde insanımız Türkiye’nin değişik vilayetlerine giderler, bunlar, Nisan başında giderler, Kasım ayında dönerler. Oy kullanma oranı Türkiye ortalamasının altında kaldı. Bu insanlarımız il dışına çıkmamış olsalardı, daha yüksek oran çıkacaktı. Büyükşehirler arasında baktığımızda birinci. 1 Kasım’da AK Parti’nin yüzde 64.5 oyu vardı. MHP’nin 2.75 oyu vardı. Biz iki partinin oylarının tamamının geldiğini varsayarsak, dört puan oy arttırmışız. Nüfusuna göre ’evet’, ’hayır’ arasındaki fark bakımından Konya’dan sonra Türkiye ikincisiyiz. İlçeler bakımından Şanlıurfa bir rekora imza attı. Reisimizle ciddi bir gönül bağı kurmuş Şanlıurfa’’ ifadelerini kullandı.
Şanlıurfa’da hükümetin yatırımlara devam ettiğini söyleyen Cevheri, 250 okulun temelinin atıldığını dile getirirken, ’’Urfa GAP’ın başkenti. 3 Nisan 1977’de GAP’ın temeli atılmıştı. Bir milyon 852 bin hektar alanın sulanması gerekiyor. Bunun 950 bini Urfa’da. Sulamaya açılan arazilere baktığımızda bütün GAP bölgesinde 488 bin 160 hektar sulamaya açılmış, bunun 355 bin 640 hektarı Şanlıurfa’da. Şanlıurfa’da 650 bin hektar arazinin daha sulamaya açılması gerekiyor’’ şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD ziyaretine yapılan eleştirileri de değerlendiren Cevheri, "Eğer referandumda ’Evet ’ çıkarsa Reis-i Cumhurumuzun ve hükümetimizin eli çok güçlenecek’ diyorduk. ’Bizim gerek bölge gerek dünya siyasetinde kütlesel ağırlığımız artacak’ diyorduk, yansımalarını görmeye başladık. Rusya ile iki defa görüşüldü, Çin’e gidildi, ABD’ye gidildi" diye konuştu.
Türkiye’de 3 milyonun üzerinde Suriyeli olduğunu söyleyen Cevheri, "Suriye sorununun çözümü noktasında etkin olması gereken ülke Türkiye’dir. Ancak emperyalistler Türkiye’nin etkin olmasını istemiyorlar. Beşerî coğrafyamızda Türkiye, İslam coğrafyasında yıldız olması gereken bir ülke. Özellikle mazlum olan İslam ülkelerinin bize bakış açısı da budur. Yarın bu ülkeleri bir araya getirebilecek, boyunduruktan kurtarabilecek yegane ülke Türkiye. Bu görülüyor. Bundan dolayı Türkiye’nin gücünü azaltmaya yönelik birtakım uygulamalar yapılıyor. 80 milyonluk ciddi manada kütlesel ağırlığı olan bir ülkeyi bırakıyorsunuz, bir bölücü örgütle partner olmaya çalışıyorsunuz. Bu kabul edilebilir değildir. Biz bugün diyoruz ki; sorun çözülmesi gerekiyor, gelin bu sorunu çözelim. Rusya, ABD, Çin’e gidiş sebebi budur" dedi.
Kurultaya ilişkin de konuşan Cevheri, 1923-1960 tarihleri arasında Türkiye’nin partili Cumhurbaşkanları tarafından yönetildiğini ifade etti.
Cevheri, "Halkın inisiyatifinin, milli iradenin yönetime egemen olması hep kısıtlanmış. Başbakanımız Binali Yıldırım partisiyle bağını koparmış mı? Yaptığı bütün politikalar 80 milyonu ilgilendiriyor. Yapılan bütün icraatlar için 80 milyon insanımız için söz konusu. Nasıl Başbakan da tarafsızlık aramıyorsak, Cumhurbaşkanı’nda da aramamalıyız. Resmiyette tarafsızlık gibi görünüyor. Özal partiyle bağını koparmış mıydı, Demirel partiyle bağını koparmış mıydı? Sayın Abdullah Gül partisiyle bağını koparmış mıydı? Önemli olan yapmış olduğumuz politikalarla herkesi kucaklayabilmek. Bu noktada kimsenin endişesi olmasın. Reis-i Cumhurumuzun 80 milyonu kucaklayan bir yapısı vardır. Artık teşkilatla ilişkisi daha yoğun olacaktır. Tabandan gelen taleplerin yukarıya daha rahat iletilmesini sağlayacaktır. Bundan inanıyorum ki, Türkiye istifade edecektir’’ ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
Cevheri, "Urfa’ya baktığımızda referandum sonucu yüzde 70.82 oranında ’Evet’ çıktı. Yüzde 70.82 Urfa’ya yakışan bir oran değil, Urfa’ya daha yüksek oran yakışıyor. Şanlıurfa genç bir il, yaş ortalaması 19.2. Her yıl 250 binin üzerinde insanımız Türkiye’nin değişik vilayetlerine giderler, bunlar, Nisan başında giderler, Kasım ayında dönerler. Oy kullanma oranı Türkiye ortalamasının altında kaldı. Bu insanlarımız il dışına çıkmamış olsalardı, daha yüksek oran çıkacaktı. Büyükşehirler arasında baktığımızda birinci. 1 Kasım’da AK Parti’nin yüzde 64.5 oyu vardı. MHP’nin 2.75 oyu vardı. Biz iki partinin oylarının tamamının geldiğini varsayarsak, dört puan oy arttırmışız. Nüfusuna göre ’evet’, ’hayır’ arasındaki fark bakımından Konya’dan sonra Türkiye ikincisiyiz. İlçeler bakımından Şanlıurfa bir rekora imza attı. Reisimizle ciddi bir gönül bağı kurmuş Şanlıurfa’’ ifadelerini kullandı.
