'Rohingyalar Danışma Komisyonu, BM Soruşturma Komisyonuna Alternatif Olamaz'

Avrupa Rohingya Konseyi: 'Eski BM Genel Sekreteri Kofi Annan başkanlığındaki Rohingyalar Danışma Komisyonu, kesinlikle BM liderliğindeki Soruşturma Komisyonuna alternatif olarak yorumlanamaz' 'Komisyon, Rohingya vatandaşlığını ve temel insan haklarını inkar etmek için kullanılan 1982 Vatandaşlık Yasası uyarınca faaliyet gösterdi ve tavsiyelerde bulundu. Komisyon, Rohingyaları 'Bengalli' olarak tanımlayan ayrımcı ve göz korkutucu NVC uygulamasını destekledi. Bu durum, Myanmar'daki Rohingyaların kişiliksizleştirilmesinin temel nedeni olan kendilerini tanımlama haklarının ağır şekilde ihlalidir' '2012'den bu yana hükümetler tarafından oluşturulan komisyonlardan hiçbiri, zulmün ispatı niteliğindeki sayısız güvenilir ses, görüntü ve fotoğraflara rağmen söz konusu suçlamaları ne itiraf etmiş ne de kabul etmiştir'

Avrupa Rohingya Konseyi (ERC), eski Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Kofi Annan başkanlığındaki Rohingyalar Danışma Komisyonunun, BM liderliğindeki Soruşturma Komisyonuna alternatif olamayacağını bildirdi.

ERC'den yapılan yazılı açıklamada, Annan başkanlığındaki Danışma Komisyonunun Arakan (Rakhine) tavsiyelerinin memnuniyetle karşılandığı ancak hiçbir durumda BM'nin bağımsız hakikatleri araştırma komisyonunu engellemeye hizmet etmemesi gerektiği vurgulandı.

Açıklamada, Rohingyalar Danışma Komisyonunun Arakan'ın kuzeyinde çatışmalardan etkilenen bölgelere yardım çalışanları ile uluslararası basının engelsiz ulaşımının sağlanması ve yerinden edilmiş kişilerin kamplardan kendi evlerine yerleştirilmesi çağrılarının derhal uygulanmaya değer olduğu belirtildi.

Arakanlı Müslümanların barış içinde diğer Arakan sakinleri gibi geçimlerini sürdürebilmeleri gerektiğine vurgu yapılan açıklamada, mevcut hükümetin, tüm halka emniyet ve güvenlik sağlamakla yükümlü olduğu hatırlatıldı.

Geçen yıl ekim ayından bu yana Myanmar ordusunun Arakanlı Müslümanlara karşı işlediği suçlarla ilgili ciddi iddialar ışığında Danışma Komisyonunun insan haklarını ihlal edenlerin bağımsız ve tarafsız soruşturma temelinde eylemlerinden sorumlu tutulmasını sağlamak için Myanmar hükümetine çağrıda bulunduğu anımsatılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

'Fakat komisyon, Rohingya vatandaşlığını ve temel insan haklarını inkar etmek için kullanılan 1982 Vatandaşlık Yasası uyarınca faaliyet gösterdi ve tavsiyelerde bulundu. Komisyon, Rohingyaları 'Bengalli' olarak tanımlayan ayrımcı ve göz korkutucu Ulusal Teyit Kartları (NVC) uygulamasını destekledi. Bu durum, Myanmar'daki Rohingyaların kişiliksizleştirilmesinin temel nedeni olan kendilerini tanımlama haklarının ağır şekilde ihlalidir.

1989'da askeri rejimin, ülkenin Burma olan adını Myanmar olarak değiştirmesi meşru değildir. Yine de uluslararası toplum ve BM, her ülkenin, grubun veya şahsın kendini istediği şekilde adlandırma hakkı ilkesine dayanarak 'Myanmar' ismini kabul etmiştir. Bu prensibe göre, Danışma Komisyonu, aynı zamanda Rohingyalara 'Arakan Müslümanları' demek suretiyle en temel haklardan olan kendini tanımlama hakkını da ihlal etmiştir. Komisyonun, sadece Rakhine üzerine bir danışma komisyonu olduğunu ve soruşturma görevinin olmadığını not etmek gerekir.'

Myanmar ve itinayla seçtiği soruşturma komisyonunun tecavüz de dahil olmak üzere yaşanan tüm zulmü defalarca 'uydurma' ve 'abartılı' bulduğu hatırlatılan açıklamada, '2012'den bu yana hükümetler tarafından oluşturulan komisyonlardan hiçbiri, zulmün ispatı niteliğindeki sayısız güvenilir ses, görüntü ve fotoğraflara rağmen söz konusu suçlamaları ne itiraf etmiş ne de kabul etmiştir.' ifadesi kullanıldı.

Açıklamada, Dışişleri Bakanı ve Devlet Başkanlığından Sorumlu Devlet Bakanı Aung San Suu Çii hükümetinin, Kofi Annan liderliğindeki komisyonun tavsiyelerinden sadece bir kısmını takip etme ve uygulama yönündeki ani istekliliğinin, Myanmar'ın dünya sahnesinde artan baskıları etkisiz hale getirmek için yaptığı aldatıcı bir strateji olduğu belirtildi.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad el-Hüseyin'in BM İnsan Hakları Özel Raportörü Yanghee Lee'nin de desteğiyle acilen uluslararası soruşturma komisyonu kurulması yönündeki çabalarına işaret edilen açıklamada, Kofi Annan'ın önerilerinin zamanlaması ve ardından bu önerilerin Myanmar hükümetince kabul edilmesinin, hükümetin samimiyeti ve istekliliği konusunda ciddi şüphe uyandırdığı ifade edildi.

Açıklamada tavsiyelerin bir noktaya kadar memnuniyetle karşılandığı fakat uluslararası toplumun Myanmar hükümetinin BM hakikat araştırma komisyonuyla yüzleşmekten kaçmak için tavsiyeleri kullanmadığına büyük bir ihtiyatla yaklaşması gerektiği vurgulandı.

Ayrıca açıklamada şunlar belirtildi:

'BM ve İnsan Hakları Konseyi üyesi tüm ülkelerin önceliği, BM'nin, Rohingyalara yönelik şiddete ilişkin yürüttüğü soruşturmanın bir an önce yapılması olmalıdır. BM'nin dikkatinin, hukuki destekten mahrum şekilde tutuklu bulunan 423 mahkuma çekilmesi büyük önem arz etmektedir. Aleyhlerinde hiçbir delil olmaksızın bu insanları tutan ordu, kendi soykırım amacını gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Bu nedenle, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'ne Myanmar hükümetini sorumluları bir BM gözlemcisi huzurunda mahkeme önüne çıkarmaya razı etmesi çağrısında bulunuyoruz.'

ERC, Avrupa Birliği'nin Myanmar'da uluslararası bir hakikatleri araştırma misyonu kurulmasıyla ilgili açıklamasından memnuniyet duyulduğunu da belirtti.
Kaynak: AA