Savunma Sanayisi İhracata Kapı Aralıyor
Savunma Sanayii Müsteşar Yardımcısı Şeker: 'Bölgede İHA'lar, Atak helikopteri, sınır güvenliği çözümleri, sinyal karıştırıcılar, deniz platformlarında kullanılabilecek silah sistemleri temel ihtiyaçlar olarak dikkati çekiyor' 'Yakın dönemde Türk şirketlerinin bölgede sorumluluklar üstlenebileceğini düşünüyorum. Zaten bazı adımlar atılmış durumda' 'Bu tür olanakları değerlendirip, Türkiye'yi, savunma sanayisinde geliştirdiğimiz teknolojilerden para kazanır hale getireceğiz'
GÖKSEL YILDIRIM - Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) ülkeleri, Türk savunma sanayisinin son dönemde geliştirdiği insansız hava araçları (İHA), Atak helikopteri, sınır güvenliği çözümleri, sinyal karıştırıcılar ve deniz platformlarında kullanılabilecek silah sistemlerinin ihracatı açısından önemli fırsatlar sunuyor.
Türkiye, ASEAN savunma ve iç güvenlik tedarik pazarı kadar uluslararası savunma sanayisi üreticileri için de fırsatlar sunan Tayland Savunma ve Güvenlik Fuarı'na 18 firmayla güçlü katılım sağladı.
Türk heyetine başkanlık eden Savunma Sanayii Müsteşar Yardımcısı Mustafa Murat Şeker, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Tayland'da düzenlenen fuarı, bölge ülkeleriyle buluşma anlamında fırsat olarak gördüklerini söyledi.
Bölgede yer alan pek çok ülkenin de fuara katıldığına dikkati çeken Şeker, bu vesileyle hem söz konusu ülkeler hem de buraya yönelik faaliyette bulunan ülkelerin firma ve karar vericileriyle bir araya gelme şansı bulduklarını ifade etti.
Fuar kapsamında faydalı görüşmeler gerçekleştirdiklerini anlatan Şeker, "Burada varlığımızı gösterdik. En büyük katılım gösteren ülke olarak fuarda yer almamız önemliydi." dedi.
Tayland ve bölge ülkelerinde Türkiye'nin savunma sanayisindeki kabiliyet ve kapasitesinin yeterince bilinmediğini dile getiren Şeker, temaslarında en çok bu konuya odaklandıklarını ve bunları anlattıklarını vurguladı. Şeker, "Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı anlattıklarımıza hayret etti. 'Bütün bunları siz mi yapıyorsunuz?' sorusunu yöneltti. Anlattıklarımız ilgisini çekti ve 'Bunları görmemiz, değerlendirmemiz lazım.' dedi." şeklinde konuştu.
Şeker, bu tür organizasyonlara katılıp Türkiye'nin kendisini anlatmasının çok önemli olduğunu belirterek, "Bölgesel olarak uzak coğrafyalardan bahsediyoruz. Onların sizi ziyaret etmesini, ihalelerine sizi davet etmesini beklemek çok doğru olmuyor." değerlendirmesinde bulundu.
- "Türk firmaları açısından önemli potansiyel var"
Bölge ülkelerinin her birinin kendisine göre tehdit algıları bulunduğuna değinen Şeker, şunları kaydetti:
"Tayland bazı bölgesel çatışmalarla mücadele ediyor. Örneğin el yapımı patlayıcılara karşı sinyal karıştırıcılar arıyorlar. Bunları yaşadığımızı ve bu konularda çok ileride olduğumuzu anlattık. Bu bir fırsat olabilir. İnsansız hava araçları bu bölgede çok rağbet gören bir ürün. Sınır güvenliğiyle ilgili projeler cazip olabilir diye gördük. Ülkeler bu bölgede genel olarak sınır güvenliği problemi yaşıyor görünüyor. Atak helikopteri bu bölgede ihtiyaçlara ciddi bir yanıt olabilir. Bölgede İHA'lar, Atak helikopteri, sınır güvenliği çözümleri, sinyal karıştırıcılar, deniz platformlarında kullanılabilecek silah sistemleri temel ihtiyaçlar olarak dikkati çekiyor. Bölge bu anlamda firmalarımıza önemli bir potansiyel sunuyor. Yakın dönemde Türk şirketlerinin bölgede sorumluluklar üstlenebileceğini düşünüyorum. Zaten bazı adımlar atılmış durumda. Bize coğrafi olarak uzak ülkelerde zorluk ilk adımı atmakta. Savunma sanayimizin kapasite ve kabiliyetlerine güveniyorum."
