Yıldırım Sivil Toplum Kuruluşları İle Buluştu

Başbakan Yıldırım: (1) 'Türkiye'nin cumhuriyetle beraber üniter devlet yapısı, anayasanın ilk üç maddesinde tanımlanmıştır, yerini almıştır. Bunun üzerine tartışma yapmak bu ülkeye çok büyük haksızlıktır' 'Biz bazıları gibi 'hayır verenleri denize dökmeyi' vadetmiyoruz, 'hayır' verenleri hain ilan etmiyoruz. Biz sadece şunu söylüyoruz: Türkiye bugünkü şartlar altında bundan sonra 1982 yılı darbe anayasasıyla yoluna devam mı edecek, yoksa ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine taşıyacak yeni bir toplumla, milletle devlet arasında yeni bir sözleşme mi yapacak?'

Başbakan Binali Yıldırım, 'Türkiye'nin cumhuriyetle beraber üniter devlet yapısı, anayasanın ilk üç maddesinde tanımlanmıştır, yerini almıştır. Bunun üzerine tartışma yapmak bu ülkeye çok büyük haksızlıktır.' dedi.

Başbakan Yıldırım, Altındağ Kültür Sarayı'nda düzenlenen 'Ankara Sivil Toplum Kuruluşları Evet Diyor' programına katıldı.

Yıldırım, yaptığı konuşmada, siyaset kurumlarıyla sivil toplumun irtibatının kopması halinde toplumla da irtibat ve bağın kopacağını, bu yüzden sivil toplum örgütlerinin ülke ve demokrasinin gelişmesi için olmazsa olmaz kuruluşlar olduğunu ifade etti.

Sivil toplum kuruluşlarının en az siyasi partiler kadar hayatta yerinin olduğunu vurgulayan Yıldırım, AK Parti iktidarında sivil toplum kuruluşlarının önündeki engelleri kaldırdıklarını, dernek kurmanın kolaylaştırıldığını, kapatılmasının da zorlaştırıldığını bildirdi.

Başbakan Yıldırım, 2003 yılında 5 milyon olan sivil toplum örgütlerinin üye sayısının 11 milyona çıktığını, dernek, vakıf ve sivil toplum kuruluşu sayısının da 110 bine ulaştığını belirterek, 'Bu da şunu gösteriyor, ülke yönetimini sadece siyasi kadrolara bırakmak değil, aynı zamanda siyaseti bir anlamda desteklemek, denetlemek amacıyla da sivil toplum örgütlerinin toplumda, sosyal hayatımızda, ekonomik hayatımızda yerini almasını sağlamak, gelişen demokrasilerin olmazsa olmazı sivil toplum örgütlerini çoğaltmak, sivil toplum örgütlerini ülke gündemi konusunda daha fazla sorumluluk almayı sağlamak.' diye konuştu..

- 'Bazıları gibi 'hayır verenleri denize dökmeyi' vadetmiyoruz'

Pazar günü vatandaşın sandığa giderek bir karar vereceğini, verilen kararın ülke ve millet için en iyi karar olacağını dile getiren Başbakan Yıldırım, 'Biz bazıları gibi 'hayır verenleri denize dökmeyi' vadetmiyoruz, 'hayır' verenleri hain ilan etmiyoruz. Biz sadece şunu söylüyoruz: Türkiye bugünkü şartlar altında bundan sonra 1982 yılı darbe anayasasıyla yoluna devam mı edecek, yoksa ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine taşıyacak yeni bir toplumla, milletle devlet arasında yeni bir sözleşme mi yapacak?' değerlendirmesinde bulundu.

Yıldırım, anayasanın bir anlamda milletle milleti yönetenler arasındaki hakları, ödevleri belirleyen yazılı metinler olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

'Biz diyoruz ki millete 'size görev veriyoruz, bu görevinizi yaparken şunlara, şunlara dikkat edeceksiniz, şunları, şunları yapacaksınız, bunları da yapmayacaksınız'. İşte anayasanın özü budur. Getirdiğimiz değişiklik, defalarca söyledik, bir hükümet sistemi değişikliğidir, bu bir rejim değişikliği değildir. Türkiye'nin rejim meselesi 1923'te bitmiştir, cumhuriyet kurulmuştur, Ankara başkenttir, dili Türkçe'dir, bayrağı ayyıldızlı al bayraktır. Türkiye milletiyle, ülkesiyle bölünmez bir bütündür. Bugünlerde artık başka bir şey bulamayanlar, 'Türkiye eyalet sistemine geçecek' diyorlar, şimdi onu yaymaya başlıyorlar. 'Eyalet sistemi' dediğiniz şey bir merkezi hükümet olur, federal hükümet, bir de hükümetçikler olur. Eyalet sistemi budur, yani Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin yanında bir de Konya'da bir yerel hükümet... Öyle bir şey var mı? Türkiye'nin cumhuriyetle beraber üniter devlet yapısı, anayasanın ilk üç maddesinde tanımlanmıştır, yerini almıştır. Bunun üzerine tartışma yapmak bu ülkeye çok büyük haksızlıktır.'

(Sürecek)
Kaynak: AA