Temsili Mezara Kömür Döküp Madendeki İş Kazalarına Dikkat Çektiler
Ülkücü İşçiler Derneği Konya İl Başkanlığı, 4 Aralık Dünya Maden İşçiler Günü dolayısıyla temsili olarak hazırlanan mezara kömür dökerek, madenlerde yaşayan iş kazalarına ve madencilerin sorunlarına dikkat çekti.
Zafer Meydanında stant kuran dernek üyeleri, temsili olarak hazırlanan mezara kömür dökerek, madenlerde yaşanan iş kazalarına dikkat çekti.
3 Aralık’ın Engelliler Günü, 4 Aralık’ın da Dünya Maden İşçileri Günü olarak kutlandığını hatırlatan Ülkücü İşçiler Derneği Konya İl Başkanı Kazım Çağlayan, “Ancak bu sözüm ona kutlamalar, siyasilerin hamasi birkaç nutku ile işçi ve emek haklarını savunduğunu söyleyen sosyalistlerin ajitasyondan ibaret söylemlerinden öteye geçmemektedir" dedi.
Engelli vatandaşların iş bulması konusunun kanunlarla garanti altına alındığını ifade eden Çağlayan, “Gerek kamuda gerekse özel sektörde belirli oranda engelli vatandaşımızın istihdam edilmesine dair kanun bulunmakla beraber, özellikle özel sektör işverenleri bu kanunu hiçe saymaktadır. En az 50 işçi istihdam eden işverenler, toplam işçi sayısının yüzde 3’ü kadar engelli vatandaşımızı istihdam etmekle yükümlü iken, bir takım hileler ile kanuna uymamakta ve engelli vatandaşlarımızın haklarını gasp etmektedirler” diye konuştu.
"Madenlerde yaşanan iş kazaları her geçen gün can almaya devam etmektedir"
Türkiye’de maden iş kolu, iş kazalarında en riskli iş kollarının başında geldiğini vurgulayan Çağlayan, “Madenlerde yaşanan iş kazaları her geçen gün can almaya devam etmektedir. Son yıllarda en büyük katliamların yaşanıldığı Soma ve Ermenek’ten ders çıkarılmadığını görmekteyiz. 2016 yılında 73 maden işçisi, 2017 yılında 80 maden işçisi yerin metrelerce altında ihmal ve denetimsizlikler nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Yine yüzlerce maden işçisi mesleki hastalıklara yakalanarak sağlıklarından olmuştur. Maalesef maden işçilerinin sorunları iş sağlığı ve güvenliği ile sınırlı değildir. Özellikle Karaman Ermenek, Ankara Beypazarı, Zonguldak, Eskişehir, Manisa, Konya, Denizli ve Isparta başta olmak üzere binlerce maden işçisi alın terinin karşılığı olan maaşlarını aylardır alamamaktadır. Yine binlerce maden işçisi hakkını aradığı için işten çıkartılmakta, bakmakla yükümlü olduğu aileleriyle birlikte açlığa itilmektedir. Binlerce maden işçisi sendikaya üye olduğu gerekçesiyle haksız yere işten çıkartılmaktadır. Kamuya ait madenlerde çalışan yine binlerce işçi özelleştirme riskiyle karşı karşıya kalmaktadır" dedi.
Soma faciasından sonra çıkarılan torba yasası ile maden işçilerinin haklarında iyileştirmeye gidildiğini aktaran Çağlayan, "Çalışma saatleri düşürülmüş, ücretlerinde net 2 asgari ücret oranında artış sağlanmış, haftalık ve yıllık izinleri düzeltilmiştir. Fakat işverenler çıkarılan bu yasaları yok hükmünde görmekte ve farklı uygulamalarla kendilerini daha karlı çıkarmanın peşine düşmüşlerdir. Çalışma saati 8 saatten 6 saate düşürülmesi nedeniyle işveren işçinin 1 saat yemek molasını ve servislerini kaldırmıştır. Yine net 2 asgari ücret olan 2 bin 800 TL’yi çalışanların banka hesaplarına yatırıp, 600 TL’yi işçiden geri almaktadır. Bu uygulamalara uymayan veya 600 TL’yi geri elden işverene vermeyen işçinin işine son verilmektedir” ifadelerini kullandı.
"Maden işçilerimiz yalnız ve sahipsiz değildir"
Çağlayan, açıklamaların şöyle sürdürdü: "Bir avuç kömür için canlarını veren maden işçilerimiz yalnız ve sahipsiz değildir. Ülkücü İşçiler Derneği Genel Merkezi, il ve ilçe teşkilatlarımız yaşanan bu sorunların karşısında maden işçisinin yanındadır. 2017 yılı içinde Ülkücü İşçiler Derneği Genel Merkezimiz maaşlarını alamayan yurdun dört bir tarafından toplamda 2 bin işçinin maaşlarının ödenmesini sağlamıştır. Yine maaşlarını alan işçilere başta Ermenek olmak üzere Hukuk ve Eğitim birimleri İş Hukuku eğitimi vererek işçileri bilinçlendirerek haklarını savunmaları konusunda yanlarında olmuştur. Yine genel merkezimiz, haksız yere işten çıkartılan, maaşları ve tazminatları ödenmeyen maden işçilerimize ücretsiz hukuki destek vererek davalarını üstlenmektedir. Bizler Ülkücü İşçiler Derneği olarak, maden işçilerimizin alın terine göz dikilmesine, hakkının gasp edilmesine ve yerin yüzlerce metre altında can vermelerine göz yummayacak sessiz kalmayacağız. Maden işçilerimizin her zaman yanlarında haklarının savunucusu olacağımızı tüm kamuoyuna sunuyoruz."