Maltepe Havagazı Fabrikasının Yıkımı
TMMOB ÇMO Başkanı Bozoğlu: 'Gerekli tedbirler alındıktan sonra acilen yürütmeyi durdurma kararının kaldırılması ve bu binanın buradan artık sökülmesi gerekiyor' '(Çevre kirliliği var, halk sağlığı tehlikede) diyebilmemiz için doğru analizler yapılması gerekir. Doğru analizlere dayanmayan bilgi kamuoyuyla paylaşılmamalıdır. Meslek odalarımız, bilim insanları, sivil toplum kuruluşları bu konuda herkesten daha fazla hassasiyet göstermelidir'
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Başkanı Baran Bozoğlu, Maltepe Havagazı Fabrikasının yıkımına ilişkin tartışmalar konusunda, 'Gerekli tedbirler alındıktan sonra acilen yürütmeyi durdurma kararının kaldırılması ve bu binanın buradan artık sökülmesi gerekiyor.' dedi.
Fabrikanın çevresinde, TMMOB ÇMO 2. Başkanı Zeyneti Bayrı Ünal ve Ankara Şube Başkanı İlkim Yiğit eşliğinde basın açıklaması yapan Bozoğlu, yaklaşık bir haftadır Ankara'nın gündemini yoğun bir şekilde meşgul eden, insanları endişelendiren konuya dair son noktayı koymak için toplandıklarını söyledi.
Yapılan bir araştırmaya göre, Türkiye'de 1 milyon 200 bin ton asbestli malzeme bulunduğunu belirten Bozoğlu, kentsel dönüşüm süreciyle eski binaların yıkımında bu problemle sık sık karşılaşıldığını dile getirdi.
'Türkiye'de bir asbest problemi olduğunu' kaydeden Bozoğlu, 'Ancak çözülemeyecek bir sorun kesinlikle değildir. Bu ülkenin çevre mühendisleri, üniversiteleri, akademisyenleri, kamu kurumları ve yerel yönetimleri bu sorunu çözmeye yetkilidir. Yeter ki bu konuda irade konsun, istekli ve şeffaf olunsun. Asbest sorununun çözümünün temeli şeffaflıktan geçer.' ifadelerini kullandı.
Gerekli koşulların sağlanmasıyla asbestle baş edilebileceğini anlatan Bozoğlu, yıkımına yönelik hazırlanan idari şartnameye göre, Havagazı Fabrikasının içerisinde de 350 ton asbestli malzeme olduğu bilgisini aktardı.
Bozoğlu, idari şartnamede yer alan bu ifade üzerine çeşitli sivil toplum kuruluşları ve meslek odalarının açıklamalarda bulunduğunu belirterek, 'Çevre mühendisliği meslek disiplininde ve bilimsel kurallar gereği bizim dayanacağımız nokta idari şartname değildir. Bizler mühendisler olarak, idari şartnameler ve ihale dosyaları üzerinden bilimsel, teknik yorumlar yapamayız. Meslek odalarımızın bu konuda sorumlu, hassas davranması gerekir.' dedi.
- 'Büyükşehir belediyesinden açıklama bekliyoruz'
Binanın neresinde ne kadar asbest olduğuna dair raporun, yıkım kararı alınmadan ve ihale yapılmadan önce asbest uzmanı tarafından hazırlanması gerektiğini vurgulayan Bozoğlu, 'Biz şu anda belediyemizden ve ilgililerden buna dair açıklama bekliyoruz. Böyle bir rapor hazırlandı mı? Hazırlandıysa kamuoyuyla paylaşılmasını bekliyoruz.' şeklinde konuştu.
Bozoğlu, 'asbestli kısmın yıkılmadığı' ifadelerine ilişkin, 'İhale dosyasına baktığınız zaman, ihale dosyasına verilen ad açıkça 'Havagazı Fabrikasında bulunan asbestli malzemelerin ve kalıntıların geri dönüşüm malzemesi karşılığı sökülmesi işi' olarak ifade edilmiş durumda. Binanın herhangi bir parçasından bahsedilmiyor, binanın tamamından bahsediliyor.' diye konuştu.
