Yarım Asrı Devirdiler, 13 Evlat Yetiştirdiler
Keban ilçesinde 53 yıldır aynı yastığa baş koyan Güngör çifti, büyüttükleri 13 evlatlarının yuvadan ayrılmasıyla bir zamanlar çocuk sesinin eksik olmadığı evlerinde artık birbirlerine yarenlik ediyor Yarım asrı aşkın evliliklerinde 16 çocukları dünyaya gelen ve 3'ünü henüz küçükken hastalıktan yitiren Güllü ve Hıdır Ali Güngör çifti, zor koşullara rağmen çocuklarını kimseye muhtaç bırakmadan büyüttü Anne Güllü Güngör: 'Onlar beni seviyor, ben de onları seviyorum. Çocuklarımla gurur duyuyorum, beni el üstünde tutuyorlar' Baba Hıdır Ali Güngör: 'Ben dışarının işiyle ilgileniyordum, evde çocuklarla ilgilenen oydu. Dışarı gittiğim zamanda evde o olduğu için arkada gözüm kalmıyordu. Bunun için ben mutluyum'
ELAZIĞ -Elazığ'ın Keban ilçesinde 53 yıldır aynı yastığa baş koyan Güngör çifti, büyüttükleri 13 evlatlarının yuvadan ayrılmasıyla bir zamanlar çocuk sesinin eksik olmadığı evlerinde artık birbirlerine yarenlik ediyor.
Nimri köyünde henüz 18 yaşında iken evlenen ve 53 yıllık evliliklerinde 16 çocuk dünyaya getiren Güllü ve Hıdır Ali Güngör çifti, zor koşullara rağmen çocuklarını kimseye muhtaç bırakmadan büyüttü.
Üç evlatlarını henüz küçükken hastalıktan yitiren çift, 4'ü kız 13 evladının kiminin iş, kiminin de evlilik nedeniyle köyden ayrılmasıyla bir zamanlar çocuk sesinin eksik olmadığı evlerinde tek başlarına kaldı. Zaman zaman çocuklarının yanında kalan 20 torunlu çift, özellikle yaz mevsiminde şenlenen evlerinde hem huzurlu bir hayat sürüyor hem de yetiştirdikleri evlatlarıyla gurur duyuyor.
- 'Çocuklarımla gurur duyuyorum'
Güllü Güngör, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukları çok sevdiğini ve 16 çocuk dünyaya getirmesini o zamanki koşullara ve imkansızlıklara bağladı.
Çocuklarını yokluk içinde büyüttüklerini anlatan Güngör, elektrik ve suyun olmadığı o dönemde, özellikle suyun az olduğu köylerinde bazen bir, bazen de iki ya da üç kilometre mesafeden eve su taşıdığını anlattı.
Evlatlarının elinin ekmek tutmaya başlamasıyla rahata kavuştuklarını dile getiren Güngör, 'Çalıştık, büyüttük çileylen. Çocuklar biraz büyüdükten sonra komşu köyde çobanlık yapmaya başladılar. Daha sonra yuvadan uçtular. Onlar beni seviyor, ben de onları seviyorum. Çocuklarımla gurur duyuyorum, beni el üstünde tutuyorlar.' dedi.
İlk başlarda bu ayrılıklara çok üzüldüğünü ifade eden Güngör, 'Evimiz kalabalıktı. Çocuklar büyüdü yuvadan uçtu. Biz de ikimiz kaldık. Önceleri yemek yiyemiyorduk, komşuları çağırıyorduk. Ayrılığa üzüldüm ağlıyordum. Şimdi alıştık, oturuyoruz, ne yapalım.' diye konuştu.
- 'Eşim mükemmel bir anne'
Hıdır Ali Güngör ise 53 yıllık evlilik hayatlarında hiçbir zaman birbirlerini kırmadıklarına dikkat çekti.
Eşinin mükemmel bir anne olduğunu ve böyle bir eşe sahip olduğu için kendini çok şanslı hissettiğini belirten Güngör, 'Çocuklarıma hem analık hem babalık yaptı. Ben dışarının işiyle ilgileniyordum, evde çocuklarla ilgilenen oydu. Dışarı gittiğim zamanda evde o olduğu için arkada gözüm kalmıyordu. Bunun için ben mutluyum.' dedi.
