'Libya'da Uzlaşıya En Yakın Noktadayız'
Tunus Nahda Hareketi lideri Gannuşi: 'Libya'da çatışan taraflardan hiçbiri diğerini alt edebilecek güce sahip değil. Güçlü bir denge var. Dolayısıyla uzlaşı tekliflerine en uygun zamandayız. Taraflardan her biri istediği bir şeyden diğeri lehine vazgeçecek' 'Libya'daki krizin son bulması Tunus ile Mısır’ın güvenlik ve ekonomi kaynaklı iç sorunları için de çözüm anahtarıdır' 'Nahda Hareketi, Mısır yönetimiyle İhvan arasında arabuluculuk yapmıyor. Mısır’da uzlaşıya dair çağrım hala geçerlidir' 'Uzlaşı deneyiminde kararlıyız. Çünkü uzlaşı, Arap Baharı sürecinde Tunus deneyimini müstesna kılan yegane anahtar'
ADİL SABİTİ - Arap Baharı'nın beşiği olan Tunus'taki Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi, 2011'deki devrimin ardından bir türlü istikrarın sağlanamadığı Libya'da şu an uzlaşı için en uygun zaman olduğunu söyledi.
Ülke içinde ve dışında uzlaşı kültürünün önemini anlatan, çalışmalar yürüten, Tunus'taki istikrarın en büyük pay sahibi olarak gösterilen Gannuşi, AA muhabirine verdiği mülakatta Libya'da yaşanan son gelişmeler ve ülkede yaklaşan belediye seçimlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kırk yıllık Muammer Kaddafi rejimine son veren 2011'deki devrimin ardından siyasi ve askeri karışıklığın son bulmadığı Libya'da uzlaşı için en uygun ortamın sağlandığını belirten Gannuşi, 'Libya'da şuan şartlar uzlaşıya uygun. Çünkü taraflar artık savaşmaktan yoruldu. Bu süreçte en az bir ferdini kurban vermeyen, içinden ağıtların yükselmediği neredeyse tek ev kalmadı. Libya'da uzlaşıya en yakın noktadayız.' dedi.
Libya'daki güç dengelerinin geldiği aşamada birinin diğerine üstünlük sağlayamayacağı bir konuma gelindiğini dile getiren Gannuşi, 'Libya'da çatışan taraflardan hiçbiri diğerini alt edebilecek güce sahip değil. Güçlü bir denge var. Dolayısıyla uzlaşı tekliflerine en uygun zamandayız. Taraflardan her biri istediği bir şeyden diğeri lehine vazgeçecek.' diye konuştu.
- 'Tunus diplomasisine yardım çabaları'
Tunus'ta muhalif kanadın kendisine yönelttiği 'bağımsız diplomasi yürütüyor' eleştirilerine de cevap veren Gannuşi şunları söyledi:
'Aslına bakarsanız bunun diplomasi olduğu söylenemez. Kamu diplomasisi olarak isimlendirmek daha uygun olacaktır. Yapılanlar ancak Tunus diplomasisine yardım çabalarıdır. Tunus’ta diplomasiyi Cumhurbaşkanı Sibsi yönlendiriyor. Dışişleri Bakanı ile siyasiler ve sivil toplum örgütleri de kendisine yardımcı oluyor. Bizler de bunların arasında yer alıyoruz ve buna bağlı olarak bazen Libya'daki sorunun çözümüne yönelik arabuluculuk yapıyoruz.'
Gannuşi, Nahda Hareketi'nin Libya'da sadece İslamı kesim ile değil onun dışındaki hareketler, kabileler ve eski rejim taraftarlarıyla da güçlü ilişkileri bulunduğunu belirterek, 'Dolayısıyla Nahda Hareketi olarak Libya'da barış ve istikrarın sağlanması için söz konusu ilişkileri kullanma konusunda kararlıyız. Şayet Libya'da barış ve istikrar sağlanmaz, mevcut durum devam ederse Tunus deneyimi tüm bölgede tehlikeye girer.' şeklinde konuştu.