- "Şili, ASELSAN'a tank modernizasyonu vermek istiyor"
Şeker, Türk firmalarının uluslararası alanda üstlendiği her projeden alnının akıyla çıktığını vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Örneğin ASELSAN, Şili'den elektronik harp sistemi işi almıştı, helikopterlerin elektronik olarak kendisini korumasına yönelik bir sistemdi. Projeyi başarıyla bitirdi, şimdi Şili, ASELSAN'a tank modernizasyonu vermek istiyor. Helikopter işi yaklaşık 17 milyon dolarlık bir projeydi, şimdi 60-65 milyon dolarlık tank modernizasyonu var. Şili tarafı şunda tereddüt etmişti: ASELSAN'ı tanımıyorlardı, acaba bu işin arkasında birisi durur mu diye bir endişeleri vardı. 'Hükümetler arası imzalayalım' dediler, biz de kabul ettik. Sözleşmeye Müsteşarlık olarak imza attık. Çünkü bir güvence arıyorlardı. ASELSAN'ın kabiliyetlerini gördükten sonra ASELSAN'la devam etmek istiyorlar. Buralardaki durumda benzer. Belki birtakım projelerde bazı kolaylıklar da sağlayarak bu bölgeye girip firmalarımızı tanıtmamız lazım. Filipinler'e termal kamera, gece görüş sistemleri vermişti ASELSAN, FNSS de bazı araçlar vermişti. Ülke içinde yaşanan güvenlik sorunlarının çözümünde bunlardan yararlanılmış ve isyancı lideri tespit edip yakalamışlar. Burada, 'Türk sistemlerini, sizin verdiğiniz sistemleri ve araçları kullandık.' diye belirttiler. Bunlar çok güzel referanslar oluyor."
- "Batı ülkeleri gibi satmaya gelmiyoruz"
Müsteşar Yardımcısı Şeker, yaptıkları görüşmelerde Batılı ülkeler gibi "satmaya" gelmediklerini anlattıklarına işaret ederek, "İş birliğine geldik. Eğer üretim yapmak, beraber bir şeyler yapmak istiyorsanız hazırız, teknolojik iş birliğine de hazırız mesajlarını veriyoruz. Bunların olumlu algılandığını düşünüyoruz." dedi.
Tayland'ın yerli sanayisini güçlendirme yönünde karar almış olmasını da olumlu değerlendirdiklerini dile getiren Şeker, şunları kaydetti:
"Bu konuda Türkiye'nin tecrübelerini anlatabileceğimizi söyledik. Özellikle roketler konusunda bir çalışmaları olduğunu öğrendik, bu ilgimizi çekti. Roketsan söz konusu tesisi ziyaret edecek. Kabiliyetlerini göreceğiz. Füzelerin dış kabuğunu üreten REPKON firmamızdan bahsettik. Neler yapabileceğimize firmalarımız bakacaklar. Tayland tarafı bir Savunma Sanayii İşbirliği Anlaşması bekliyor. Bir taslak doküman hazırladık ve verdik. Taslağı değerlendiriyorlar, imzalanırsa süreçler daha hızlı ilerleyecek."