Çocuklarını kimseden bir destek ve yardım almadan büyüttüklerini dile getiren Güngör, şöyle konuştu:
'Bu kadar nüfus var iken evde hiçbir kavga olmadan yaşamımıza devam ettik. Köyde iş olmadığı için çocuklar İstanbul'a gitti. Onlar orada, bizler de kışın yanlarına gidiyorduk. Bu kışın gitmedik burada kaldık. Çocuklarımızdan biz razıyız, Allah da onlardan razı olsun. Onlar bizi incitmediler. Çocuklar, torunlar geldiği zaman mutlu oluyoruz.'
Kaynak: AA
Nimri köyünde henüz 18 yaşında iken evlenen ve 53 yıllık evliliklerinde 16 çocuk dünyaya getiren Güllü ve Hıdır Ali Güngör çifti, zor koşullara rağmen çocuklarını kimseye muhtaç bırakmadan büyüttü.
Üç evlatlarını henüz küçükken hastalıktan yitiren çift, 4'ü kız 13 evladının kiminin iş, kiminin de evlilik nedeniyle köyden ayrılmasıyla bir zamanlar çocuk sesinin eksik olmadığı evlerinde tek başlarına kaldı. Zaman zaman çocuklarının yanında kalan 20 torunlu çift, özellikle yaz mevsiminde şenlenen evlerinde hem huzurlu bir hayat sürüyor hem de yetiştirdikleri evlatlarıyla gurur duyuyor.
- 'Çocuklarımla gurur duyuyorum'
Güllü Güngör, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukları çok sevdiğini ve 16 çocuk dünyaya getirmesini o zamanki koşullara ve imkansızlıklara bağladı.
Çocuklarını yokluk içinde büyüttüklerini anlatan Güngör, elektrik ve suyun olmadığı o dönemde, özellikle suyun az olduğu köylerinde bazen bir, bazen de iki ya da üç kilometre mesafeden eve su taşıdığını anlattı.
Evlatlarının elinin ekmek tutmaya başlamasıyla rahata kavuştuklarını dile getiren Güngör, 'Çalıştık, büyüttük çileylen. Çocuklar biraz büyüdükten sonra komşu köyde çobanlık yapmaya başladılar. Daha sonra yuvadan uçtular. Onlar beni seviyor, ben de onları seviyorum. Çocuklarımla gurur duyuyorum, beni el üstünde tutuyorlar.' dedi.
İlk başlarda bu ayrılıklara çok üzüldüğünü ifade eden Güngör, 'Evimiz kalabalıktı. Çocuklar büyüdü yuvadan uçtu. Biz de ikimiz kaldık. Önceleri yemek yiyemiyorduk, komşuları çağırıyorduk. Ayrılığa üzüldüm ağlıyordum. Şimdi alıştık, oturuyoruz, ne yapalım.' diye konuştu.
- 'Eşim mükemmel bir anne'
Hıdır Ali Güngör ise 53 yıllık evlilik hayatlarında hiçbir zaman birbirlerini kırmadıklarına dikkat çekti.
Eşinin mükemmel bir anne olduğunu ve böyle bir eşe sahip olduğu için kendini çok şanslı hissettiğini belirten Güngör, 'Çocuklarıma hem analık hem babalık yaptı. Ben dışarının işiyle ilgileniyordum, evde çocuklarla ilgilenen oydu. Dışarı gittiğim zamanda evde o olduğu için arkada gözüm kalmıyordu. Bunun için ben mutluyum.' dedi.
Çocuklarını kimseden bir destek ve yardım almadan büyüttüklerini dile getiren Güngör, şöyle konuştu:
'Bu kadar nüfus var iken evde hiçbir kavga olmadan yaşamımıza devam ettik. Köyde iş olmadığı için çocuklar İstanbul'a gitti. Onlar orada, bizler de kışın yanlarına gidiyorduk. Bu kışın gitmedik burada kaldık. Çocuklarımızdan biz razıyız, Allah da onlardan razı olsun. Onlar bizi incitmediler. Çocuklar, torunlar geldiği zaman mutlu oluyoruz.'