Yok Olma Tehlikesi Bulunan Bitkilere Akademik Koruma

Çukurova Üniversitesi bünyesinde kurulan Ali Nihat Gökyiğit Botanik Bahçesi'nde, yok olma tehlikesi bulunan tıbbi ve aromatik yaklaşık 180 bitki türü özenle korunuyor ÇÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kırıcı: 'Gelişen teknolojiyle birlikte şehirleşme, doğal olarak yetişen tıbbi bitkilerin varlığını tehdit ediyor' 'Bugün üzerine basıp geçtiğimiz, herhangi önemi olmayan bir bitkinin ileride ortaya çıkabilecek bir hastalığın tedavisinde kullanılıp kullanılmayacağını bilmiyoruz. O nedenle bu bitkilerin gelecek nesillere aktarılması gerekiyor'

ÖMER YILDIZ - Adana'da, Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) bünyesinde kurulan Ali Nihat Gökyiğit Botanik Bahçesi'nde, yok olma tehdidi altındaki yaklaşık 180 türde tıbbi ve aromatik bitkinin korunarak, gelecek nesillere aktarılması amaçlanıyor.

Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Saliha Kırıcı ve Eczacılık Fakültesi Farmasötik Botanik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Serpil Demirci Kayıran'ın öncülüğündeki ekiple kurulan Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi'nde, türlerin devamının sağlanmasına yönelik çalışma yapılıyor.

Tıbbi ve aromatik bitki türlerinin canlı koleksiyonunun oluşturulduğu bahçedeki 8 farklı adaya, içerdikleri etken madde gruplarına göre dikilen bitkilere, sistematik bir düzende bakılıyor.

Prof. Dr. Kırıcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ali Nihat Gökyiğit Botanik Bahçesi'nin 200 dönümlük araziye kurulduğunu söyledi.

Bahçede farklı özelliklere sahip bitkilerin yetiştirildiği alanlar bulunduğunu belirten Kırıcı, 'Bunlardan biri de Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi. Bu bahçe 8 bin 500 metrekarelik alana sahip. Burada öncelikle ülkemizde yetişen ve yurt dışından getirtilen tohumlardan elde edilen bitkiler dikildi. İçlerindeki etkili maddelere göre, uçucu yağ, alkaloit ve glikozit bitkileri gibi gruplara ayrılmış durumda.' diye konuştu.

Yok olma tehdidi bulunan bitkileri koruma altına almayı amaçladıklarını dile getiren Kırıcı, şöyle devam etti:

'Gelişen teknolojiyle birlikte şehirleşme, bazı yerlerin imara açılması, doğal olarak yetişen tıbbi bitkilerin geleceğini tehdit ediyor. Bugün üzerine basıp geçtiğimiz, herhangi önemi olmayan bir bitkinin ileride ortaya çıkabilecek bir hastalığın tedavisinde kullanılıp kullanılmayacağını bilmiyoruz. O nedenle bu bitkilerin gelecek nesillere aktarılması gerekiyor. Ayrıca bu bitkiler üzerinde çalışanlara materyal sağlamış oluyoruz.'

- 'Bitkileri kullanırken bilinçli olunmalı'

Kırıcı, bahçedeki bitkilerle tek tek ilgilendiklerini vurgulayarak, 'Bitkilerin kullanımında önemli olan içerdikleri etken maddelerdir. Bitkilerdeki etken maddeler, bitkinin bulunduğu yere, toplanma zamanına, yaşına, kullandığınız organınıza göre değişiyor.' dedi.

Bitkilerin alternatif tıpta da yaygın kullanıldığına işaret eden Kırıcı, şunları kaydetti:

'Kimyasal ilaçların yan etkilerinin ortaya çıkmasıyla insanlar tekrar bitkilere yöneldi. Fakat bu bitkileri kullanırken gerek alternatif tıpta gerekse kendimiz kullandığımız zaman bilinçli olmamız gerekir. Çünkü 'bitkilerin tümü yararlı' diye bir şey yok. Bunların da zararlı etkileri olabiliyor. Bunun önüne geçebilmek için bitkilerin iyi tanınması gerekiyor. Muhakkak bunu iyi bilenlerden tavsiyeler almak lazım. Bazı nedenlerle aktarlarda bu bitkiler satılıyor. Halkımız, bitki kullanacaksa bunu araştırarak, öğrenerek, bilinçli şekilde yapması gerekiyor.'

Kaynak: AA