CHP Genel Başkan Yardımcısı Budak Açıklaması
'(TÜSİAD'ın DEİK kurucu üyeliğinden ayrılması) TÜSİAD, OHAL'in iş dünyasına yönelik yarattığı olumsuzlukları ve verdiği zararları anlatıyor, normalleşme, demokratikleşme çağrısı yapıyordu. Bu çok rahatsızlık yaratmış olmalı ki, DEİK'i alt üst ettiler' 'Demokrasi ve hukuk çağrısından bile rahatsızlık duyulan noktaya gelinmesi, Türkiye için vahim bir tablodur'
CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneğinin (TÜSİAD), Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) kurucu üyeliğinden ayrılmasına ilişkin, "TÜSİAD, OHAL'in iş dünyasına yönelik yarattığı olumsuzlukları ve verdiği zararları anlatıyor, normalleşme, demokratikleşme çağrısı yapıyordu. Bu çok rahatsızlık yaratmış olmalı ki DEİK'i alt üst ettiler. Demokrasi ve hukuk çağrısından bile rahatsızlık duyulan noktaya gelinmesi, Türkiye için vahim bir tablodur." ifadesini kullandı.
Budak, yaptığı yazılı açıklamada, AK Parti Hükümeti'nin, sivil toplumu ve iş dünyasını dizayn etmeye çalıştığını savundu.
İş dünyasının gönüllü diplomasi örgütü olan ve önemli başarılara imza atan DEİK'in önce Ekonomi Bakanlığına bağlandığını, şimdi de yapısına müdahale edildiğini belirten Budak, TÜSİAD'ın son dönemde OHAL ile ilgili yaptığı açıklamaları hatırlattı. İktidarın 'tek sesli bir Türkiye, tek sesli bir iş dünyası' istediğini ileri süren Budak, şöyle devam etti:
"TÜSİAD'ın DEİK kurucu üyeliğinden, yönetim kurulundan neden çıkarıldığını tahmin etmek için kahin olmaya gerek yok. TÜSİAD, OHAL'in iş dünyasına yönelik yarattığı olumsuzlukları ve verdiği zararları anlatıyor, normalleşme, demokratikleşme çağrısı yapıyordu. Çünkü OHAL altında bir Türkiye imajıyla, iş adamlarının iş yapamaması, yeni yatırımlara yönelmemesi, önünü görememesi, yabancı yatırımcıların Türkiye'den uzaklaşması ana sorun olarak ortada duruyor. TÜSİAD'ın da dediği budur. Bu çok rahatsızlık yaratmış olmalı ki, DEİK'i alt üst ettiler. Demokrasi ve hukuk çağrısından bile rahatsızlık duyulan noktaya gelinmesi, Türkiye için vahim bir tablodur."
Budak, hükümetin, sanayi ve ticaret odalarının seçimlerini hiçbir gerekçe göstermeksizin ertelediğini belirterek, şunları kaydetti:
hatırlatan Budak, "Yapılan değişiklikle, iş dünyasının gönüllü diplomasi örgütü olan DEİK tamamen AKP Hükümetinin gönüllü örgütüne dönüştürülmüştür. Yönetim Kurulu toplantıları bile bakanın, Başbakanın, Cumhurbaşkanının başkanlığında yapılacaktır. Böyle bağımsızlık olur mu?"
Kaynak: AA
Budak, yaptığı yazılı açıklamada, AK Parti Hükümeti'nin, sivil toplumu ve iş dünyasını dizayn etmeye çalıştığını savundu.
İş dünyasının gönüllü diplomasi örgütü olan ve önemli başarılara imza atan DEİK'in önce Ekonomi Bakanlığına bağlandığını, şimdi de yapısına müdahale edildiğini belirten Budak, TÜSİAD'ın son dönemde OHAL ile ilgili yaptığı açıklamaları hatırlattı. İktidarın 'tek sesli bir Türkiye, tek sesli bir iş dünyası' istediğini ileri süren Budak, şöyle devam etti:
"TÜSİAD'ın DEİK kurucu üyeliğinden, yönetim kurulundan neden çıkarıldığını tahmin etmek için kahin olmaya gerek yok. TÜSİAD, OHAL'in iş dünyasına yönelik yarattığı olumsuzlukları ve verdiği zararları anlatıyor, normalleşme, demokratikleşme çağrısı yapıyordu. Çünkü OHAL altında bir Türkiye imajıyla, iş adamlarının iş yapamaması, yeni yatırımlara yönelmemesi, önünü görememesi, yabancı yatırımcıların Türkiye'den uzaklaşması ana sorun olarak ortada duruyor. TÜSİAD'ın da dediği budur. Bu çok rahatsızlık yaratmış olmalı ki, DEİK'i alt üst ettiler. Demokrasi ve hukuk çağrısından bile rahatsızlık duyulan noktaya gelinmesi, Türkiye için vahim bir tablodur."
Budak, hükümetin, sanayi ve ticaret odalarının seçimlerini hiçbir gerekçe göstermeksizin ertelediğini belirterek, şunları kaydetti:
hatırlatan Budak, "Yapılan değişiklikle, iş dünyasının gönüllü diplomasi örgütü olan DEİK tamamen AKP Hükümetinin gönüllü örgütüne dönüştürülmüştür. Yönetim Kurulu toplantıları bile bakanın, Başbakanın, Cumhurbaşkanının başkanlığında yapılacaktır. Böyle bağımsızlık olur mu?"