CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğdu Açıklaması
'Kameralar önünde Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı 'faizleri indirin' diyerek kamuoyuna 'iyi polisi' oynarken, Merkez Bankasına ise faizleri indirmeyen 'kötü polis' rolü biçiliyor. Bu, bankalar ve hükümet arasında yapılan kirli ittifak. Her iki taraf da seyircisiz kapalı sahada top çevirerek faizleri bilinçli olarak yüksek tutuyor. Bu da vatandaşa yüksek kredi kartı, yüksek tüketici kredisi faizi olarak dönüyor'
CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, "Kameralar önünde Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı 'faizleri indirin' diyerek kamuoyuna 'iyi polisi' oynarken, Merkez Bankasına ise faizleri indirmeyen 'kötü polis' rolü biçiliyor. Bu, bankalar ve hükümet arasında yapılan kirli ittifak. Her iki taraf da seyircisiz kapalı sahada top çevirerek faizleri bilinçli olarak yüksek tutuyor. Bu da vatandaşa yüksek kredi kartı, yüksek tüketici kredisi faizi olarak dönüyor." değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğdu, yaptığı yazılı açıklamada, TBMM'ye gönderilen Torba Kanunun 77'nci Maddesi ile Hazinenin borçlanma limitinin 37 milyar lira artırılmak istendiğini belirtti.
Bu maddenin hem anayasa hem de 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa aykırı olduğunu savunan Erdoğdu, "Gelir mi toplayamadılar yoksa harcama mı fazla yapıldı da hükümet yılbaşında verilen borçlanma limitine sığamıyor. Milli iradeye saygısı olan hükümet, yıl bitmeden neden böyle bir ilave limit artışına ihtiyaç duyulduğunu gelip Meclis'e anlatır." ifadesini kullandı.
Hazinenin 8 ayda 2017'nin tamamı için hükümete tanınan borçlanma limitini kullanıp bitirdiğine işaret eden Erdoğdu, iktidarın, borçlanma limitini artırarak bir baskın seçim talimatına karşı Hazineyi hazır tuttuğunu ileri sürdü. Erdoğdu, Hazinenin faizi bu kadar yüksek tutarken Merkez Bankasının faiz indirmesinin imkansız olduğunu bildirdi.
Erdoğdu, şöyle devam etti:
"Kötü bir tiyatro oynuyorlar. Kameralar önünde Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı 'faizleri indirin' diyerek kamuoyuna 'iyi polisi' oynarken, Merkez Bankasına ise faizleri indirmeyen 'kötü polis' rolü biçiliyor. Bu, bankalar ve hükümet arasında yapılan kirli ittifak. Her iki taraf da seyircisiz kapalı sahada top çevirerek faizleri bilinçli olarak yüksek tutuyor. Bu da vatandaşa yüksek kredi kartı, yüksek tüketici kredisi faizi olarak dönüyor. Oysa hazine para istiflemekten vazgeçip faizleri düşürse, vatandaş tüketici kredisi borcunu ödemek için bankaya, örneğin bin 300 lira ödüyorsa sadece bin lira ödeyecek."
Bu durumun bankaların işine geldiğini, bankaların 2016'da mevduatlara 74 milyar lira faiz öderken, verdikleri kredilerden 160 milyar lira kazandığına dikkati çeken Erdoğdu, şunları kaydetti:
"Hazinenin faizleri yüksek tutarak para istiflemesinden hem hükümet hem banka karşılıklı yarar sağlıyor. Burada kaybeden, aldıkları kredilere yüksek faiz ödemek zorunda kalan ve torba yasalarla çıkarılan yeni vergilerin faturasını ödeyen geniş halk yığınları. Vatandaşımız bu oyunu görmeli."
Kaynak: AA
Erdoğdu, yaptığı yazılı açıklamada, TBMM'ye gönderilen Torba Kanunun 77'nci Maddesi ile Hazinenin borçlanma limitinin 37 milyar lira artırılmak istendiğini belirtti.
Bu maddenin hem anayasa hem de 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa aykırı olduğunu savunan Erdoğdu, "Gelir mi toplayamadılar yoksa harcama mı fazla yapıldı da hükümet yılbaşında verilen borçlanma limitine sığamıyor. Milli iradeye saygısı olan hükümet, yıl bitmeden neden böyle bir ilave limit artışına ihtiyaç duyulduğunu gelip Meclis'e anlatır." ifadesini kullandı.
Hazinenin 8 ayda 2017'nin tamamı için hükümete tanınan borçlanma limitini kullanıp bitirdiğine işaret eden Erdoğdu, iktidarın, borçlanma limitini artırarak bir baskın seçim talimatına karşı Hazineyi hazır tuttuğunu ileri sürdü. Erdoğdu, Hazinenin faizi bu kadar yüksek tutarken Merkez Bankasının faiz indirmesinin imkansız olduğunu bildirdi.
Erdoğdu, şöyle devam etti:
"Kötü bir tiyatro oynuyorlar. Kameralar önünde Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı 'faizleri indirin' diyerek kamuoyuna 'iyi polisi' oynarken, Merkez Bankasına ise faizleri indirmeyen 'kötü polis' rolü biçiliyor. Bu, bankalar ve hükümet arasında yapılan kirli ittifak. Her iki taraf da seyircisiz kapalı sahada top çevirerek faizleri bilinçli olarak yüksek tutuyor. Bu da vatandaşa yüksek kredi kartı, yüksek tüketici kredisi faizi olarak dönüyor. Oysa hazine para istiflemekten vazgeçip faizleri düşürse, vatandaş tüketici kredisi borcunu ödemek için bankaya, örneğin bin 300 lira ödüyorsa sadece bin lira ödeyecek."
Bu durumun bankaların işine geldiğini, bankaların 2016'da mevduatlara 74 milyar lira faiz öderken, verdikleri kredilerden 160 milyar lira kazandığına dikkati çeken Erdoğdu, şunları kaydetti:
"Hazinenin faizleri yüksek tutarak para istiflemesinden hem hükümet hem banka karşılıklı yarar sağlıyor. Burada kaybeden, aldıkları kredilere yüksek faiz ödemek zorunda kalan ve torba yasalarla çıkarılan yeni vergilerin faturasını ödeyen geniş halk yığınları. Vatandaşımız bu oyunu görmeli."