Ruanda'daki Soykırımın 23. Yılı

Ruanda'nın Ankara Büyükelçisi Nkurunziza: 'Biz ülkemizde çok kötü bir şeyin olmasına izin verdik. Çılgınlığın bizi kontrol etmesine izin verdik. Sonuç olarak ülkemde 100 günde bir milyondan fazla insan öldü' 'Tutsilere karşı yapılan soykırım insanlığa karşı işlenmiş bir suçtu. Bu suç dünya izlerken işlendi ve dünya bu suçu durdurmak için hiçbir çaba göstermedi' Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbiş: 'Ruanda'da pek çok insanın vahşice öldürülmesi, yine üzülerek söylüyorum, bunun o uygar dünyanın, kendini uygar kabul eden dünyanın gözü önünde, hatta eliyle, hatta planıyla yapıldığını hepimiz biliyoruz'

Ruanda'nın Ankara Büyükelçisi Williams Nkurunziza, ülkesinde yaşanan soykırıma ilişkin, 'Biz ülkemizde çok kötü bir şeyin olmasına izin verdik. Çılgınlığın bizi kontrol etmesine izin verdik. Sonuç olarak ülkemde 100 günde bir milyondan fazla insan öldü.' ifadelerini kullandı.

Ruanda'daki soykırımın 23. yılı dolayısıyla Ankara Üniversitesinde anma töreni düzenlendi. Tören, soykırımda hayatını kaybedenlerin anısına saygı duruşunda bulunulmasıyla başladı.

Büyükelçi Nkurunziza, burada yaptığı konuşmada, yaşanan katliamı hatırlamanın Ruandalılara acı verdiğini belirterek, 'Biz ülkemizde çok kötü bir şeyin olmasına izin verdik. Çılgınlığın bizi kontrol etmesine izin verdik. Sonuç olarak ülkemde 100 günde bir milyondan fazla insan öldü.' dedi.

İnsanlığın bir daha böyle bir trajediye izin vermemesi gerektiğini söyleyen Nkurunziza, 'Tutsilere karşı yapılan soykırım, insanlığa karşı işlenmiş bir suçtu. Bu suç dünya izlerken işlendi ve dünya bu suçu durdurmak için hiçbir çaba göstermedi.' diye konuştu.

O dönemde soykırımın aslında durdurulabileceğine işaret eden Nkurunziza, insanların Ruanda'da ne olduğunu anladığında bir milyondan fazla kişinin çoktan hayatını kaybetmiş olduğunu belirtti.

Nkurunziza, sömürgecilik döneminden önce Ruanda'nın barışçıl bir ülke olduğunu, halkın huzur içinde yaşadığını dile getirerek, 'Sömürgeci güçler Ruanda'ya geldiğinde, insanların birlikte olduklarını gördüler ve aralarında farklılıklar oluşturmaya karar verdiler.' dedi.

Sömürgecilerin Ruanda'da insanları gruplara ayırıp birbirlerine karşı savaştırdığını anlatan Nkurunziza, gruplar arasında oluşan bu nefretin Ruanda'nın 1962'de bağımsızlığını kazanmasından sonra da devam ettiğini kaydetti.

Ülkenin, yaşanan tüm acılara rağmen yeniden doğduğunu ifade eden Nkurunziza, Ruandalı siyasetçilerin ülkeyi yeniden inşa etme mesajının halk tarafından kabul edildiğini söyledi.

Ruanda'nın, yaşanan olumlu gelişmelerden sonra Dünya Bankası, Dünya Ekonomik Forumu ve Uluslararası Şeffaflık Örgütünce örnek ülke olarak gösterildiğini vurgulayan Nkurunziza, Ruanda'nın bugün demokratik, özgürlükçü, kendine güvenen ve gelişmeye devam eden bir ülke haline geldiğini dile getirdi.

Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş de insanlık tarihinde farklı gerekçelerle katliamlar yapıldığını, bir insanın diğerinden üstün olduğu ortamların yaratılmaya çalışıldığını belirterek, 'Elbette sadece Amerika'da, Avrupa'da değil, Afrika'nın da içinde, derinliklerinde benzer katliamlar, benzer soykırımlar gerçekleştirildi.' ifadesini kullandı.

İbiş, 'Ruanda'da Tutsi ve Hutular arasında kardeşliğin bozulması ve akla gelmeyecek yöntemlerle anlaşmazlıklar yaratılması, huzurun bozulması, çatışmaların ortaya koyulması ve Ruanda'da pek çok insanın vahşice öldürülmesi, yine üzülerek söylüyorum, bunun o uygar dünyanın, kendini uygar kabul eden dünyanın gözü önünde, hatta eliyle, hatta planıyla yapıldığını hepimiz biliyoruz.' diye konuştu.

Anma töreni sonunda Nkurunziza ve İbiş, Ruanda Büyükelçiliği tarafından düzenlenen resim sergisinin açılışını yaptı.

Ruanda'da Tutsi azınlığa yönelik 7 Nisan 1994'te başlayan soykırımda, aralarında kadın ve çocukların bulunduğu bir milyondan fazla kişi, palalar, sopalar, bıçaklar ve ateşli silahlarla katliama katılan gruplar tarafından öldürülmüştü.

Tutsi destekli isyancı Ruanda Vatansever Cephesi lideri Paul Kegame'ye bağlı güçlerce, Hutu ağırlıklı hükümetin düşürülmesiyle soykırım son bulmuştu. Ardından yönetimden güç alan Tutsilerin öç almak amacıyla saldırması sonucu yüz binlerce Hutu, komşu ülke Zaire'ye sığınmıştı. Fransa, soykırımı gerçekleştiren Hutu hükümetinin o dönemdeki en yakın destekçisi olması sebebiyle Ruanda soykırımından en fazla sorumlu tutulan ülke olarak gösteriliyor.
Kaynak: AA