Libya'da yaşananların Tunus'tan ayrı tutulamayacağını kaydeden Gannuşi, 'Libya konusunu hiçbir şekilde dış mesele olarak görmüyoruz bilakis bu iç siyasetin bir parçasıdır. Bundan dolayı da 'Tunus, Libya’nın Libya da Tunus’un ayrılmaz bir parçasıdır, Cezayir de öyledir' şeklinde ifade edilen coğrafi gerçeği göz önünde bulundurmak gerekir.' diye konuştu.
- 'Mısır’ın yaşadığı sorunların büyük bir kısmının çözümü Libya’da'
Libya krizine çözüm bulunmasının sadece Tunus'u değil Mıısr'ı da yakından ilgilendirdiğini ifade eden Gannuşi, 'Libya'daki krizin son bulması Tunus ile Mısır’ın güvenlik ve ekonomi kaynaklı iç sorunları için de çözüm anahtarıdır.' ifadesini kullandı.
Libya'da yaklaşık 4 milyon Mısırlı işçi bulunduğunu ancak mevcut kriz ortamı nedeniyle bu işçilerin geri dönmek zorunda kaldığını hatırlatan Gannuşi, 'Mısır’ın yaşadığı sorunların büyük bir kısmının çözümü Libya’da.' dedi.
Mısır’ın, Libya'daki mevcut kaos ve iç savaşın neden olduğu mali yükü daha fazla kaldırmaya gücü olmadığını savunan Gannuşi şunları kaydetti:
'Bundan dolayı Mısır özellikle İslamı kesime yönelik çekincelerini aşmak zorunda. Öyle sanıyorum ki Kahire yönetimi iç sorunlarıyla ülke içinde yansımaları olan dış sorunları birbirinden ayırt etmesi gerektiğini anlamış durumda. Mısır rejiminin ülke çıkarlarının ancak Libya'da barışın sağlanmasıyla gerçekleşeceğini hissetmesi durumunda artık İslamı kesimle ilişkiye geçmede hiç bir çekincesi kalmayacaktır.'
- 'Nahda Hareketi, Mısır yönetimiyle İhvan arasında arabuluculuk yapmıyor'
Mısır rejimiyle Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) arasında arabuluculuk yapmadıklarını kaydeden Gannuşi, 'Nahda Hareketi, Mısır yönetimiyle İhvan arasında arabuluculuk yapmıyor. Mısır’da uzlaşıya dair çağrım hala geçerlidir.' dedi.
Geçen hafta Tunus Meclisi'nde onaylanan yerel seçim kanunu ile asker ve polislerin oy kullanmasına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Gannuşi şunları söyledi:
'Bu konudaki endişelerin kendine göre bir bakış açısı var. Bizler yeni sayılabilecek bir demokratik deneyime sahibiz. İnsanların her yeni olan şeye karşı endişe duyması normaldir. Benim bu konuda bir korkum yok. Demokratik deneyim Tunus ile başlamadı. Yıllar öncesinde başka ülkelerde başladı. Tüm vatandaşlar seçimlere katılır, bu katılım vatandaşlık hakkı ve görevidir. Benin görüşüm başından beri bu şekilde. Ancak parti içinde bunu mecbur tutamazdım ancak peşi sıra gelen oturumlar ve tartışmalarla bu kanaat oluştu.'
- 'Uzlaşı, Arap Baharı sürecinde Tunus deneyimini müstesna kılan yegane anahtar'
Belediye seçimlerine katılım ve Nida Tunus Partisi’yle uzlaşı konusunda ise Gannuşi, 'Uzlaşı deneyiminde kararlıyız. Çünkü uzlaşı, Arap Baharı sürecinde Tunus deneyimini müstesna kılan yegane anahtar. Şu ana dek, tek partinin galibiyetiyle gelen yönetim yerine uzlaşı yöntemine devam etmede kararlıyız. İki akımın kutuplaştığı bir belediye seçimlerinin olmasını istemiyoruz. Seçimlerin uzlaşılarla tamamlanması taraftarıyız. Bu yüzden ortak listeler oluşturmak da dahil bizler herkesle uzlaşıya açığız .' ifadelerini kullandı.
