Başbakan Yıldırım'dan gruplaşma uyarısı

Başbakan Binali Yıldırım, Türk Polis Teşkilatının kuruluşunun 172. yıldönümü nedeniyle İzmir’de düzenlenen kahvaltı programına katılarak polislere seslendi. Yıldırım, "Polis teşkilatı, askeriye gibi kuruluşlar, her türlü paralel yapılanmadan, her türlü gruplaşmadan uzak tutulması gerekiyor. Bu 15 Temmuz'da ortaya çıktı. Devletin imkanlarıyla devletin alt yapısı ile güçlenen bir grup, devleti ele geçirmeye çalıştı" dedi.

Başbakan Yıldırım'dan gruplaşma uyarısı
Başbakan Binali Yıldırım, referandum çalışmaları kapsamında İzmir'de temaslarını sürdürüyor. Bir televizyon kanalının canlı yayınına katılan Yıldırım, ardından da Türk Polis Teşkilatının kuruluşunun 172. yıldönümü nedeniyle Karataş'taki Polis Evinde düzenlenen kahvaltı programına katıldı. Burada konuşan Binali Yıldırım, polislere seslendi. Yıldırım, polislerin canla, başla, canı pahasına görevinin yaptıklarını söyledi. Terör saldırılarından örnekler veren Yıldırım, 5 Ocak 2017 tarihinde meydana gelen İzmir Adliyesindeki saldırıda canı pahasına mücadele eden polis memuru Fethi Sekin'i hatırlattı. Başbakan Yıldırım, 'Fethi Sekin, 5 Ocak'ta hainlerin adliyeye girmelerini canları pahasına önledi. Eğer Fethi Sekin'in kahramanlığı olmasaydı, kayıplar çok daha fazla olurdu' diye konuştu.

Memleket için polislerin büyük işler yaptığını anlatan Başbakan Binali Yıldırım, 'Fedakarlıklarla sizler bu ülke için, bu memleket için büyük işler yaptınız. 80 milyon vatandaşımızın emniyetini, şehirlerimizin asayişini sağlayan sizler toplumun gözü ve ışığısınız. Evde, mahallede, dükkanda her yerde vatandaşımızın hizmetindesiniz. Hangi vatandaşımızın başı dara gelecek olsa siz kimliğine bakmadan yanı başındasınız. Toplumun huzuru kardeşlerine hizmet ediyorsunuz. Vatandaşlarımızı hırsızdan, uğursuzdan, kapkaçtan, teröristlerden koruyorsunuz. Bir vatan evladı kaybolduğunda bütün memleketi tarıyor ve o kayıp insanlığı bulmaya çalışıyorsun. Bireyin de, toplumun da güvenliğinden sorumlusunuz. Esnafımız dükkanımı kapatıp evine gittiğinde bütün varlığını size emanet ediyor. Teröristlerin korkulu rüyası da sizsiniz' şeklinde konuştu.

'Her türlü gruplaşmadan uzak bir şekilde tutulması gerekiyor'

Yıldırım, 15 Temmuz gecesi polislerin yaptığı kahramanlıklara da değinerek, '15 Temmuz gecesi yazdığınız kahramanlık destanı, yüzyıllar geçse de dillerden düşmeyecek. O gece yalnız görev başında 53 Özel Harekat kahramanımız şehit düştü. Sizleri teslim almaya çalışan hainlere 'asla' dediniz, canı pahasına mücadele ettiğiniz. O gece hepiniz tankların altına yatan millete kalkan oldunuz, milletle beraber demokrasimize, Cumhuriyetimize sahip çıktınız' ifadelerini kullandı.

