UNESCO Dünya Miras Alanları Ve Kültür Turizmi Paneli
UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkan Vekili Büyükelçi Botsalı: 'Bölgenin sadece kar getiren, turistin ilgisini çeken, anlık, o günkü ihtiyaca cevap veren unsurlarını öne çıkartmakla yetinmemeli. Toplumda bütün kültürün tamamını kucaklama, tamamına sahip çıkma refleksini de inşa etmeliyiz' 'Dünyanın her tarafından bütün pazarları ucuz ve kolay bulunan ticari emtia işgalinden korumak, her zaman mümkün olamayabiliyor. Bizim kaliteli olanı teşvik etmemiz, buna sahip çıkmamız ve bunu üreteni, sanatçıyı yalnız bırakmamamız gerekiyor'
Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından 'kültür turizmi' temasıyla düzenlenen 'UNESCO Dünya Miras Alanları ve Kültür Turizmi Uluslararası Paneli' başladı.
UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkan Vekili Büyükelçi Hüseyin Avni Botsalı, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'ndeki (AKKM) panelin açılış töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin dış dünyada tanıtımı konusunda değerlendirmelerde bulundu.
'Ülkenin yağı, unu ve şekeri olduğunu, bunların birleştirilip lezzetli bir yemek yapılması gerektiğini' dile getiren Botsalı, Türkiye'ye yönelik olumsuz tavırlara değindi.
Botsalı, 'Türkiye aydınları, yöneticileri, sivil toplumu, medyası olarak bazen yoruluyoruz. Biz kendimizi ne kadar iyi anlatırsak anlatalım bazen duymayan kulaklara hitap ettiğimizi görüyoruz. Ön yargılı çevrelerin taciz ve tahkirlerine, uluslararası medya saldırılarına maruz kalıyoruz. 'Neden' diye sorduğumuzda bazen duygusal tepkiler ile bunu doğru analiz edemiyoruz.' diye konuştu.
Botsalı, Türkiye'nin büyüdüğüne işaret ederek, şöyle devam etti:
'Türkiye'nin görünürlüğü yükseliyor, hissediliyor. Uluslararası sistem, her zaman yeni yükselen aktörler konusunda muhafazakardır. Uluslararası toplum, fesatlık, rekabet, husumet, bazen de sadece statükoculuktan yeni aktörlerin daha etkin, güçlü, sesi işitilen, ön alıcı olmalarını kabul etmekte güçlük çekiyor. Türkiye açısından da bu durum, böyle. Dolayısıyla her şeye komplo teorileri perspektifinden bakmakta fayda yok. Biz kendimiz daha iyi anlatacağız, sabırla, tekrar tekrar anlatacağız. Ta ki onlar bizi kabul edene kadar.'
- 'Başımdan aşağı kaynar sular döküldü'
'Dünya mirası' kabul edilen alanların korunması ve tanıtımına yönelik de değerlendirmeler yapan Botsalı, 'Dünya Miras Alanı' olan bir bölgede 2 temel sorunla karşılaşıldığını bildirdi.
Botsalı, şunları kaydetti:
'Birincisi, kültür erozyonu. Cumalıkızık'a gidiyorsunuz, her tarafta gözleme buluyorsunuz. Diğer değerleri nerede? Cumalıkızık'ın mutfağı nerede? 'Bu para getiriyor' diyor ve öbürleriyle artık uğraşmamaya başlıyor. Bölgenin sadece kar getiren, turistin ilgisini çeken, anlık, o günkü ihtiyaca cevap veren unsurlarını öne çıkartmakla yetinmemeli. Toplumda bütün kültürün tamamını kucaklama, tamamına sahip çıkma refleksini de inşa etmeliyiz. Bunun da yolu eğitimden geçiyor. Hatalar yapılırken, doğruları öğrenen ve gösteren, doğruları göstermekten bıkmayan, sabırlı, inatçı, kararlı yöneticilere ihtiyacımız var. İkinci unsur aleladeleşme bağlamında, ticari rant için ucuza ve kolaya kaçmak, buna teslim olmak. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü, Cumalıkızık'ta 1 dolara envai çeşit Çin üretimi, Türkiye dışından gelen, 3-5 kuruşluk hiçbir kültürel değeri, estetik, sanatsal kıymeti olmayan, insanların evlerine götürüp bir köşeye dahi koymayacağı şeyler, oradaki insanımızın günlük cebine 3 kuruş kazanç girebilmesi için piyasayı işgal etmiş durumda. Halbuki oranın el sanatları, folklorü, Bursa'ya özgü estetik değerlerinin ön plana çıkarılması gereklidir.
