Darbeci Yarbay Çocuk Çantasıyla Kaçmış
Türk Telekom binasını 15 Temmuz'da işgale giden askerler hakkında hazırlanan iddianamede, darbeci askerleri komuta eden eski kurmay yarbay Ömer Ergenekon'un, emrindeki askerleri bırakıp kaçtığı, elindeki çocuk çantasıyla araç gasbederek, kendisini Kara Harp Okuluna bıraktırdığı yer aldı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Ulus'taki Türk Telekom binasını kontrol altına almaya çalışan 27'si Kara Harp Okulu (KHO) Komutanlığı subay adayı kursiyer, 29 şüpheli hakkında hazırladığı iddianamede, darbeci askerlere komuta eden eski kurmay yarbay Ömer Ergenekon'un, emrindeki askerleri bırakıp kaçtığı, elindeki çocuk çantasıyla araç gasbederek, kendisini Kara Harp Okuluna bıraktırdığı bildirildi.
İddianamede, Kara Harp Okulu kursiyerlerini 15 Temmuz 2016 tarihinde Türk Telekom binasına götüren şüpheli eski kurmay yarbay Ömer Ergenekon'un, darbe teşebbüsünün başarısız olmasının ardından komutasındaki askerlere bir şey söylemeden kaçarak izini kaybettirdiği belirtildi.
İddianamede şikayetçi olarak yer alan Semin Ecevit Özkan ve Hüseyin Sercan Kocaman, ifadelerinde darbeci yarbayın Ulus'taki Türk Telekom binasından Kara Harp Okuluna nasıl geçtiğini anlattı.
Ankara'da oto tamircisi olarak çalışan Özkan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sokağa çıkılması konusundaki talimatı üzerine darbecilere karşı mücadele etmek için sokağa çıktığını, gece 04.00 civarında Ulus'tan geçtikleri sırada Opera Meydanı'ndan Hamamönü istikametine döndükleri esnada karşılarına 'üzerinde askeri atlet, alt tarafında askeri kıyafet olan bir şahsın elinde çocuk çantası' ile kendilerini durdurduğunu anlattı.
Bu şahsın tabancasını göstererek 'sür' dediğini ancak tabancasını çıkartmadığını, sadece konuşurken elinin hep tabancasında olduğunu ifade eden Özkan, bu kişinin 'Harp Okuluna gideceğiz.' dediğini ve üzerindeki tişörtü isteyerek, askeri atleti de giymesi için kendisine verdiğini kaydetti.
Şikayetçi Özkan, bu şahsın kendisine verdiği asker atletini giymediğini, korkudan titremeye başladığını, beraber sokağa çıktıkları arkadaşı Hüseyin Sercan Kocaman'dan arabayı kullanmasını istediğini ve şoför değişimi yaptıklarını ifade etti.
Araçlarına silah zoruyla binen şahsı Kara Harp Okuluna götürdüklerini, araçtan inince hemen olay yerinden kaçan bu kişinin araçta bulunduğu süre içerisinde bir iki defa telefonla görüştüğünü anlatan Özkan, telefonlarında karşı tarafa ne durumda olduklarını soran kişiye 'Satıldık, çocukları polis aldı. Ben tesisatımı atarak kaçtım.' dediğini aktardı.
Özkan, daha sonra yolda karşılaştıkları polislere durumu anlattıklarını, emniyette kendilerine gösterilen fotoğraflardan araçlarına silah zoruyla binenin Ömer Ergenekon olduğunu tespit ettiklerini belirterek, darbeci yarbay Ergenekon'dan şikayetçi oldu.
Araçta bulunan Özkan'ın arkadaşı Hüseyin Sercan Kocaman da Opera Meydanı yakınlarında önlerinin asker kıyafetli bir şahıs tarafından kesildiğini, bu kişinin elindeki 'çocuk çantası'nın dikkatini çektiğini belirtti.
Şahsın araçta bulunduğunda 'komutanım' dediği kişiyle telefon görüşmesi yaptığını ifade eden Kocaman da daha sonra gittikleri emniyette gösterilen fotoğraflardan, kendilerini silahla gasbedenin darbeci yarbay Ömer Ergenekon'u teşhis ettiğini ve bu kişiden şikayetçi olduğunu kaydetti.
Ergenekon'un, Kara Harp Okuluna girdikten sonra bir daha görünmediği, o tarihten itibaren firari olduğu, Kara Harp Okulundaki odasını darbe teşebbüsünden bir gün önce boşalttığı, ev adresi olarak da olmayan bir adresi gösterdiği iddianamede yer aldı.
İddianamede, Türk Telekom binasını basan askerlerin başında yer alan darbeci yarbay Ömer Ergenekon'un darbe teşebbüsünün başarısızlıkla sonuçlandığını anlaması üzerine önce binadaki kamera kayıtlarını sildirmeye çalıştığı bunu başaramayınca da demir korkuluklardan atlayarak binadan kaçtığı kaydedildi.
