Çarşamba Konferanslarının Konuğu Prof. Dr. Kozak Oldu

Sakarya Üniversitesi Akademik ve Sosyal Gelişim Merkezi (SASGEM) tarafından düzenlenen Çarşamba Konferanslarının bu haftaki konuğu Karatay Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. İbrahim Erol Kozak oldu.

Çarşamba Konferanslarının Konuğu Prof. Dr. Kozak Oldu
SAÜ Hukuk Fakültesi Sabahattin Zaim Konferans Salonunda düzenlenen “Sosyolojik Düşüncede İbni Haldun’un İlkleri” başlıklı etkinlikte konuşan Prof. Dr. Kozak, 14’üncü yüzyılda yaşayan İslam düşünürü İbni Haldun’un İslam dünyasının yetiştirdiği en önemli sosyal bilimcilerden olduğunu söyledi.

İbni Haldun’un sosyoloji, tarih, devlet kuramı, din, insan aklı, iktisat gibi birçok alanda öncü çalışmaları bulunduğunu dile getiren Prof. Dr. İbrahim Erol Kozak, “İbni Haldun tarih, insanların yeryüzünü imar etme çabalarının bir evrimidir diyor. İslam dünyasında ve diğer medeniyetlerde daha önce de bu konulara işaret edenler oldu. Ancak ondan önce tarihin başlı başına bir bilim dalı haline gelmesini öneren başka bir düşünür yok” dedi.

İbni Haldun’un, iktisat alanında da kendisinden çok sonra yaşayan Karl Marks’ın geliştirdiği bir kavram olan ‘artı ürün’ kavramına o dönemde ulaştığına dikkat çeken Prof. Dr. Kozak, “Artı ürün, insanların zorunlu ihtiyaçları dışında fazla ürün üretme düzeyine erişmeleri anlamına gelir. İbni Haldun, insanların gelirlerinin zorunlu ihtiyaçlarını karşıladıkları kısıma rızık diyor, bunu aşan kısıma da kazanç diyor. İbni Haldun artı ürünü medeniyetin başlangıcı olarak kabul ediyor ve bunun üzerinde duruyor. Artı ürünün kaynağını da emek ve üretim olarak tanımlıyor” diye konuştu.

İbni Haldun’un her zaman bilinenden ötesini düşündüğünü aktaran Prof. Dr. Kozak, “İbni Haldun, hangi toplumun artı ürün elde edebilecek düzeye erişebileceğini sorguluyor. Ona göre toplumlar üretim araçlarını geliştirir, üretimde organize olur ve ihtisaslaşmaya giderse, daha fazla artı ürün elde ederek medeniyette ve zenginlikte ilerler. İbni Haldun’u İbni Haldun yapan özelliklerden birisi de bilinenin ötesini düşünmektir. Ona göre zenginliğin kaynağı üretimdir, emektir.
Kaynak: İHA