Botsalı, bu sorunun, Paris ve Londra gibi yerlerde de yaşandığını vurgulayarak, 'Dünyanın her tarafından bütün pazarları bu ucuz ve kolay bulunan ticari emtia işgalinden korumak, her zaman mümkün olamayabiliyor. Belki bu ikisi yan yana yaşayacak. Bizim kaliteli olanı teşvik etmemiz, buna sahip çıkmamız ve bunu üreteni, sanatçıyı yalnız bırakmamamız gerekiyor.' ifadelerini kullandı.
- ' Dünya Mirası Listesi'ne dahil edilmemizi kutluyoruz'
Bursa Alan Başkanı Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu da kentin 2014'te UNESCO Dünya Miras Listesi'ne girdiğini hatırlattı.
Bir kentin Dünya Miras Listesi'ne alınmasının, dünya literatürüne girmesi anlamına geldiğini aktaran Dostoğlu, 'Bu alanların gelecek nesillere korunarak aktarılmasında çok önemli bir aşama kaydedilmiş oluyor. Biz 2014'ten günümüze kadar her yıl haziran ayında çeşitli etkinliklerle Dünya Mirası Listesi'ne dahil edilmemizi kutluyoruz. Bunun amacı da hem kentte belli bir farkındalık oluşturmak, hem de bu anıyı geleneksel hale getirerek, kentte bir heyecan oluşturmak ve korumayla ilgili eğitime katkıda bulunmak.' dedi.
Konuşmaların ardından, ICOMAS Türkiye Milli Komite Başkanı Prof. Dr. İclal Dinçer, Edinburgh Alan Başkanı Adam Wilkinson, Dubrovnik Belediyesi Kıdemli Uluslararası İlişkiler Danışmanı Biserka Simatovic, Kazan Devlet Kültür Enstitüsü, Rusya ICOMOS Komitesi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Rafael Valeev'in konuşmacı olduğu oturuma geçildi.
İki oturumda gerçekleştirilecek panelde, Bursa'da düzenlenen fotoğraf yarışmalarında dereceye girenlerin eserlerinden oluşan sergi ziyarete açıldı.
Kaynak: AA
UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkan Vekili Büyükelçi Hüseyin Avni Botsalı, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'ndeki (AKKM) panelin açılış töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin dış dünyada tanıtımı konusunda değerlendirmelerde bulundu.
'Ülkenin yağı, unu ve şekeri olduğunu, bunların birleştirilip lezzetli bir yemek yapılması gerektiğini' dile getiren Botsalı, Türkiye'ye yönelik olumsuz tavırlara değindi.
Botsalı, 'Türkiye aydınları, yöneticileri, sivil toplumu, medyası olarak bazen yoruluyoruz. Biz kendimizi ne kadar iyi anlatırsak anlatalım bazen duymayan kulaklara hitap ettiğimizi görüyoruz. Ön yargılı çevrelerin taciz ve tahkirlerine, uluslararası medya saldırılarına maruz kalıyoruz. 'Neden' diye sorduğumuzda bazen duygusal tepkiler ile bunu doğru analiz edemiyoruz.' diye konuştu.
Botsalı, Türkiye'nin büyüdüğüne işaret ederek, şöyle devam etti:
'Türkiye'nin görünürlüğü yükseliyor, hissediliyor. Uluslararası sistem, her zaman yeni yükselen aktörler konusunda muhafazakardır. Uluslararası toplum, fesatlık, rekabet, husumet, bazen de sadece statükoculuktan yeni aktörlerin daha etkin, güçlü, sesi işitilen, ön alıcı olmalarını kabul etmekte güçlük çekiyor. Türkiye açısından da bu durum, böyle. Dolayısıyla her şeye komplo teorileri perspektifinden bakmakta fayda yok. Biz kendimiz daha iyi anlatacağız, sabırla, tekrar tekrar anlatacağız. Ta ki onlar bizi kabul edene kadar.'