Nahda Hareketi’nin yerel seçimlere yönelik stratejisini henüz tamamlamadığını dile getiren Gannuşi sözlerini, 'Uzlaşı ve ortak çalışma konusunda kararlıyız. Ülkemizin uzlaşı tecrübesiyle ilerleme konusundaki ihtiyacı devam ediyor.' şeklinde tamamladı.
Kaynak: AA
Ülke içinde ve dışında uzlaşı kültürünün önemini anlatan, çalışmalar yürüten, Tunus'taki istikrarın en büyük pay sahibi olarak gösterilen Gannuşi, AA muhabirine verdiği mülakatta Libya'da yaşanan son gelişmeler ve ülkede yaklaşan belediye seçimlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kırk yıllık Muammer Kaddafi rejimine son veren 2011'deki devrimin ardından siyasi ve askeri karışıklığın son bulmadığı Libya'da uzlaşı için en uygun ortamın sağlandığını belirten Gannuşi, 'Libya'da şuan şartlar uzlaşıya uygun. Çünkü taraflar artık savaşmaktan yoruldu. Bu süreçte en az bir ferdini kurban vermeyen, içinden ağıtların yükselmediği neredeyse tek ev kalmadı. Libya'da uzlaşıya en yakın noktadayız.' dedi.
Libya'daki güç dengelerinin geldiği aşamada birinin diğerine üstünlük sağlayamayacağı bir konuma gelindiğini dile getiren Gannuşi, 'Libya'da çatışan taraflardan hiçbiri diğerini alt edebilecek güce sahip değil. Güçlü bir denge var. Dolayısıyla uzlaşı tekliflerine en uygun zamandayız. Taraflardan her biri istediği bir şeyden diğeri lehine vazgeçecek.' diye konuştu.
- 'Tunus diplomasisine yardım çabaları'
Tunus'ta muhalif kanadın kendisine yönelttiği 'bağımsız diplomasi yürütüyor' eleştirilerine de cevap veren Gannuşi şunları söyledi:
'Aslına bakarsanız bunun diplomasi olduğu söylenemez. Kamu diplomasisi olarak isimlendirmek daha uygun olacaktır. Yapılanlar ancak Tunus diplomasisine yardım çabalarıdır. Tunus’ta diplomasiyi Cumhurbaşkanı Sibsi yönlendiriyor. Dışişleri Bakanı ile siyasiler ve sivil toplum örgütleri de kendisine yardımcı oluyor. Bizler de bunların arasında yer alıyoruz ve buna bağlı olarak bazen Libya'daki sorunun çözümüne yönelik arabuluculuk yapıyoruz.'
Gannuşi, Nahda Hareketi'nin Libya'da sadece İslamı kesim ile değil onun dışındaki hareketler, kabileler ve eski rejim taraftarlarıyla da güçlü ilişkileri bulunduğunu belirterek, 'Dolayısıyla Nahda Hareketi olarak Libya'da barış ve istikrarın sağlanması için söz konusu ilişkileri kullanma konusunda kararlıyız. Şayet Libya'da barış ve istikrar sağlanmaz, mevcut durum devam ederse Tunus deneyimi tüm bölgede tehlikeye girer.' şeklinde konuştu.
Libya'da yaşananların Tunus'tan ayrı tutulamayacağını kaydeden Gannuşi, 'Libya konusunu hiçbir şekilde dış mesele olarak görmüyoruz bilakis bu iç siyasetin bir parçasıdır. Bundan dolayı da 'Tunus, Libya’nın Libya da Tunus’un ayrılmaz bir parçasıdır, Cezayir de öyledir' şeklinde ifade edilen coğrafi gerçeği göz önünde bulundurmak gerekir.' diye konuştu.