İddianamede, ayrıca Ömer Ergenekon'un darbe teşebbüsünün yaşandığı saatlerde, Kara Harp Okulu Komutanını derdest ederek okul idaresini devralan darbeci kurmay albay İlhami Polat ile 17 defa telefon görüşmesi yaptığı bilgisine de yer verildi.
Kaynak: AA
İddianamede, Kara Harp Okulu kursiyerlerini 15 Temmuz 2016 tarihinde Türk Telekom binasına götüren şüpheli eski kurmay yarbay Ömer Ergenekon'un, darbe teşebbüsünün başarısız olmasının ardından komutasındaki askerlere bir şey söylemeden kaçarak izini kaybettirdiği belirtildi.
İddianamede şikayetçi olarak yer alan Semin Ecevit Özkan ve Hüseyin Sercan Kocaman, ifadelerinde darbeci yarbayın Ulus'taki Türk Telekom binasından Kara Harp Okuluna nasıl geçtiğini anlattı.
Ankara'da oto tamircisi olarak çalışan Özkan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sokağa çıkılması konusundaki talimatı üzerine darbecilere karşı mücadele etmek için sokağa çıktığını, gece 04.00 civarında Ulus'tan geçtikleri sırada Opera Meydanı'ndan Hamamönü istikametine döndükleri esnada karşılarına 'üzerinde askeri atlet, alt tarafında askeri kıyafet olan bir şahsın elinde çocuk çantası' ile kendilerini durdurduğunu anlattı.
Bu şahsın tabancasını göstererek 'sür' dediğini ancak tabancasını çıkartmadığını, sadece konuşurken elinin hep tabancasında olduğunu ifade eden Özkan, bu kişinin 'Harp Okuluna gideceğiz.' dediğini ve üzerindeki tişörtü isteyerek, askeri atleti de giymesi için kendisine verdiğini kaydetti.
Şikayetçi Özkan, bu şahsın kendisine verdiği asker atletini giymediğini, korkudan titremeye başladığını, beraber sokağa çıktıkları arkadaşı Hüseyin Sercan Kocaman'dan arabayı kullanmasını istediğini ve şoför değişimi yaptıklarını ifade etti.
Araçlarına silah zoruyla binen şahsı Kara Harp Okuluna götürdüklerini, araçtan inince hemen olay yerinden kaçan bu kişinin araçta bulunduğu süre içerisinde bir iki defa telefonla görüştüğünü anlatan Özkan, telefonlarında karşı tarafa ne durumda olduklarını soran kişiye 'Satıldık, çocukları polis aldı. Ben tesisatımı atarak kaçtım.' dediğini aktardı.
Özkan, daha sonra yolda karşılaştıkları polislere durumu anlattıklarını, emniyette kendilerine gösterilen fotoğraflardan araçlarına silah zoruyla binenin Ömer Ergenekon olduğunu tespit ettiklerini belirterek, darbeci yarbay Ergenekon'dan şikayetçi oldu.
Araçta bulunan Özkan'ın arkadaşı Hüseyin Sercan Kocaman da Opera Meydanı yakınlarında önlerinin asker kıyafetli bir şahıs tarafından kesildiğini, bu kişinin elindeki 'çocuk çantası'nın dikkatini çektiğini belirtti.
Şahsın araçta bulunduğunda 'komutanım' dediği kişiyle telefon görüşmesi yaptığını ifade eden Kocaman da daha sonra gittikleri emniyette gösterilen fotoğraflardan, kendilerini silahla gasbedenin darbeci yarbay Ömer Ergenekon'u teşhis ettiğini ve bu kişiden şikayetçi olduğunu kaydetti.
Ergenekon'un, Kara Harp Okuluna girdikten sonra bir daha görünmediği, o tarihten itibaren firari olduğu, Kara Harp Okulundaki odasını darbe teşebbüsünden bir gün önce boşalttığı, ev adresi olarak da olmayan bir adresi gösterdiği iddianamede yer aldı.
İddianamede, Türk Telekom binasını basan askerlerin başında yer alan darbeci yarbay Ömer Ergenekon'un darbe teşebbüsünün başarısızlıkla sonuçlandığını anlaması üzerine önce binadaki kamera kayıtlarını sildirmeye çalıştığı bunu başaramayınca da demir korkuluklardan atlayarak binadan kaçtığı kaydedildi.
İddianamede, ayrıca Ömer Ergenekon'un darbe teşebbüsünün yaşandığı saatlerde, Kara Harp Okulu Komutanını derdest ederek okul idaresini devralan darbeci kurmay albay İlhami Polat ile 17 defa telefon görüşmesi yaptığı bilgisine de yer verildi.