Kadının Azmi İmkansızı Yendi

İzmir’de yaşayan iki çocuk annesi 39 yaşındaki Didem Şahay’ın azmi, hayallerini yaşamak isteyen kadınlara örnek oldu. Çocukluğundan bu yana avukat olmak isteyen Şahay, 2004 yılında lise mezunu olarak İzmir Adliyesinde zabıt katipliği görevine başladı.

Daha sonra dışarıdan 4 yıllık Kamu Yönetimi bölümünü bitirdi. 4 yıllık üniversite mezunu olsa da içindeki avukatlık aşkını yenemeyen Şahay’ı, hukuk okuması için cesaretlendiren ise avukat olan eski bir okul arkadaşı oldu. Şahay, arkadaşından aldığı destekle 2 yıllık Adalet bölümüne girdi ve ardından dikey geçişle Hukuk Fakültesinde okumaya başladı.

Derslerine okula giden iki kızı ile birlikte çalışan Şahay, geçen sene Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesinden başarı ile mezun oldu. Şimdi avukatlık stajı yapan ve kısa bir süre sonra avukatlık ruhsatını alacak olan Şahay, "Hiçbir şey için geç değil. Tüm kadınlara içlerindeki ışıktan güç almalarını öneriyorum. Hayaller ertelemeye gelmez. İnsan güveni çevresinden önce kendi içinde bulmalı. Ben bu yolda yürürken içimdeki çocuğu öldürmeden yürüdüm. Ben o çocuktan aldığım saf duygularla ilerledim ve bugün dönüp arkama baktığımda, ’evet çocuk başardın’ diyorum" diye konuştu.



Karşılaştığı arkadaşı hayatını değiştirdi

Adliyede çalıştığı sürede avukatları gördükçe imrendiğini belirten Şahay, şunları söyledi:

"Tam 13 yıl İzmir Adliyesinde zabıt katipliği yaptım. Çocukluğumdan beri hayalim avukat olmaktı. Adliyede çalışırken avukatları görünce çok özenirdim. Bir gün çocukluk arkadaşımla karşılaştım. Avukat olmuştu. Bana ’neden bu işi yapmıyorsun?’, ’başarabilirsin’ dedi.

Onun verdiği güç ve destekle yeniden sınavlara girmeye karar verdim. Adliyede zabıt katibi olarak girdiğimde lise mezunu olarak girmiştim. O zaman bir kızım vardı. Sonra adliyede yükselebilmek için 4 yıllık Kamu Yönetimi bölümü okudum. Ardından 2 yıllık Adalet bölümü ve oradan da dikey geçiş yaparak hukuk okudum."

Kızları ile birlikte ders çalıştı

Derslere 15 yaşında olan Şevval Yaren ve 6 yaşındaki Mira Toprak isimli kızları ile birlikte çalışan Şahay, "O dönem büyük kızım da sınava hazırlanıyordu ve birlikte dershaneye giderek ders çalıştık. Küçük kızım da fosforlu kalemle kitaplarımdaki cümleleri çizerdi. Onunla beraber ders çalıştık. Büyük kızıma ders çalışması gerektiğini söylediğimde o da bana ’sen de ders çalış o zaman’ diyordu. Bu şekilde hep beraber ders çalıştık ve başardık" diyerek hem iş, hem okul, hem de ev hayatında yaşadıklarını anlattı.

"Evet çocuk başardın"

Tüm zorluklara rağmen mücadele ettiğini ve hayaline ulaştığını ifade eden Şahay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hepimiz türlü zorluklardan geçiyoruz. Ben de tüm zorluklara rağmen mücadele verdim. Avukat olmak çok istediğim bir meslekti. Bu süreçte eşim, çocuklarım, annem ve babam da bana çok destek verdi. Eşim kararımı duyduğunda ’sen yaparsın’ dedi.

Her insanın içinde bir ışık var ve ben bu ışığı takip ettim. Gücümü ışığımdan aldım. Hiçbir şey için geç değil. Tüm kadınlara içlerindeki ışıktan güç almalarını öneriyorum. Hayaller ertelemeye gelmez. İnsan güveni çevresinden önce kendi içinde bulmalı. Ben bu yolda yürürken içimdeki çocuğu öldürmeden yürüdüm. Ben o çocuktan aldığım saf duygularla ilerledim ve bugün dönüp arkama baktığımda, ’evet çocuk başardın’ diyorum."

Şahay, staj döneminin kısa sürede biteceğini ve avukatlık ruhsatını alacağını belirterek, şimdi de hakim olmak için çalışacağını söyledi.