Mario Levi Açıklaması 'Gönül İnsanı Olamazsanız, Yazdıklarınız Beş Para Etmez'

Kocaeli Kitap Fuarı’nda Türkiye’nin en önemli yazarlarından Mario Levi kitapseverler ile buluştu.

Mario Levi Açıklaması 'Gönül İnsanı Olamazsanız, Yazdıklarınız Beş Para Etmez'
Türkiye’nin en önemli yazarlarından Mario Levi 9. Kocaeli Kitap Fuarı’na konuk oldu. Edebiyata meraklı gençlerle buluşan Levi, altın değerinde öğütler verdi. “Nasıl Okuyorlar Nasıl Yazıyorlar” konulu muhteşem bir söyleşi gerçekleştiren Levi, yazarlıkta en önemli olan unsurun samimiyet olduğunu söyledi.

Levi, “Türkçe’de öyle kelimeler var ki onların başka dillerde karşılığı yok. Bunu 5 dil okuyup yazan biri olarak söylüyorum. Bunlardan biri de gönül kelimesidir. Gönül insanı olamadığımız zaman istediğiniz kadar iyi yazın, yazdıklarınız beş para etmez” dedi.

Yahya Kaptan Salonu’nda gerçekleşen söyleşiye gençler büyük ilgi gösterdi. Levi konuşmasına okuma serüveninin nasıl başladığını anlatarak başladı.

Çocukken evlerinde bir kitaplık olmadığını kaydeden Levi, “Ama büyüdükçe odamda kendi kütüphanemi oluşturmaya başladım. O süreden sonra da kendimi bildim bileli okuyorum” diye konuştu.

Söyleşisinde nasıl yazar olunur sorusuna cevap veren Levi, bunun ancak iki yolu olduğunu anlattı. Levi, “Bir yazarın kendini eğitmesi çok önemli. Bunun birinci yolu hayat yoludur. Yani yaşamaktır ve yaşamanın kendine bıraktıklarıdır. İkincisi ise kitap okumaktır. Yazar hiçbir zaman okumanın sonunun olmadığını bilmeli” şeklinde konuştu.

Sevilen yazar, bu kapsamda yolun başında olan yazarların çok fazla kitap okumadan bir şeyler yazabileceklerini düşündüklerini kaydetti.

Edebiyatın sabır işi olduğuna dikkat çeken Levi, “Edebiyat sabır işidir. Sabretmektir. Kendini yetiştirmek o kadar kolay değildir. Kendini eğitmek çok uzun bir süreç. Ben bu yüzden çok kitap okumaya gayret ettim. Edebiyat aynı zamanda bir mirastır. Bir nevi size bir şeyleri devretmektir. Bu mirası başkalarına aktarmanız gerekir. Bu yüzden adım belirli bir süre sonra ustaya çıktığında en büyük hedefim yazar yetiştirmekti. Şükürler olsun sınıflarımdan 20’ye yakın yazar çıktı. Onlarla gurur duyuyorum” şeklinde konuştu.

Mario Levi söyleşisinde nasıl yazdığına da değindi. En verimli olduğu saatlerin gece olduğuna değinen Levi, “Ancak benim gibi yazmaya gönül vermiş bir insan için ve yazmayı bir meslek olarak görmeyen daha da ötesinde hayatın kendisi olarak gören biri için her yerde yazılabilir. Benim yazdığım her yer çalışma masasıdır. Vapurlarda yazdığım çok olmuştur. Bir keresinde belediye otobüsünde bile yazdım” ifadelerini kullandı.

Levi söyleşisinin en önemli bölümünü ise hiç kuşkusuz yazar ve samimiyet ilişkisi oluşturdu. Yazarlıkta en önemli olan unsurun samimiyet olduğunun altını çizen Levi konuşmasına şu ifadelere ter verdi:

“Türkçe’de öyle kelimeler var ki onların başka dillerde karşılığı yok. Bunu 5 dil okuyup yazan biri olarak söylüyorum. Bunlardan biri de gönül kelimesidir. Gönül insanı olamadığımız zaman istediğiniz kadar iyi yazın, yazdıklarınız beş para etmez” dedi.

Levi okurlarına gelecek kitapları için de müjde verdi. Onüçüncü kitabını bitirdiğini ve düzeltmelerini yaptığını anlatan Levi, “Şuanda 14. Kitabı yazıyorum. 15. Kitabı kafamda tasarladım. Daha ne kadar gider bilmiyorum. Buna zaman karar verecek. Haç yolundaki topal karınca misali benim için de önemlidir. Birgün son noktayı ne zaman koyarım bilemem ama o gün geldiğinde yapabildiklerimi yaptım diyeceğim. Kendimi yazdığım için şanslı buluyorum. Sait Faik’in dediği gibi ben de yazmasaydım deli olurdum.”

Mario Levi söyleşisinin sonunda gençlerin edebiyat, okumak ve yazmak konularındaki sorularını yanıtladı. Yazar daha sonra kitap standında okurları için kitaplarını imzaladı.
Kaynak: İHA