Yörük Çocuklarının Zorlu Okul Yolculuğu

İçel'de konaklayan Sarıkeçili Yörüklerinin eğitim çağındaki çocukları, okullarına devam edebilmek için her gün zorlu bir yolculuğa çıkıyor Sabahın erken saatlerinde kaldıkları kıl çadırdan ayrılan çocuklar, yürüyerek ormanlık alanda yaklaşık 5 kilometre, servise bindikten sonra da 7 kilometre yol katederek ulaştıkları okulda eğitim alabiliyor Sarıkeçililer Yaşatma ve Dayanışma Derneği Başkanı Savran: ''Yola inen çocuklar servis beklerken başka araçlar duracak diye korku yaşıyor. Bu kültür yaşayacaksa, bu obalar sahipsiz kalmayacaksa ve Toros Dağları'nın eteklerinde bu duman tütecek ise çocuklarımıza yerinde eğitim verilsin'

HAKAN CAN ŞAHİN - Türkiye'nin son konargöçer Yörükleri olan Sarıkeçililer'in çocukları, konakladıkları İçel'de okullarına devam edebilmek için her gün zorlu bir yolculuğa çıkıyor.

Sabahın erken saatlerinde uyanan Yörük çocukları, anneleri tarafından kıl çadırda hazırlanan sofrada kahvaltı yapıyor. Aydıncık ilçesi yakınlarındaki ormanlık alanda kaldıkları bölgeden okula gitmek için yola koyulan çocukları zor bir süreç bekliyor.

Bölgede çadır kuran 11 Yörük ailenin 6-13 yaş arasındaki 14 çocuğu, yürüyerek ormanlık alanda yaklaşık 5 kilometre, servise bindikten sonra da 7 kilometre yol katederek ulaştıkları okulda eğitim alabiliyor.

Okuldan sonra aynı yolları kullanarak kaldıkları bölgedeki kıl çadırlara dönen Yörük çocukları, sürü içindeki keçi ve oğlakların beslenmeleri için aile bireylerine yardımcı olurken, bir taraftan da öğretmenleri tarafından kendilerine verilen ödevleri yapmaya çalışıyor.

Kıl çadırda en fazla 5 kişi yaşayan Yörük bir aile, konakladıkları bölgede yaklaşık 800 keçi güdüyor. Yetişkinler, keçileri gruplar halinde otlattığı için çocuklarına ödevlerini yaparken çok fazla yardımcı olamıyor.

- 'Bizde çocuk yaşta başlar bütün görevler'

Sarıkeçililer Yaşatma ve Dayanışma Derneği Başkanı Pervin Çoban Savran, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eğitim alan çocukların zor şartlar altında okula gittiğini söyledi.

Öğrencilerin sabahın erken saatlerinde uyanarak kilometrelerce yol yürüdüğünü belirten Savran, 'Çocuklarımızın ev işleri, oğlak emzirme, anneye ve babaya yardım, davar otlatma, odun toplama ve ekmek yapma gibi işleri var. Çocuklarımızın yükleri ağır. Bizde çocuk yaşta başlar bütün görevler. Çocuklarımızın bu arada da eğitim görmesi için okula gitme durumları var.' dedi.

Çocukların büyük emek harcayarak okula devam ettiğinin altını çizen Savran, 'Yola inen çocuklar servis beklerken başka araçlar duracak diye korku yaşıyor. Bu kültür yaşayacaksa, bu obalar sahipsiz kalmayacaksa ve Toros Dağları'nın eteklerinde bu duman tütecek ise çocuklarımıza yerinde eğitim verilsin.' ifadelerini kullandı.

Savran, yerinde eğitim ile çocukların geleceğe daha iyi hazırlanacağını vurgulayarak, konuşmasına şöyle devam etti:

'Özellikle çocuklarımızın yaşam alanlarında, ailesiyle birlikte, yaşam yerlerindeki oğlaklarıyla, keçileriyle, göç yollarında o nakış nakış işlenen kilimlerin arasında hayatı öğretebilecek, matematiğini, Türkçe'sini, coğrafyasını anlatabilecek, Anadolu'yu seven, toprağını, bayrağını ve cumhuriyetini seven gönüllü öğretmenlerle çocuklarımıza yerinde eğitim verilsin istiyoruz.'

Milli Eğitim Bakanlığı'na bu konuyla ilgili dilekçe verdiklerini belirten Savran, uygulamanın bir an önce hayata geçirilmesini istediklerini sözlerine ekledi.

Çobanlık yaparak geçimini sağlayan İsmail Bacak da 13 yaşındaki kızının zorlu yollardan okula gittiğini ancak buna rağmen eğitiminden geri kalmasını istemediğini belirterek, 'Çocuk okula giderken sıkıntı, gelirken sıkıntı ama kızım okumazsa olmaz.' dedi.

Sultan Bacak (13) ise zorlu yollardan geçse de okula gitmekten vazgeçmediğini ifade ederek, okuldan arta kalan vakitte ailesine destek olduğunu söyledi.
Kaynak: AA