Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanvekili Selvi'den 'Emek Mücadelesi' Vurgusu

Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) Genel Başkanvekili Latif Selvi, “İnsanlık tarihi boyunca imtiyazlı haklardan faydalanmak isteyenler adil paylaşıma yanaşmıyor ve bunun neticesi olarak da bir grup insan semirirken bir gurup insan da sefalete mahkum oluyor. İnsanca yaşamak emek mücadelesiyle mümkündür” dedi.

Eğitim-Bir-Sen mensupları, sendikanın kuruluşunun 25’inci yılı dolayısıyla düzenlenen programlar kapsamında, “Uluslararası Eğitim Sendikaları Örgütlenme Modelleri” isimli panelle pek çok ülkeden gelen eğitimciyi bir araya getirdi. Ankara Meyra Palas Otel’de gerçekleştirilen programda, eş zamanlı olarak İngilizce, Rusça, Azerice, Arapça, Fransızca, Balkan ve Slav dillerinde 10 ayrı panel gerçekleştirildi.

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, panelleri yerinde takip etti.

“İnsani değerde ve özgülük anlamında bir talebimiz varsa bir tarafında sendikal mücadele de vardır”

Kuveyt, Filistin, Arnavutluk ve Kosova’dan gelen temsilcilerin oluşturduğu panelin moderatörlüğünü Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanvekili Latif Selvi gerçekleştirdi. Panel öncesinde açılış konuşması yapan Selvi, “Sendikaların dünya ölçeğindeki sivil katılımı, emek mücadelesinin dışında kalmış olan sivil katılımlardan çok farklı anlam ifade eder. Eğer insani değerde ve özgülük anlamında bir talebimiz varsa, bir tarafında sendikal mücadele de mutlaka vardır. Onun için de emek ve özgürlük mücadelesinin insanlık kadar eski olduğunu ifade ediyoruz” şeklinde konuştu.



“İnsanca yaşamak emek mücadelesiyle mümkündür”

Yaşanılır bir dünya oluşturmak için sendikal mücadelenin önemine vurgu yapan Selvi, “Hepimizin isteği, yaşanılır bir dünya olsun ve her birimiz yarınından emin bir şekilde hayatını devam ettirsin ama maalesef şunu da görmekteyiz ki; insanlık tarihi boyunca imtiyazlı haklardan faydalanmak isteyenler, adil paylaşıma yanaşmıyor ve bunun neticesi olarak da bir grup insan semirirken bir gurup insan da sefalete mahkum oluyor. ‘Hepimiz insanız ve insanca yaşamak hepimizin hakkıdır’ diyebilmeliyiz. Bu da emek mücadelesiyle mümkündür ve hakkını yarınından emin olacak insani yaşama kavuşmamış olanlar da özgür olamazlar. Bun için de sendikalara büyük görev düşer” ifadelerini kullandı.

“Küresel sermayenin oluşturduğu zemine karşı ortak mücadeleyi verecek zemini oluşturmalıyız”

Küresel sermayeye karşı, örgütlü mücadele edilmesi gerektiğine vurgu yapan Selvi, şu açıklamalarda bulundu:

“Eğer küresel sermeye güçlerinin insafına terk edilmiş bir insanlığa razı olursak onların semirmesine razı oluruz ama asla insanca yaşam adına bir şey üretemeyiz. Bunun için de dayanışmaya, yardımlaşmaya ihtiyaç var. Bunun için küresel sermayenin oluşturduğu zemine karşı ortak mücadeleyi verecek zemini oluşturmalıyız. Memur sendikaları 11 hizmet koluna ayrılır bizde. 11 hizmet kolunun en büyüğü eğitim sendikalarıdır. Yetkili sendikalar, 2 yılda bir toplu sözleşme gerçekleştirir ve orada elde edilen kazanımlarla tüm memurlar ve onların emeklileri de yararlanır. Türkiye nüfusu itibariyle 5 milyon insan toplu sözleşmelerden kazanımlarını elde etmiş olur. 1 milyon eğitim çalışanının yaklaşık 450 bini Eğitim-Bir-Sen’in üyesidir. Türkiye’deki eğitim alanınla hizmet edenlerin yüzde 50’si Eğitim-Bir-Sen üyesidir.”

Türkiye’nin tüm eğitim kurumlarında örgütlü bir yapıya sahip olduklarını kaydeden Selvi, “Eğitim-Bir-Sen olarak Türkiye’nin tüm eğitim kurumlarında örgütlü bir yapıya sahibiz. Bunların hepsinin belirlenmesinde demokratik bir sistemi harekete geçiriyoruz ve her biri seçimle göreve geliyor. Bir başka boyutuyla değerlendiğimiz zaman gençlik örgütlenmesine büyük önem veriyoruz. Bütün kurumlarımız da örgütlü olmaya ve altyapı oluşturmaya büyük önem vermekteyiz” değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: İHA