Sağlıklı Büyüme İçin Spor Şart

Çocukların büyümesini sağlayan büyüme hormonunun uykuda, egzersiz sırasında ve açlıkta algılandığının altını çizen Taşçılar, “Egzersiz sırasında ayrıca serotonin, endorfin ve dopamin gibi çeşitli mutluluk hormonları da salgılanmaktadır. Bu hormonlar pozitif bir ruh halinin oluşmasını sağlar. Hareketsizlik ve obezite ise büyüme hormonu ve mutluluk hormonlarını baskıladığından bu çocukların duygu durumları olumsuz yönde etkilenmektedir” dedi.

Egzersizin fiziksel gelişim için olduğu kadar zihinsel, psikolojik ve sosyal gelişim için de gerekli olduğunu belirten Taşçılar, evde hareketsiz, sürekli tablet veya cep telefonu ile vakit geçirip, bağımlılık yapıcı yiyecek ve içecek tüketen çocuklarda obezite geliştiğini ve psikolojik gelişimleri ile sosyal becerilerinin geri kaldığını ifade etti.

Taşçılar, “Hızla kilo alan çocuklarda fiziksel aktivite azalmakta, psikolojik sıkıntılar başlamaktadır. Bu durum içe kapanma ve sıkıntılarını yiyerek giderme eğilimine dönüşüp, kilo alımını daha da artırıp, kısır bir döngü oluşturmaktadır” diye konuştu.

Egzersiz sırasında salgılanan büyüme hormonunun büyümeyi ve kas kitlesini artırdığı gibi beyin gelişimini de sağladığını söyleyen Taşçılar, “Yeterli sürede yapılan egzersizden sonra kan şekerinin düşmesini önlemek için büyüme hormonu daha yüksek oranda salgılanır. Gündüz yorulan çocuklar akşam erken vakitlerde uyurlar. Uyku büyüme hormonunun fizyolojik olarak yüksek oranda salgılanmasını sağlar. Büyüme hormonu salgısını olumsuz etkilediğinden ve obeziteye eğilimi artırdığından gece yatmadan önce bir şey yemek doğru değildir” dedi.

Şehir hayatının çocukları kapalı alanlara adeta mahkum ettiğini ve hareketlerini kısıtladığını anlatan Taşçılar, “Sıkça uygulanan bu yöntemlerden biri eve yürüme bantları alınmasıdır. Oysa bu ve benzer aletlerden beklenen fayda sağlanamamaktadır. Çünkü evdeki bu aletlerle egzersiz yapmak eğlendirici değildir, çocuklara zevk vermez, kısa süre sonra bir görev olarak algılandığından sürdürülebilir değildir. Zamanla bu aletler evde yer kaplayan bir eşya haline gelirler. Diğer yöntem kapalı spor merkezlerine gitmektir. Kapalı spor salonları spor yapmaya alışık olanlar için uygundur. Kapalı alanlarda spor yapabilenler yapmaya devam edebilir ancak spora yeni başlayacak çocuklar için bu alanlar ilk tercih olarak düşünülmemelidir. Bu salonlara gidip gelmenin zaman alması, kıyafet değiştirmek ve spor sonrası duş almak zorunda olmak spora devam etmeyi güçleştirmektedir. Oysa egzersizin sürdürülebilir olması çok önemlidir” şeklinde konuştu.

Mükemmelliğin bir eylem değil bir alışkanlık olduğunu bildiren Taşçılar, bir eylemin alışkanlık haline dönüşmesi için sürdürülebilir olmasının şart olduğunu ifade etti.

Çocukların vaktinin yarısının okulda diğer yarısının da evde geçtiğinden spor için öncelikle açık alanlar tercih edilmesi gerektiğini vurgulayan Taşçılar, güneş ışınlarının serotonin ve diğer mutluluk hormonlarının salgısını artırdığından açık havada yapılan sporların da ruh halini olumlu yönde etkilediğini söyledi.



Doç. Dr. Mehmet Emre Taşçılar, sözleri şöyle sürdürdü:

“Çocuklar her türlü sporu yapabilirler ancak başlangıç için yürüyüş tercih edilebilir. İstenildiği an yapılabilmesi, özel bir mekana, alete ihtiyaç duyulmadan günlük kıyafetle yapılabilmesi yürüyüşün ilk tercih edilme nedenidir. Aile ile birlikte yapılması yürüyüşü zevkli ve sürdürülebilir hale getirir. Egzersizi daha eğlenceli hale getirmek ve değişik kas gruplarını da çalıştırmak için yürüyüşe ilave olarak kaykay, paten, bisiklet sürmek gibi başka aktivitelerle sporun çeşitlendirilmesi gerekir. Çocukların fiziksel, zihinsel, psikolojik ve sosyal açıdan sağlıklı büyüme ve gelişmeleri için koşup oynayıp yorulup acıkması, sağlıklı besinler tüketmesi ve akşam erken vakitlerde uyuması gerekmektedir.”