- 'Havadan ölçüm yapılması gerekli'
Son günlerde ortaya çıkan, çevrenin karantinaya alınması, bölgedeki okulların tatil edilmesi, iş yerlerinin boşaltılması yönündeki bazı açıklamaların kendisini derinden üzdüğünü söyleyen Bozoğlu, şöyle devam etti:
'Halkımız bu konuda bilgi talep etmişler, paniklemişlerdir. Dolayısıyla bu konuda açıklama yapma ihtiyacı duyuyoruz. Mimarlar Odası Ankara Şubesinin yayınladığı rapor üzerinden bölgenin karantinaya alınması gerektiği söylenemez. Bu rapor üzerinden okulların tatil edilmesi gerektiği söylenemez. Bu rapor üzerinden iş yerlerinin kapatılması gerektiği, halk sağlığının tehdit altında olduğu da söylenemez. Çünkü rapor katı numuneden parça almış ve bu numune üzerinden bir analiz yapmıştır. Havadan lif ölçümü yapılması gerekmektedir.'
Bu rapor üzerinden 'Halkın sağlığı tehdit altındadır' denilmesinin mümkün olmadığını kaydeden Bozoğlu, '(Çevre kirliliği var, halk sağlığı tehlikede) diyebilmemiz için doğru analizler yapılması gerekir. Doğru analizlere dayanmayan bilgi kamuoyuyla paylaşılmamalıdır. Meslek odalarımız, bilim insanları, sivil toplum kuruluşları bu konuda herkesten daha fazla hassasiyet göstermelidir. İnsanlara doğru bilgiyi sunmak meslek odalarımızın görevidir. Aksi halde yanlış bilgilerle insanlar panikleyebilirler.' değerlendirmesini yaptı.
Bozoğlu, şu anda yürütmeyi durdurma kararı kapsamında Ankara Büyükşehir Belediyesinin ve yıkım firmasının bir an önce gerekli önlemleri alması gerektiğini vurguladı.
Binanın kendisinin karantinaya alınması, asbest ölçümünün yapılması ve kamuoyuyla paylaşılması gerektiğini dile getiren Bozoğlu, bölgeye uyarı levhalarının konulması, işçilerin güvenliğinin sağlanması gibi önlemler alındıktan sonra yıkımın devam etmesini önerdi.
'Gerekli tedbirler alındıktan sonra acilen yürütmeyi durdurma kararının kaldırılması ve bu binanın buradan artık sökülmesi gerekiyor.' diyen Bozoğlu, meselenin kişilerden bağımsız ele alınmasının, tarafların karşılıklı kaygısının 'halk sağlığı' olmasının önem taşıdığını ifade etti.
Kaynak: AA
Fabrikanın çevresinde, TMMOB ÇMO 2. Başkanı Zeyneti Bayrı Ünal ve Ankara Şube Başkanı İlkim Yiğit eşliğinde basın açıklaması yapan Bozoğlu, yaklaşık bir haftadır Ankara'nın gündemini yoğun bir şekilde meşgul eden, insanları endişelendiren konuya dair son noktayı koymak için toplandıklarını söyledi.
Yapılan bir araştırmaya göre, Türkiye'de 1 milyon 200 bin ton asbestli malzeme bulunduğunu belirten Bozoğlu, kentsel dönüşüm süreciyle eski binaların yıkımında bu problemle sık sık karşılaşıldığını dile getirdi.
'Türkiye'de bir asbest problemi olduğunu' kaydeden Bozoğlu, 'Ancak çözülemeyecek bir sorun kesinlikle değildir. Bu ülkenin çevre mühendisleri, üniversiteleri, akademisyenleri, kamu kurumları ve yerel yönetimleri bu sorunu çözmeye yetkilidir. Yeter ki bu konuda irade konsun, istekli ve şeffaf olunsun. Asbest sorununun çözümünün temeli şeffaflıktan geçer.' ifadelerini kullandı.
Gerekli koşulların sağlanmasıyla asbestle baş edilebileceğini anlatan Bozoğlu, yıkımına yönelik hazırlanan idari şartnameye göre, Havagazı Fabrikasının içerisinde de 350 ton asbestli malzeme olduğu bilgisini aktardı.
