Osmanlı Belgelerinde Çorlu Kitapları Serisi Genişliyor

Osmanlı arşivlerinde yer alan Tekirdağ’ın Çorlu ilçesi belgelerine ilişkin yayımlanan "Osmanlı Belgelerinde Çorlu" kitabının ardından serinin iki yeni kitabı "Osmanlı Belgelerinde Çorlu Nüfus Defterlerinde" ve "Osmanlı Belgelerinde Çorlu Temettuat Defterlerinde" kitapları düzenlenen kokteylle tanıtıldı.

Osmanlı Belgelerinde Çorlu Kitapları Serisi Genişliyor
Çorlu Belediyesinin tarihi hizmet binasında yapılan tanıtım törenine Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan, yayın kurulunda da yer alan Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Sarıkurt, Belediye Başkan Yardımcıları Serhad Çatalkaya, Kemaleddin Avcı, kitabı hazırlayan araştırmacılar Süreyya Atilla Sağlamçubukcu, Nuran Koltuk ve Taner Koltuk ile çok sayıda davetli katıldı.

Tanıtımda konuşan ve kitabın hazırlayıcılarından olan Nuran Koltuk, "Nüfus ve temetuat defterlerine göre Osmanlı dönemin Çorlu adlı iki kitabın tanıtımı ve evrensel bir imparatorluğun birlikte yaşama kültürünü anlatan İnsan adlı serginin tanıtımı için buradayız. İmparatorlukların en önemli özellikleri çok farklı kimlik ve dinlere sahip nüfusu bir arada tutabilme ve barışçıl bir ortam yaratarak varlığını sürdürebilmeye bağlıdır. Bu bağlamda Osmanlı İmparatorluğu da farklı din ve kimlikte nüfusu barış içerisinde yüzyıllarca bir arada tutmayı başarmıştır. Sergide üst kimlik olarak insanı merkeze oturtarak imparatorluğun barışçıl yaklaşımlarını gösteren belgeler seçtik" dedi.



"Osmanlı İmparatorluğu İrlanda’dan Hindistan’a kadar yardımlar yapmıştı"

"Tekirdağ’da evi müze olarak kullanılan Macar bağımsızlık prensi Rakoczi, Avusturyalıların Macaristan’ı işgal etmesinden sonra Osmanlı İmparatorluğu’nun hoşgörüsüne sığınmıştı" diyen Koltuk, "Yine benzer şekilde ilk matbaa kurucumuz olan İbrahim Müteferrika aslında Macar bir protestan olup daha sonra İbrahim adını almıştı. Bütün bu örnekler bize şunu gösteriyor ki, Osmanlı İmparatorluğu gerçek anlamda farklı kimlikteki unsurları barışçıl bir yolla kendi potası içerisinde barındırabilmiştir. Sergide Osmanlı İmparatorluğu’nun insani değerler çerçevesinde felaketlere karşı duyarsız kalmadığını söyleyebiliriz. Örneğin İrlanda’dan Hindistan’a kadar, İsveç’ten Fransa’ya kadar yaşanan tüm felaketlerde Osmanlı İmparatorluğu kendi yardımlarını bu ülkelere ulaştırmıştır. Karşılığında da çok sayıda teşekkür belgesi almıştır" diye konuştu.



Nüfus defterleri Müslümanlar ve gayrimüslimler olarak ikiye ayrıldı

Nüfus defterlerinin 2 tane olduğunu da kaydeden Nuran Koltuk, "Birisi gayrimüslim defteri yani, Çorlu’da yaşayan gayrimüslimlere ait bir defter, bir diğeri Müslüman nüfusa ait bir defter. Esasında bu kitaplar mikro tarih çalışmalarıdır ve toplumun omurgasını oluşturan, belirli coğrafyada yaşayan bireylerdi. Dolayısıyla toplumsal yapı analizleri içim kurumsal yapı ile birlikte burada yaşayan nüfusun yapısı da son derece önemlidir. Çorlu’nun günümüzdeki nüfus yapısı ve gelişmişlik düzeyinde tarihsel geçmişinin son derece önemli olduğunu ayrıca vurgulamak isterim. Nüfus adlı eserde genellikle sülale ve aile isimlerine yer verdik. Çorlu nüfusunda etkili olan aileleri yaş dağılımlarına göre istatistiki veriler haline getirdik. Orijinal defter görüntülerini de ekte sunduk. Çorlu 1830’da 13 mahalle ve 9 köyden oluşuyor. Bunlar Müslüman mahalleleri ve köyleri. Birkaç örnek vereceğim isim olarak sadece belki bugün hala kullanılan isimler olabilir. Camiatik, Camicedit, Babahalil, Muhittin, Arabacıbaşı, Oflaz, Öksüzgazi gibi Müslüman mahalleleri var. Bunun yanı sıra köylerden bahsettik, Sevindikli, Kepenekli, Muratlı, Sarılar, Çorumkaya, Maksutlu, Deregündüz, Türkmenli olmak üzere 9 Müslüman köy bulunmakta. Papayani, Piskopos, Dursun, Durusu, Papadimitri, ayrıca Ermeni ve Yahudi mahallesi Çorlu’da 1830 tarihinde bulunuyor" şeklinde konuştu.