Şeker, Türkiye'nin savunma sanayisinde kabiliyet oluşturduğunu ama sürdürülebilirliğin de önemli olduğunu vurgulayarak, "Bunun için de ihracat olmazsa olmaz bir konu. Israrla gelmemiz, görüşmeler yapmamız lazım. Birincide sizi tanıyorlar, ikincide proje konuşuyorsunuz, üçüncüde daha detayına iniyorsunuz. Bu tür olanakları değerlendirip, Türkiye'yi, savunma sanayisinde geliştirdiğimiz teknolojilerden para kazanır hale getireceğiz." diye konuştu.
Kaynak: AA
Türkiye, ASEAN savunma ve iç güvenlik tedarik pazarı kadar uluslararası savunma sanayisi üreticileri için de fırsatlar sunan Tayland Savunma ve Güvenlik Fuarı'na 18 firmayla güçlü katılım sağladı.
Türk heyetine başkanlık eden Savunma Sanayii Müsteşar Yardımcısı Mustafa Murat Şeker, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Tayland'da düzenlenen fuarı, bölge ülkeleriyle buluşma anlamında fırsat olarak gördüklerini söyledi.
Bölgede yer alan pek çok ülkenin de fuara katıldığına dikkati çeken Şeker, bu vesileyle hem söz konusu ülkeler hem de buraya yönelik faaliyette bulunan ülkelerin firma ve karar vericileriyle bir araya gelme şansı bulduklarını ifade etti.
Fuar kapsamında faydalı görüşmeler gerçekleştirdiklerini anlatan Şeker, "Burada varlığımızı gösterdik. En büyük katılım gösteren ülke olarak fuarda yer almamız önemliydi." dedi.
Tayland ve bölge ülkelerinde Türkiye'nin savunma sanayisindeki kabiliyet ve kapasitesinin yeterince bilinmediğini dile getiren Şeker, temaslarında en çok bu konuya odaklandıklarını ve bunları anlattıklarını vurguladı. Şeker, "Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı anlattıklarımıza hayret etti. 'Bütün bunları siz mi yapıyorsunuz?' sorusunu yöneltti. Anlattıklarımız ilgisini çekti ve 'Bunları görmemiz, değerlendirmemiz lazım.' dedi." şeklinde konuştu.
Şeker, bu tür organizasyonlara katılıp Türkiye'nin kendisini anlatmasının çok önemli olduğunu belirterek, "Bölgesel olarak uzak coğrafyalardan bahsediyoruz. Onların sizi ziyaret etmesini, ihalelerine sizi davet etmesini beklemek çok doğru olmuyor." değerlendirmesinde bulundu.
- "Türk firmaları açısından önemli potansiyel var"
Bölge ülkelerinin her birinin kendisine göre tehdit algıları bulunduğuna değinen Şeker, şunları kaydetti:
"Tayland bazı bölgesel çatışmalarla mücadele ediyor. Örneğin el yapımı patlayıcılara karşı sinyal karıştırıcılar arıyorlar. Bunları yaşadığımızı ve bu konularda çok ileride olduğumuzu anlattık. Bu bir fırsat olabilir. İnsansız hava araçları bu bölgede çok rağbet gören bir ürün. Sınır güvenliğiyle ilgili projeler cazip olabilir diye gördük. Ülkeler bu bölgede genel olarak sınır güvenliği problemi yaşıyor görünüyor. Atak helikopteri bu bölgede ihtiyaçlara ciddi bir yanıt olabilir. Bölgede İHA'lar, Atak helikopteri, sınır güvenliği çözümleri, sinyal karıştırıcılar, deniz platformlarında kullanılabilecek silah sistemleri temel ihtiyaçlar olarak dikkati çekiyor. Bölge bu anlamda firmalarımıza önemli bir potansiyel sunuyor. Yakın dönemde Türk şirketlerinin bölgede sorumluluklar üstlenebileceğini düşünüyorum. Zaten bazı adımlar atılmış durumda. Bize coğrafi olarak uzak ülkelerde zorluk ilk adımı atmakta. Savunma sanayimizin kapasite ve kabiliyetlerine güveniyorum."
