Vecihi Özerdemli, 'Eczacı Kendini Çok Yönlü Geliştirmeli'

Öğrencilerin eczane eczacılığı ile ilgili teorik bilgilerinin pratikteki yansımalarını ve sektörel tecrübelerin aktarılması amacıyla, ilaç eczacılık sektörünün önde gelen isimleri, Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesinde öğrencilerle bir araya geliyor. Bu kapsamda; ülkenin duayen eczacılarından, 3 kuşak eczacı bir aileden gelen Vecihi Özerdemli, “Serbest Eczane Uygulamaları” dersine konuk oldu.

Vecihi Özerdemli, 'Eczacı Kendini Çok Yönlü Geliştirmeli'
Ülkemizde “Sağlık Eğitiminin Avrupa Birliği Müktesebatına Uyarlanması” çalışmaları çerçevesinde eczacılık fakültelerindeki lisans eğitimi yeniden yapılandırılarak 5 yıla çıkarıldı. Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi 5. yıl eğitim programı kapsamında eczane eczacılığı alanında Serbest Eczane Uygulamaları dersini seçmeli ders olarak dahil edildi. 2014 yılından bu yana dersin koordinatörlüğünü yürüten Prof. Dr. Hande Gürer Orhan; öğrenciler açısından bu dersin meslek pratiğine katkısının önemli olduğunu, özellikle alanında yetkin konukların katıldığı derslerdeki deneyim paylaşımlarının öğrencilere mesleğe atıldıklarında karşılaşacakları gerçek durum hakkında pratik bilgi sağladığını söyledi.



“Eczacı, tam bir sağlık danışmanı olmalı”

Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesinde gerçekleşen derste EDAK Ecza Kooperatifi 2. Başkanı, duayen eczacı Vecihi Özerdemli, öğrencilere geçmişten geleceğe serbest eczane eczacılığı, iyi eczacılık uygulamalarını, yeni iş modelleri üzerine bilgilerini aktardı. Özerdemli konuşmasında, dünyanın kocaman bir bilgi havuzu haline geldiğini, mesleki ve güncel gelişmeleri takip edebilmek ve bu bilgi havuzundan yararlanabilmek için öğrencilere öncelikle yabancı dil bilmelerini önerdi. Eczacıların halk sağlığı için vazgeçilmez birer sağlık danışmanı ve eczanelerin de 1. basamak sağlık kuruluşları olarak konumlandırılması için akademiden başlayarak, meslek örgütleriyle birlikte çok çaba göstermek gerektiğini söyledi.



Eczacılığın zor durumda olduğu ile ilgili söylemlere de açıklık getiren Özerdemli, eczacılığın 21. yüzyılın en önemli mesleklerinden biri olduğunu söyleyerek, zorda olanın ilacın rekabet unsuru haline gelmesi ile ortaya çıkan “eczanecilik” kavramı olduğunu belirterek, “Geçmişte ilacı yapan kişi olarak ilacın kralı olan eczacı, sanayileşme ile bugün ilacı alıp satan kişi olarak, hizmetkarı durumundadır. Oysa bugün bilgisiyle, donanımıyla tam bir sağlık danışmanına dönüşmesi gerek. Çünkü eczacılık gittikçe gelişen bir meslek. Dünya biyoteknoloji çağına giriyor, yakında ilaçların tümü klinik ilaç haline gelecek ve kişiye özel ilaç dönemi başlayacak. Bu ne demek, her eczacı bir klinisyen olacak demek. Bu bir yerde mesleğimize yeni bir boyut katacaktır. Bu nedenle, eczacılıkla ilgili şikayet etmek yerine, bu sorunlara yönelik ben ne yapıyorum ya da yapabilirim diyerek araştırın ve çözümü üretin, çözümün anahtarı siz de” dedi.



“Amerika’nın 70’li yıllarını yaşıyoruz”

Ülkemizdeki eczane sektöründeki gelişmelerin Amerika’nın 1970’li yıllarına denk geldiğini aktaran Özerdemli, Amerika’da büyük market zincirinin piyasaya girmesi ile 1970’li yıllardan başlayarak 20 bin eczanenin kapandığını, yaşanan bu çöküntünün ardından eczacılıkta yeni bir modelin denendiğini, yeni bir klinik seviye oluşturularak, 2000’li yıllardan sonra Amerika’da da yeniden bireysel eczanelerin açılmaya başlandığını söyledi.

Özerdemli, “Halk, marketlerden aldıkları ürünler konusunda hiçbir fikir sahibi olamadığı için artık bilgi alabileceği yerlere yöneldi, bu yönde orada eczacılar da kendilerini geliştirdi ve klinik eczacılık uygulamaları önem kazandı” diye konuştu.

Tıp, eczacılık alanında çığır açan buluşlara da değinen Özerdemli, hastanın görme yeteneğini tekrar kazanmasını sağlayan ya da insülin direncine karşı takılan mikroçiplerden, kalp hastalarına takılan ilaçlı stentlere, ilacın bedenimizde takip edilebilirliğini sağlayan sensörlü ilaçlara dek, yaşanan bu gelişmelerin eczacılık sektörü içinde yeri olacağını ve eczacının bu gelişmeleri görerek kendini çok yönlü geliştirmesi gerektiğini aktardı.
Kaynak: İHA