Derinin Köseleye Zorlu Yolculuğu

Türkiye'de üretiminin yüzde 70'i Denizli'deki tabakhanelerde gerçekleştirilen kösele, büyükbaş hayvan derilerinin bitkisel malzemelerle tabaklanmasıyla elde ediliyor Denizli Deri İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Güran: 'İnsanların tüketim alışkanlığından dolayı kösele ayakkabı yapımında azalma var. Ayakkabı imalatçıları, kösele yerine daha çok sentetik ürünleri tercih ediyor.'

Derinin Köseleye Zorlu Yolculuğu
MUSTAFA DERMENCİOĞLU - Türkiye kösele ihtiyacının önemli bölümünü karşılayan Denizli'de modern tabakhanelerde işlenen büyükbaş hayvan derileri, zorlu bir sürecin ardından ayakkabı tabanlarındaki yerini alıyor.

Dericiliğin yaklaşık 800 yıla dayanan bir tarihe sahip olduğu Denizli'de, yurdun değişik yerlerinden getirilen büyükbaş hayvan derileri, Denizli Deri İhtisas Organize Sanayi Bölgesi'ndeki tesislerde işlenerek kösele haline getiriliyor.

Kasaplardan gelen büyükbaş hayvan derileri, kıllarından ve proteinlerden arındırılarak palamut, kestane, mimoza, sumak gibi bitkisel tozlarla tabaklanıyor. Dayanıklılık kazandırılan deri, kurutulduktan sonra silindirde düzeltiliyor ve yüzeyi parlatılıyor.

Boyanıp makinelerde preslenen, cilt yapısına ve kalınlığına göre ayrılan deriler, ayakkabıların altlarında kösele olarak kullanılmak üzere yurt içi ve yurt dışına pazarlanıyor. Hayvan derilerinin kösele haline geldiği 1 aylık süreçte deri yaklaşık 20 işlemden geçiriliyor.

Denizli Deri İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Güran, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Denizli'de dericiliğin Selçuklular'ın bölgeyi fethiyle başladığını ve aralıksız devam ettiğini, Çanakkale Savaşı'na Denizli'den giden tugayın büyük çoğunluğunun debbağ olduğunu belirtti.

Cumhuriyet tarihinde deri sanayisi ile ilgili ilk organize kümelenme örneğinin Denizli'de kurulduğunu dile getiren Güran, şunları söyledi:

"Türkiye'de kösele imalatının yüzde 70'inden fazlası Denizli'den çıkıyor. Firmalar organize sanayi bölgesine geçince kapasitelerini artırdılar. Son dönemde kösele ihracatına da başladık. Yıllık 1 milyon adede yakın ihracat gerçekleştiriliyor.

Son zamanlarda insanların tüketim alışkanlığından dolayı kösele ayakkabı tüketiminde azalma var. Bu pazar payımızda ciddi bir azalmaya neden oldu. Ayakkabı imalatçıları, kösele yerine daha çok sentetik ürünleri tercih ediyor. Deri emek istiyor ama suni malzemeyle yaptığınız zaman bilgisayardan çıkartıp imal ediyorsunuz."

- Avrupa'da tercih ediliyor

Kösele imalatçısı Fatih Civan ise kösele tabanlı ayakkabıların elektriklenmeyi önlediğini, ayağın hava almasını sağladığını ve mantar oluşumunu engellediğini belirterek ayaktaki yanma hissini önlediğinden özellikle şeker hastalarının bu tabanları tercih ettiğini kaydetti.

Türk halkının kösele konusunda bilinçli olmadığını savunan Civan, "Köselenin esas kısmı deridir. Tabaklanmasında ağaç kabukları kullanıldığı için çok sağlıklı bir malzemedir. Bunu halkımız bilmediği için Türkiye'de genelde plastik tabanlı ürünler kullanılmaktadır. İhracatımız ise çok iyi, çünkü Avrupa'da kösele biliniyor, tercih ediliyor. Ülke olarak ucuz ayakkabıda bir yere gitmemiz mümkün değil. Kaliteli, sağlıklı, el işçiliğinin yoğun olduğu ayakkabılarda payımızı artırabiliriz. Bu da daha fazla kösele kullanmaktan geçiyor." diye konuştu.

Kösele üreticisi Ali İrimağzı ise Türkiye'nin dünyada kösele üreten 10 ülkeden biri olduğunu, Çin, Hindistan, İspanya ve Japonya'ya ihracat yaptıklarını belirtti.

Kaynak: AA