'Evet Demek Bu Ülkenin Geleceği Ve Güçlü Türkiye İçin Bir Zaruridir'

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, referandumda 'Evet' demenin bu ülkenin geleceği ve güçlü Türkiye için bir zaruret olduğunu belirterek 'Bu mesele AK Parti'nin, MHP'lilerin meselesi değil. Birbirini acımasızca eleştiren iki partinin bu meselede neden bir araya geldiğine bakmak lazım. Bu iki partinin hassasiyetlerine bakmak lazım' dedi.

Bakan Akdağ, kentteki bir restoranda Erzurum Ticaret Odası (ETSO) tarafından düzenlenen Cazibe Merkezleri Programı İl Ekonomik İstişare Toplantısı'na katıldı.

Akdağ, burada yaptığı konuşmada, AK Parti hükumeti olarak Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesini kalkındırmak için ne gerekiyorsa yapma kararını verdiklerini söyledi.

Doğu bölgesine ulaşımdan sağlık ve eğitim hizmetlerine kadar birçok yatırım yapıldığını ifade eden Akdağ, şöyle konuştu:

'Terörün belediyelere hakim olduğu şehirlerimizde sıkıntılar vardı. Bu sıkıntılar bugün hukuk çerçevesinde teröre destek olmuş belediyelerin kayyumlara devredilmesiyle büyük ölçüde çözüldü. Yeni bir döneme giriyoruz. Ama yine burada bölge olarak, şehir olarak bizim de kendi üzerimize düşeni yapmamız gerekiyor. Bugün cazibe programı için müracaat eden birçok firma sahibi şirket aslında kendilerine bölgede ortaklar arıyor. Bizim ortaklıklarla bölgeyi kalkındırmamız gerekiyor.'

- 'İstikrarlı ve hızlı hareket eden bir mücadeleye ihtiyacımız var'

Akdağ, Türkiye'nin tarihi bir süreçten geçtiğini belirterek bu süreçte AK Parti ile MHP arasında bir uzlaşmanın yaşandığını hatırlattı.

MHP lideri Devlet Bahçeli'ye ve Başbakan Binali Yıldırım'a olumlu atılımlardan ötürü teşekkür eden Akdağ, 'Gerçekten Türkiye siyaset tarihine, nasıl uzlaşılırı göstererek altın harflerle ikisi de tarihe kendilerini yazdırdılar. Nihayetinde iki farklı parti. Birkaç kere bir araya geldiler. İkisi de hiçbir siyasi hırs göstermeden, memleketin neye ihtiyacını olduğunu net olarak ortaya koyabildiler. Bizim istikrarlı ve hızlı hareket eden bir mücadeleye ihtiyacımız var. 14 senedir bakanlığım, milletvekilliğim bana bunu öğretti.' diye konuştu.

Bir ekonomistin hızlı kalkınma ve geri kalkınmışlıkla ilgili kitabında güzel tespitlerde bulunduğunu dile getiren Akdağ, kalkınmak için hızlı kararlar alınmasının şart olduğunu anlattı.

Akdağ, konuşmasına şöyle devam etti:

'Ben kendi yaptığım iş açısından konuşuyorum. Sağlıkta Dönüşüm Programı bütün dünyanın, Dünya Sağlık Örgütünün, dünyadaki çok itibarlı üniversitelerinin, çok itibarlı tıp mecmualarının takdir ettiği ve dünyaya örnek gösterdiği dönüşüm oldu. Ama ben geriye dönüp bakıyorum. Hızlı hareket ettiğimiz noktalarda muvaffak olduk. Yavaş hareket ettiğimiz noktalarda muvaffak olamadık. Cumhurbaşkanlığı sisteminin en önemli noktalarından bir tanesi yani yeni sistemin istikrar içerisinde hızlı hareket edebilme kabiliyetidir.'

Ana muhalefetin ve genel başkanının yeni sistemle ilgili uydurulmuş korkularının olduğunu söyleyen Akdağ, 'Mesela hiç sıkılmadan üniter devletin zedeleneceğinden, Türkiye'nin parçalanacağından bahsediyorlar. Halbuki bu mesele hiç ortada yokken yüzlerce defa Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız çok net bir şekilde akılda bir soruya mahal vermeyecek şekilde bu ülkenin üniter yapısını zedeleyecek bir davranışa asla müsamaha göstermeyeceklerine, izin vermeyeceklerine dair kararlılıklarını gösterdi. Elbette bu kararlılığımız devam ediyor. Sayın Cumhurbaşkanımız 'Biz bu memleketin üstünde operasyona izin vermeyiz' ifadesini boşuna mı kullanıyor.' dedi.

- Düşüncelerine saygı duyarız ama yalana tahammülümüz yok

'Terörle yaptığımız mücadele, hem de bir terör örgütü değil, sayısı 4 ve 5'i bulan terör örgütleriyle yaptığımız mücadele bunu göstermiyor mu ?' diyen Akdağ, şunları kaydetti:

'Ya da neden bu meseleye ilk hayır diyenler Cemil Bayık oluyor. O ses Kandil'den 'hayır' diye çıkıyor. Öyle değil mi? Onlar bu ülkeyi bölmeye çalışıyorlar. Dolayısıyla bu tartışmayı doğrular üstüne bina itmek lazım, yalanlar üzerine değil. Yani birileri için mevcut parlamenter sistemi, mevcut yapı daha doğru olabilir. Düşüncelerine saygı duyarız. Ama iş yalana dolana geldiği zaman gerçekten buna tahammül etmiyoruz. Diyorlar ki 'ya millet manyak birini seçerse' ya arkadaşlar, eğer siz milletin basiretini ferasetini dikkate almıyorsanız, buna inanmıyorsanız, zaten demokrasinin bir manası olmuyor ki. Yani demokrasi, kendisi için en doğrusunu bulacağına inanmanın adıdır. Millet bir yerde en ufak bir yanlış yaparsa da ferasetiyle doğruyu bulur.'

- 'Evet demek bu ülkenin geleceği ve güçlü Türkiye için zaruri'

Akdağ, Erzurum halkının çok yüksek bir sesle 'evet' diyeceğine inandığını belirterek kentin büyükşehirler arasında 'evet' sıralamasında birinci sıraya geleceğine inancının tam olduğunu dile getirdi.

Bakan Akdağ, 'Evet demek bu ülkenin geleceği, güçlü bir Türkiye için zaruridir. Bu mesele AK Parti'nin, MHP'lilerin meselesi değil. Birbirini acımasızca eleştiren iki partinin bu meselede neden bir araya geldiğine bakmak lazım. Bu iki partinin hassasiyetlerine bakmak lazım. Nasıl oluyor da bir taraftan FETÖ, diğer taraftan PKK destekli HDP, öbür taraftan CHP bir saftayken, MHP ile AK Parti öteki tarafta yer alıyor. Bu iki partinin yöneticileri, tarafları nasıl bir araya geldi, nasıl buluştular? Bu tarafına da bakmak lazım.' ifadelerini kullandı.

Toplantıya, Erzurum Valisi Seyfettin Azizoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, eski İçişleri Bakanı ve Bursa Milletvekili Efkan Ala, AK Parti Erzurum Milletvekilleri Zehra Taşkesenlioğlu, İbrahim Aydemir, Mustafa Ilıcalı, Orhan Deligöz, Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Lütfü Yücelik, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü Muammer Yaylalı, oda başkanları ve iş adamları katıldı.