- "Şili, ASELSAN'a tank modernizasyonu vermek istiyor"
Şeker, Türk firmalarının uluslararası alanda üstlendiği her projeden alnının akıyla çıktığını vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Örneğin ASELSAN, Şili'den elektronik harp sistemi işi almıştı, helikopterlerin elektronik olarak kendisini korumasına yönelik bir sistemdi. Projeyi başarıyla bitirdi, şimdi Şili, ASELSAN'a tank modernizasyonu vermek istiyor. Helikopter işi yaklaşık 17 milyon dolarlık bir projeydi, şimdi 60-65 milyon dolarlık tank modernizasyonu var. Şili tarafı şunda tereddüt etmişti: ASELSAN'ı tanımıyorlardı, acaba bu işin arkasında birisi durur mu diye bir endişeleri vardı. 'Hükümetler arası imzalayalım' dediler, biz de kabul ettik. Sözleşmeye Müsteşarlık olarak imza attık. Çünkü bir güvence arıyorlardı. ASELSAN'ın kabiliyetlerini gördükten sonra ASELSAN'la devam etmek istiyorlar. Buralardaki durumda benzer. Belki birtakım projelerde bazı kolaylıklar da sağlayarak bu bölgeye girip firmalarımızı tanıtmamız lazım. Filipinler'e termal kamera, gece görüş sistemleri vermişti ASELSAN, FNSS de bazı araçlar vermişti. Ülke içinde yaşanan güvenlik sorunlarının çözümünde bunlardan yararlanılmış ve isyancı lideri tespit edip yakalamışlar. Burada, 'Türk sistemlerini, sizin verdiğiniz sistemleri ve araçları kullandık.' diye belirttiler. Bunlar çok güzel referanslar oluyor."
- "Batı ülkeleri gibi satmaya gelmiyoruz"
Müsteşar Yardımcısı Şeker, yaptıkları görüşmelerde Batılı ülkeler gibi "satmaya" gelmediklerini anlattıklarına işaret ederek, "İş birliğine geldik. Eğer üretim yapmak, beraber bir şeyler yapmak istiyorsanız hazırız, teknolojik iş birliğine de hazırız mesajlarını veriyoruz. Bunların olumlu algılandığını düşünüyoruz." dedi.
Tayland'ın yerli sanayisini güçlendirme yönünde karar almış olmasını da olumlu değerlendirdiklerini dile getiren Şeker, şunları kaydetti:
"Bu konuda Türkiye'nin tecrübelerini anlatabileceğimizi söyledik. Özellikle roketler konusunda bir çalışmaları olduğunu öğrendik, bu ilgimizi çekti. Roketsan söz konusu tesisi ziyaret edecek. Kabiliyetlerini göreceğiz. Füzelerin dış kabuğunu üreten REPKON firmamızdan bahsettik. Neler yapabileceğimize firmalarımız bakacaklar. Tayland tarafı bir Savunma Sanayii İşbirliği Anlaşması bekliyor. Bir taslak doküman hazırladık ve verdik. Taslağı değerlendiriyorlar, imzalanırsa süreçler daha hızlı ilerleyecek."
Şeker, Türkiye'nin savunma sanayisinde kabiliyet oluşturduğunu ama sürdürülebilirliğin de önemli olduğunu vurgulayarak, "Bunun için de ihracat olmazsa olmaz bir konu. Israrla gelmemiz, görüşmeler yapmamız lazım. Birincide sizi tanıyorlar, ikincide proje konuşuyorsunuz, üçüncüde daha detayına iniyorsunuz. Bu tür olanakları değerlendirip, Türkiye'yi, savunma sanayisinde geliştirdiğimiz teknolojilerden para kazanır hale getireceğiz." diye konuştu.