Devletin Kozmik Birimlerine Özel Güvenlik

Ankara Üniversitesi Teknokent’te bulunan bir bilişim firmasında dünyanın en gelişmiş biyometrik geçiş kontrol cihazı, avuç içi, damar izi kimlik doğrulama sistemi kuruldu.

Gizli verilerin olduğu odalara kolay kolay girilemeyecek. Avuç içi damar izi biyometrik kimlik doğrulama cihazı ile özellikle FETÖ’nün çalmaya çalıştığı gizli bilgiler, daha rahat korunacak. FETÖ, devlet kurumlarının bilgi işlem sistemine girerek çok önemli ve gizli bilgileri dışarıya sızdırmıştı. İşte bunun üzerine Türk mühendisleri harekete geçti. Avuç içi, damar izi biyometrik cihazı üretti. Bu cihazın çalışması için ise önce cihaza kayıt yaptırmak gerekiyor. Ardından eli sensörün olduğu kısma koymak gerekiyor ve cihaz eli tanıyor daha sonra da kapı açılıyor. Bu cihaza kayıt yaptırmazsanız asla açılmıyor. Özel ve kamu kurumlarında kullanılan bu cihaz, her türlü güvenlik önlemlerini devreye sokuyor.

Ankara Üniversite Teknokent’te bulunan bilişim firması tarafından üretilen dünyanın en gelişmiş biyometrik geçiş kontrol cihazına ilişkin bilgi veren bilgisayar mühendisi Güçlühan Kuzyaka, "Bir kişi kimliğini okutup başkasını sokabilir. Bunun için bu cihazın üstünde kamera var. Ben geçişi yaptım, yönetici paneline giriş yapacak olursam istesem de saklanamayacak durumdayım. Kim var kim yok anlık olarak merkezde saklanıyor" şeklinde konuştu.

Cihazın dayanaklı olduğunun ve kapının kesinlikle açılmayacağının altını çizen Kuzyaka, "Bu cihaz aynı zamanda darbelere dayanıklı bir ürün. Sistemin arka tarafında bir cihaz var. Bu cihazla cihazı şifreliyoruz. Bu cihazı sökseler başka cihaz taksalar, kabloları kısa devre yapsalar kesinlikle kapıyı açamıyorlar" ifadelerini kullandı.

Avuç içi damar izi biyometrik kimlik doğrulama cihazının bir özelliğinden daha bahseden Kuzyaka, "Canlılık tespit özelliği sayesinde kişi öldüğü andan itibaren artık çalışmamaya başlıyor. Çünkü damarlar içindeki kanın fotoğrafını çekiyor" açıklamasında bulundu.

Firma ayrıca hastanelerde kullanılan biyometrik kimlik doğrulama sistemini de üretiyor. Hastanede sahteciliğin de önüne geçildiğini kaydeden Kuzyaka, "Bu sistem devreye girdiğinde Türkiye’deki toplam hasta sayısı yüzde 38 azaldı. Biz çok şaşırdık ama sistemde var olan kayıp ve kaçağın devasa boyutlarda olduğu tespit edildi" diye konuştu.

Kaynak: İHA