Polis teşkilatının daha da güçlenmesi için çalışmaların devam ettiğini anlatan Yıldırım, 'Geleceğe yönelik, gerek asayiş, gerek güvenlik ve terörle mücadele gibi alanlara etkisinin daha da artması için gereken bütün çalışmaları yapıyoruz. Hem sayı olarak güçlendirmeye çalışıyoruz, hem donanım olarak silah, teçhizat olarak güçlenmemiz için ciddi adımlar atıyoruz. Polis teşkilatı, asker teşkilatı gibi hayati kuruluşlar, her türlü paralel yapılanmadan, her türlü gruplaşmadan uzak tutulması gerekiyor. İdeolojik gruplaşmalar, daha sonradan beka meselesine dönüşebilir; bu 15 Temmuz'da ortaya çıktı. Devletin imkanlarıyla devletin alt yapısı ile güçlenen bir grup, devleti ele geçirmeye çalıştı. Şüphesiz bu ve buna benzer olayların bir daha cereyan etmemesi için açıkçası gereken bir önlem varsa devletin bekası ve geleceği için almak zorundayız. Zor günlerden geçtik; ama hepsini teker teker aşıyoruz. Bu paralel yapılanma da, eski Türkiye'nin eski kötü alışkanlığı olarak tarihin tozlu sayfalarında yerini alacaktır' diye aktardı.

Yıldırım, 'Devlet millet için var. Devlet, milletinin güvenliği bekası için var. Devletimiz ne yazık ki uzun yıllar vatandaşıyla kavgalı oldu, vatandaşa tepeden baktı. Siyasi iradenin anlayışı, bütün çalışanların davranışlarını belirler. Son 15 yılda bunun ispatıdır. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın prensibini bütün kamu kuruluşlarında yaymanın gayreti içerisindeyiz. Devletin gücünden sadece ama sadece suç işleyen, suçu organize edenler ve caniler korkacak; onun dışında vatandaşın korkmasına gerektirecek bir şey yok. İnsan hayatına kast eden terör örgütleri, suç şebekeleri korkacak. Bizim siyasetimiz de, devlet millet oldu, milletin oldu. Devlet altından hiç kimse bu millete tepeden bakamaz' dedi.

'Terör örgütleri tehditle, şantajla milletin tercihini değiştirdiler'

Başbakan Binali Yıldırım, teşkilatın maaşlarında da iyileştirmeler yaptıklarını vurguladı. Yıldırım, şöyle devam etti:

'Son 15 yıldır teşkilata yönelik hem ihtiyaçları bakımından araç gereç, silah, yediğim mühimmat, hem de kişisel beklentileri bakımından önemli çalışmalar yaptık. 2002'de göreve yeni başlayan bir polis memuru 665 TL maaş alıyordu; bugün 3 bin 557 alıyor. 2006'da yine tazminatlar da iyileştirme yaptık. O tazminatlardan dolayı da 230 TL katkı sağlıyor. Dalgıç olanlara ayrı ilave tazminat veriliyor bin 500 ve 2 bin arasında yaklaşık söylüyorum. 2012'de de yine pilotları ve uçuş ekibine ilaveten tazminatlar başladı. Daha bir çok iyileştirme yapıldı, yapılacak. Başbakan geliyor herkes sağ solu efendim iteliyor. Bu iş iş değil. Biz vatandaşımız içerisinde olağanüstü bir görüntü de değil, vatandaşın içerisine doğal bir şekilde girmemiz lazım. Aynı anda üç tane terör örgütü ile mücadele eden başka bir ülke yok. Yüzlerce olay önleniyor; ama bir tanesi kaçıyor ve onun verdiği acı maalesef hepimizi toplum olarak, teşkilat olarak etkiliyor. Türkiye bir referanduma gidiyor bir tercih yapacak bu pazar günü ayın 16'sında. Bizim, milletin söyleyeceğin lafın üzerine söyleyecek sözümüz olmaz. Aydınlık yarınlar için, bir daha kriz, kaos, darbe yaşanmaması için, ekonomimizin daha da güçlenmesi için biz de iyi bir iş yaptığımızı düşünüyoruz. Yine siz boş durmuyorsunuz o gün siz daha sıkı görev yapacaksınız; özellikle yurdun her köşesinde sandık güvenliğinin sağlanması ve milletin oylarının özgür iradesiyle yansıtması için sizin yapacağınız çalışma çok önemli. Terör örgütleri tehditle, şantajla milletin tercihini değiştirdiler. O yüzden de ülkemiz, kısa süreli de olsa bir siyasi istikrarsızlıkla karşı karşıya kaldı. Sandık güvenliğinin sağlanması önemli.'