O dönem Çorlu’da bulunan gayrimüslim nüfusun neler yaptığı konusunda da bilgiler veren Koltuk, "Gayrimüslim nüfus arasında en yaygın meslek gruplarının çobanlık, işçilik, çiftçilik gibi meslekler olduğunu görüyoruz. Onun dışında bağcı, bakkal, berber, meyahaneci, kürekçi gibi 53 tane iş kolu gayrimüslimler arasında görülüyor. Müslüman nüfus arasında ise en yaygın meslek imamlık ve kethüdalık var. Çiftçilik, ziraatin tüm kolları ve günlük hayatı sürdürme adına yapılan meslekler var. Demirci, berber, tütüncü, helvacı, kadayıfçı, müezzin, saraç gibi 70 farklı iş kolunda bulunuyorlar" dedi.



"Belgeler Osmanlı arşivlerinden temin edildi"

Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan ise, Osmanlı Belgelerinde Çorlu adlı eserin kamuoyunda büyük ilgi çektiğini söyleyerek gelecek nesillere Çorlu’nun tarihi hakkında kaynak olacak eserler ortaya koymak için çalışmalara bir yenisinin daha eklendiğini belirtti.

Başkan Baysan, "Sahasında uzman bir ekip ve akademisyenler tarafından araştırma-inceleme sonucu hazırlanan bu kitaplar için nüfus ve temettuat defterleri Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nden dijital olarak temin edilerek defterler içerisinden Müslüman nüfusun tam olarak tespiti, sayım ve vergi kayıtları ile gayrimüslim nüfusun yer ve lakap olarak belirlenmesi söz konusudur. Osmanlıca olan defter kayıtları yeni Türk harflerine aynen çevrilerek gerekli açıklamaları dipnot olarak kitaba aktarılmıştır. Giriş bölümünde ise genel bir Çorlu tarihçesi ile defterlerde gözüken demografik ve mali yapı istatistiki olarak değerlendirmeye tabi tutulmuştur" dedi.



Üst kimlik insan sergisi

"Üst Kimlik İnsan Birlikte Yaşamak Kültürü" adlı serginin de yer aldığı programda konuşan Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak ise, "Çorlu gibi yoğun nüfusa sahip bir ilçenin tarihsel geçmişini çok iyi ortaya koymak lazım. Ben bugün Çorlu’nun geçmişini ve ortak hatıralarını dinlerken bir Çorlulu kadar aynı heyecanı paylaştım. Çorlu hizmet dönemimizde aldığı yatırımlarla daha da iyi yere gelecektir. Tekirdağ Türkiye’nin parlayan yıldızı olacaktır. Bu parlayan yıldızın içinde tüm ilçeleriyle tarihini çok iyi bilen ve anlayan bir Tekirdağ olacaktır" dedi.

Tanıtım programının ardından İHA’ya çalışmalarla ilgili bilgi veren Nuran Koltuk, "Biz bugün Çorlu ile ilgili 2 eser yayınladık. Bir tanesi Çorlu’nun nüfus defterleriydi diğeri de temettuat defterleri. Çorlu’nun sosyal ve iktisadi yapısını ortaya oymak için yapılan çalışmalardı. Çorlu’nun 1830 ve 1845’teki nüfus hareketliliğini, nüfus yapısını, ekim, biçim, yetiştirdiği ürünler bazında, ekonomik hayatına dair ciddi veriler elde ettik ve bunu daha sonra kültürel ve tarih mirası olarak kaynak eser niteliğine getirdik. Yapılan çalışma ciddi bir emek ürünü ve Çorlu’nun geçmişine ışık tutacak nitelikte. Aynı zamanda bir sergi hazırladık. Bu sergi, Osmanlı İmparatorluğu’nun dış dünyaya bakışı, insan üst kimliğinde diğer devletlerle olan irtibatı, imparatorluk bilinci ve bu bilinç içerisinde tüm etnik grupları bir vatandaş tanımı altında söyleyebiliriz. Burada bu belgelerden örnekler sergiledik" dedi.

Osmanlı tarihi araştırmacısı Süreyya Atilla Sağlamçubukçu da, "Yaptığımız çalışma ve sergide Osmanlı Devleti’nin üst kimlik insanı ele alış şeklini inceliyoruz. Tarihçilik açısından Türkiye’de son 10 yılda yapılmaya başlayan demografik çalışmalarından ilkini teşkil ediyor. Osmanlı nüfus defterlerinde Çorlu ve Osmanlı temettuat defterlerinde Çorlu, daha önce yapmış olduğumuz Osmanlı belgelerinde daha geniş tarih aralığı ile yapmış olduğumuz Çorlu tarihini, Cumhuriyet öncesini ilk defa bu çalışmalarla ortaya koymuş bulunmaktayız" ifadelerini kaydetti.

Kaynak: İHA