Bozoğlu, idari şartnamede yer alan bu ifade üzerine çeşitli sivil toplum kuruluşları ve meslek odalarının açıklamalarda bulunduğunu belirterek, 'Çevre mühendisliği meslek disiplininde ve bilimsel kurallar gereği bizim dayanacağımız nokta idari şartname değildir. Bizler mühendisler olarak, idari şartnameler ve ihale dosyaları üzerinden bilimsel, teknik yorumlar yapamayız. Meslek odalarımızın bu konuda sorumlu, hassas davranması gerekir.' dedi.
- 'Büyükşehir belediyesinden açıklama bekliyoruz'
Binanın neresinde ne kadar asbest olduğuna dair raporun, yıkım kararı alınmadan ve ihale yapılmadan önce asbest uzmanı tarafından hazırlanması gerektiğini vurgulayan Bozoğlu, 'Biz şu anda belediyemizden ve ilgililerden buna dair açıklama bekliyoruz. Böyle bir rapor hazırlandı mı? Hazırlandıysa kamuoyuyla paylaşılmasını bekliyoruz.' şeklinde konuştu.
Bozoğlu, 'asbestli kısmın yıkılmadığı' ifadelerine ilişkin, 'İhale dosyasına baktığınız zaman, ihale dosyasına verilen ad açıkça 'Havagazı Fabrikasında bulunan asbestli malzemelerin ve kalıntıların geri dönüşüm malzemesi karşılığı sökülmesi işi' olarak ifade edilmiş durumda. Binanın herhangi bir parçasından bahsedilmiyor, binanın tamamından bahsediliyor.' diye konuştu.
- 'Havadan ölçüm yapılması gerekli'
Son günlerde ortaya çıkan, çevrenin karantinaya alınması, bölgedeki okulların tatil edilmesi, iş yerlerinin boşaltılması yönündeki bazı açıklamaların kendisini derinden üzdüğünü söyleyen Bozoğlu, şöyle devam etti:
'Halkımız bu konuda bilgi talep etmişler, paniklemişlerdir. Dolayısıyla bu konuda açıklama yapma ihtiyacı duyuyoruz. Mimarlar Odası Ankara Şubesinin yayınladığı rapor üzerinden bölgenin karantinaya alınması gerektiği söylenemez. Bu rapor üzerinden okulların tatil edilmesi gerektiği söylenemez. Bu rapor üzerinden iş yerlerinin kapatılması gerektiği, halk sağlığının tehdit altında olduğu da söylenemez. Çünkü rapor katı numuneden parça almış ve bu numune üzerinden bir analiz yapmıştır. Havadan lif ölçümü yapılması gerekmektedir.'
Bu rapor üzerinden 'Halkın sağlığı tehdit altındadır' denilmesinin mümkün olmadığını kaydeden Bozoğlu, '(Çevre kirliliği var, halk sağlığı tehlikede) diyebilmemiz için doğru analizler yapılması gerekir. Doğru analizlere dayanmayan bilgi kamuoyuyla paylaşılmamalıdır. Meslek odalarımız, bilim insanları, sivil toplum kuruluşları bu konuda herkesten daha fazla hassasiyet göstermelidir. İnsanlara doğru bilgiyi sunmak meslek odalarımızın görevidir. Aksi halde yanlış bilgilerle insanlar panikleyebilirler.' değerlendirmesini yaptı.
Bozoğlu, şu anda yürütmeyi durdurma kararı kapsamında Ankara Büyükşehir Belediyesinin ve yıkım firmasının bir an önce gerekli önlemleri alması gerektiğini vurguladı.
Binanın kendisinin karantinaya alınması, asbest ölçümünün yapılması ve kamuoyuyla paylaşılması gerektiğini dile getiren Bozoğlu, bölgeye uyarı levhalarının konulması, işçilerin güvenliğinin sağlanması gibi önlemler alındıktan sonra yıkımın devam etmesini önerdi.
'Gerekli tedbirler alındıktan sonra acilen yürütmeyi durdurma kararının kaldırılması ve bu binanın buradan artık sökülmesi gerekiyor.' diyen Bozoğlu, meselenin kişilerden bağımsız ele alınmasının, tarafların karşılıklı kaygısının 'halk sağlığı' olmasının önem taşıdığını ifade etti.