Şanlıurfa’da hükümetin yatırımlara devam ettiğini söyleyen Cevheri, 250 okulun temelinin atıldığını dile getirirken, ’’Urfa GAP’ın başkenti. 3 Nisan 1977’de GAP’ın temeli atılmıştı. Bir milyon 852 bin hektar alanın sulanması gerekiyor. Bunun 950 bini Urfa’da. Sulamaya açılan arazilere baktığımızda bütün GAP bölgesinde 488 bin 160 hektar sulamaya açılmış, bunun 355 bin 640 hektarı Şanlıurfa’da. Şanlıurfa’da 650 bin hektar arazinin daha sulamaya açılması gerekiyor’’ şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD ziyaretine yapılan eleştirileri de değerlendiren Cevheri, "Eğer referandumda ’Evet ’ çıkarsa Reis-i Cumhurumuzun ve hükümetimizin eli çok güçlenecek’ diyorduk. ’Bizim gerek bölge gerek dünya siyasetinde kütlesel ağırlığımız artacak’ diyorduk, yansımalarını görmeye başladık. Rusya ile iki defa görüşüldü, Çin’e gidildi, ABD’ye gidildi" diye konuştu.
Türkiye’de 3 milyonun üzerinde Suriyeli olduğunu söyleyen Cevheri, "Suriye sorununun çözümü noktasında etkin olması gereken ülke Türkiye’dir. Ancak emperyalistler Türkiye’nin etkin olmasını istemiyorlar. Beşerî coğrafyamızda Türkiye, İslam coğrafyasında yıldız olması gereken bir ülke. Özellikle mazlum olan İslam ülkelerinin bize bakış açısı da budur. Yarın bu ülkeleri bir araya getirebilecek, boyunduruktan kurtarabilecek yegane ülke Türkiye. Bu görülüyor. Bundan dolayı Türkiye’nin gücünü azaltmaya yönelik birtakım uygulamalar yapılıyor. 80 milyonluk ciddi manada kütlesel ağırlığı olan bir ülkeyi bırakıyorsunuz, bir bölücü örgütle partner olmaya çalışıyorsunuz. Bu kabul edilebilir değildir. Biz bugün diyoruz ki; sorun çözülmesi gerekiyor, gelin bu sorunu çözelim. Rusya, ABD, Çin’e gidiş sebebi budur" dedi.
Kurultaya ilişkin de konuşan Cevheri, 1923-1960 tarihleri arasında Türkiye’nin partili Cumhurbaşkanları tarafından yönetildiğini ifade etti.
Cevheri, "Halkın inisiyatifinin, milli iradenin yönetime egemen olması hep kısıtlanmış. Başbakanımız Binali Yıldırım partisiyle bağını koparmış mı? Yaptığı bütün politikalar 80 milyonu ilgilendiriyor. Yapılan bütün icraatlar için 80 milyon insanımız için söz konusu. Nasıl Başbakan da tarafsızlık aramıyorsak, Cumhurbaşkanı’nda da aramamalıyız. Resmiyette tarafsızlık gibi görünüyor. Özal partiyle bağını koparmış mıydı, Demirel partiyle bağını koparmış mıydı? Sayın Abdullah Gül partisiyle bağını koparmış mıydı? Önemli olan yapmış olduğumuz politikalarla herkesi kucaklayabilmek. Bu noktada kimsenin endişesi olmasın. Reis-i Cumhurumuzun 80 milyonu kucaklayan bir yapısı vardır. Artık teşkilatla ilişkisi daha yoğun olacaktır. Tabandan gelen taleplerin yukarıya daha rahat iletilmesini sağlayacaktır. Bundan inanıyorum ki, Türkiye istifade edecektir’’ ifadelerini kullandı.