Hastalığına Rağmen Mesleği Makinelere Teslim Etmiyor

Evinin garajında balık ağı imalatı yapan İrfan Özdeş, babasından devraldığı mesleği kanser hastalığına rağmen makineleşmeye teslim etmeden devam ettiriyor Ödeş: 'Asıl mesleğim mobilyacılık. 1992 yılında babam rahatsızlanınca bıraktım. Babam hasta olduğu için ben de başında durdum, 'Evde boş durmayayım' deyip baba mesleği olan ağ işine başladım'

Düzce'nin Akçakoca ilçesinde yaşayan 73 yaşındaki İrfan Özdeş, babasından devraldığı ağ imalatı mesleğini, kanser hastalığına rağmen makine imalatına teslim etmeyerek, sürdürmeye çalışıyor.

Babasının hastalanması üzerine mobilyacılık mesleğini bırakıp vakit geçirmek için balık ağı imalatına başlayan Özdeş, bölgede tek olma özelliğiyle hizmet veriyor. Evinin garajında babasının hazırladığı düzenek üzerinde serpme ve germe ağ imalatını devam ettiriyor.

Kısa bir süre önce kanser olup kemoterapi alan Özdeş, denize açılamasa da ağ örerek hem hastalığını yenmeye çalışıyor, hem de artık makine imalatına yenik düşen mesleğini sürdürmek için mücadele veriyor.

Evinin 20 metrekarelik garajında ilmek ilmek dikkat ve sabırla ağ ören Özdeş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, müşterilerinin isteklerine göre dere balıkçılığında kullanılan serpme ve germe ağ imalatı yaptığını söyledi.

Bölgede tek ağ imalatı yapan birisi olarak 'Maçaoğlu' lakabıyla tanındığını belirten Özdeş, 'Asıl mesleğim mobilyacılık. 1992 yılında babam rahatsızlanınca bıraktım. Babam hasta olduğu için ben de başında durdum, 'Evde boş durmayayım' deyip baba mesleği olan ağ işine başladım. Önceleri Akçakoca'da bu işi 6-7 kişi yapıyordu. Rahmetli oldular, şimdi tek yapan benim. Boş durmaktansa ağ yapayım dedim, öyle alıştım bu mesleğe.' diye konuştu.

Dere ve deniz balıkçılığı için gerekli olan her türlü ağın imalat ve tamiratını yaptığını vurgulayan Özdeş, şöyle konuştu:

'Bu sabır gerektiren bir iştir. 12 milimi işliyorum, daha küçük olan 8 milimi de var. Benden alan balıkçı bunu alıp direkt kullanacak, başka bir şey yapmasına gerek yok. Hazır halde satıyorum. Şimdilerde derelerde balık pek tutulmuyor. Eskiden derelerde balık vardı, şimdi yasaklandı. Amatör olarak bu işi yapmak isteyenler ağ istiyor. Dere yatakları bozulunca selden dolayı balık kalmadı. Yoksa balık, tutmakla tükenmez. Biz bu ağ ile küçük balığı yakalayamayız, ama sel olduğu zaman büyüğü de küçüğü de denize gidiyor.'

'Artık denize açılamıyorum'

Kendisinin de önceleri Karadeniz'e açılıp balık avladığını aktaran Özdeş, 'Çok önceleri gırgır denilen büyük teknede çalıştım. Şimdiki gırgırlar çok rahat. Biz gırgır teknesinin arkasında 8 kişi kürek çekerdik. Şimdi rahatsızım ve denize açılamıyorum. O zamanlar her şey el yordamıyla yapılırdı şimdi her şey makineyle yapılıyor.'

Teknolojinin gelişmesiyle el örmesi ağ yerine makine örmesi ağın daha çok tercih edildiğini ifade eden Özdeş, 'Eskiden işler daha iyiydi, şimdi el örmesi ağ isteyen yok. Bunu böyle kolay kolay kimse de örmez. Balıkçılar kendi ağlarını kendileri tamir ediyor. Ben de çok para kazanmıyorum. Bir ağı 200 liraya satıyorum, günlüğüm 50 liraya geliyor.' şeklinde konuştu.
Kaynak: AA