- 'Başımdan aşağı kaynar sular döküldü'
'Dünya mirası' kabul edilen alanların korunması ve tanıtımına yönelik de değerlendirmeler yapan Botsalı, 'Dünya Miras Alanı' olan bir bölgede 2 temel sorunla karşılaşıldığını bildirdi.
Botsalı, şunları kaydetti:
'Birincisi, kültür erozyonu. Cumalıkızık'a gidiyorsunuz, her tarafta gözleme buluyorsunuz. Diğer değerleri nerede? Cumalıkızık'ın mutfağı nerede? 'Bu para getiriyor' diyor ve öbürleriyle artık uğraşmamaya başlıyor. Bölgenin sadece kar getiren, turistin ilgisini çeken, anlık, o günkü ihtiyaca cevap veren unsurlarını öne çıkartmakla yetinmemeli. Toplumda bütün kültürün tamamını kucaklama, tamamına sahip çıkma refleksini de inşa etmeliyiz. Bunun da yolu eğitimden geçiyor. Hatalar yapılırken, doğruları öğrenen ve gösteren, doğruları göstermekten bıkmayan, sabırlı, inatçı, kararlı yöneticilere ihtiyacımız var. İkinci unsur aleladeleşme bağlamında, ticari rant için ucuza ve kolaya kaçmak, buna teslim olmak. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü, Cumalıkızık'ta 1 dolara envai çeşit Çin üretimi, Türkiye dışından gelen, 3-5 kuruşluk hiçbir kültürel değeri, estetik, sanatsal kıymeti olmayan, insanların evlerine götürüp bir köşeye dahi koymayacağı şeyler, oradaki insanımızın günlük cebine 3 kuruş kazanç girebilmesi için piyasayı işgal etmiş durumda. Halbuki oranın el sanatları, folklorü, Bursa'ya özgü estetik değerlerinin ön plana çıkarılması gereklidir.
Botsalı, bu sorunun, Paris ve Londra gibi yerlerde de yaşandığını vurgulayarak, 'Dünyanın her tarafından bütün pazarları bu ucuz ve kolay bulunan ticari emtia işgalinden korumak, her zaman mümkün olamayabiliyor. Belki bu ikisi yan yana yaşayacak. Bizim kaliteli olanı teşvik etmemiz, buna sahip çıkmamız ve bunu üreteni, sanatçıyı yalnız bırakmamamız gerekiyor.' ifadelerini kullandı.
- ' Dünya Mirası Listesi'ne dahil edilmemizi kutluyoruz'
Bursa Alan Başkanı Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu da kentin 2014'te UNESCO Dünya Miras Listesi'ne girdiğini hatırlattı.
Bir kentin Dünya Miras Listesi'ne alınmasının, dünya literatürüne girmesi anlamına geldiğini aktaran Dostoğlu, 'Bu alanların gelecek nesillere korunarak aktarılmasında çok önemli bir aşama kaydedilmiş oluyor. Biz 2014'ten günümüze kadar her yıl haziran ayında çeşitli etkinliklerle Dünya Mirası Listesi'ne dahil edilmemizi kutluyoruz. Bunun amacı da hem kentte belli bir farkındalık oluşturmak, hem de bu anıyı geleneksel hale getirerek, kentte bir heyecan oluşturmak ve korumayla ilgili eğitime katkıda bulunmak.' dedi.
Konuşmaların ardından, ICOMAS Türkiye Milli Komite Başkanı Prof. Dr. İclal Dinçer, Edinburgh Alan Başkanı Adam Wilkinson, Dubrovnik Belediyesi Kıdemli Uluslararası İlişkiler Danışmanı Biserka Simatovic, Kazan Devlet Kültür Enstitüsü, Rusya ICOMOS Komitesi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Rafael Valeev'in konuşmacı olduğu oturuma geçildi.
İki oturumda gerçekleştirilecek panelde, Bursa'da düzenlenen fotoğraf yarışmalarında dereceye girenlerin eserlerinden oluşan sergi ziyarete açıldı.