- 'Mısır’ın yaşadığı sorunların büyük bir kısmının çözümü Libya’da'
Libya krizine çözüm bulunmasının sadece Tunus'u değil Mıısr'ı da yakından ilgilendirdiğini ifade eden Gannuşi, 'Libya'daki krizin son bulması Tunus ile Mısır’ın güvenlik ve ekonomi kaynaklı iç sorunları için de çözüm anahtarıdır.' ifadesini kullandı.
Libya'da yaklaşık 4 milyon Mısırlı işçi bulunduğunu ancak mevcut kriz ortamı nedeniyle bu işçilerin geri dönmek zorunda kaldığını hatırlatan Gannuşi, 'Mısır’ın yaşadığı sorunların büyük bir kısmının çözümü Libya’da.' dedi.
Mısır’ın, Libya'daki mevcut kaos ve iç savaşın neden olduğu mali yükü daha fazla kaldırmaya gücü olmadığını savunan Gannuşi şunları kaydetti:
'Bundan dolayı Mısır özellikle İslamı kesime yönelik çekincelerini aşmak zorunda. Öyle sanıyorum ki Kahire yönetimi iç sorunlarıyla ülke içinde yansımaları olan dış sorunları birbirinden ayırt etmesi gerektiğini anlamış durumda. Mısır rejiminin ülke çıkarlarının ancak Libya'da barışın sağlanmasıyla gerçekleşeceğini hissetmesi durumunda artık İslamı kesimle ilişkiye geçmede hiç bir çekincesi kalmayacaktır.'
- 'Nahda Hareketi, Mısır yönetimiyle İhvan arasında arabuluculuk yapmıyor'
Mısır rejimiyle Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) arasında arabuluculuk yapmadıklarını kaydeden Gannuşi, 'Nahda Hareketi, Mısır yönetimiyle İhvan arasında arabuluculuk yapmıyor. Mısır’da uzlaşıya dair çağrım hala geçerlidir.' dedi.
Geçen hafta Tunus Meclisi'nde onaylanan yerel seçim kanunu ile asker ve polislerin oy kullanmasına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Gannuşi şunları söyledi:
'Bu konudaki endişelerin kendine göre bir bakış açısı var. Bizler yeni sayılabilecek bir demokratik deneyime sahibiz. İnsanların her yeni olan şeye karşı endişe duyması normaldir. Benim bu konuda bir korkum yok. Demokratik deneyim Tunus ile başlamadı. Yıllar öncesinde başka ülkelerde başladı. Tüm vatandaşlar seçimlere katılır, bu katılım vatandaşlık hakkı ve görevidir. Benin görüşüm başından beri bu şekilde. Ancak parti içinde bunu mecbur tutamazdım ancak peşi sıra gelen oturumlar ve tartışmalarla bu kanaat oluştu.'
- 'Uzlaşı, Arap Baharı sürecinde Tunus deneyimini müstesna kılan yegane anahtar'
Belediye seçimlerine katılım ve Nida Tunus Partisi’yle uzlaşı konusunda ise Gannuşi, 'Uzlaşı deneyiminde kararlıyız. Çünkü uzlaşı, Arap Baharı sürecinde Tunus deneyimini müstesna kılan yegane anahtar. Şu ana dek, tek partinin galibiyetiyle gelen yönetim yerine uzlaşı yöntemine devam etmede kararlıyız. İki akımın kutuplaştığı bir belediye seçimlerinin olmasını istemiyoruz. Seçimlerin uzlaşılarla tamamlanması taraftarıyız. Bu yüzden ortak listeler oluşturmak da dahil bizler herkesle uzlaşıya açığız .' ifadelerini kullandı.
Nahda Hareketi’nin yerel seçimlere yönelik stratejisini henüz tamamlamadığını dile getiren Gannuşi sözlerini, 'Uzlaşı ve ortak çalışma konusunda kararlıyız. Ülkemizin uzlaşı tecrübesiyle ilerleme konusundaki ihtiyacı devam ediyor.' şeklinde tamamladı.