Aile Şirketlerine Küresel Bakış Konferansı

TAİDER'in eski Yönetim Kurulu Başkanı Bayındır: 'Aile şirketleri en büyük tehdit olarak insan kaynaklarını görüyor. Diğer önemli tehditler ise dijital dönüşüm, yıkıcı inovasyon, sanayi 4.0' ' Aile şirketlerinin ortalama ömrü 25 yıl. Ancak yapılan araştırmalara göre aile şirketi olmayan, halka açık şirketlerin ortalama ömrü 15 yıl'

Aile İşletmeleri Derneği (TAİDER) eski Yönetim Kurulu Başkanı Sumer Tömek Bayındır, aile şirketlerinin en büyük tehdit olarak insan kaynaklarını gördüğünü belirterek, "Diğer önemli tehditler ise dijital dönüşüm, yıkıcı inovasyon, sanayi 4.0. Şirketler sanayi 4.0'ı, teknolojik değişimi kaçırma endişesi yaşıyor." dedi.

Sabancı Üniversitesi tarafından düzenlenen "Aile Şirketlerine Küresel Bakış" isimli konferans kapsamında "Türkiye'de Aile Şirketleri Paneli" gerçekleştirildi.

Panelde konuşan Bayındır, aile şirketleri için kurum kültürünün çok önemli olduğunu kaydederek, her geçen yıl sadece kurumların değil ailelerin de kültürlerinde değişim görüldüğünü söyledi.

Aile şirketlerinin en büyük tehdit olarak insan kaynaklarını gördüklerini dile getiren Bayındır, "Diğer önemli tehditler ise dijital dönüşüm, yıkıcı inovasyon, sanayi 4.0 olarak görülüyor. Şirketler sanayi 4.0'ı, teknolojik değişimi kaçırma endişesi yaşıyor." diye konuştu.

Bayındır, Türkiye'deki aile şirketlerinin bunların yanı sıra ekonomik durumu ve beyin göçünü tehdit olarak gördüğünü belirterek, artık beyin göçünün sadece para endeksli olmadığını, gençlerin mutlu olacakları ve hedeflerine daha rahat ulaşacakları yerleri tercih ettiğini anlattı.

Aile şirketlerinin ömrünün kısa olduğunun konuşulduğunu dile getiren Bayındır, "Aile şirketlerinin ortalama ömrü 25 yıl. Ancak yapılan araştırmalara göre aile şirketi olmayan, halka açık şirketlerin ortalama ömrü 15 yıl." ifadelerini kullandı.

Bayındır, son 100 yılda halka açık şirketlerin yarattığı gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 50 düştüğünü sözlerine ekledi.

- "Kurumsal yönetim ilkelerine sıkı sıkıya sarılın"

Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği Danışma Kurulu Üyesi Tayfun Bayazıt ise kurumsal yönetim kavramının Türkiye'de 1990'lardan sonra daha çok konuşulmaya başlandığını belirterek, aile şirketleri için de bunun çok önemli olduğunu söyledi.

Girişimci bir ailenin kurduğu ve geliştirdiği şirketlerin sürdürülebilir olması için kurumsal yönetimin önemine değinen Bayazıt, bağımsız üyelerin gerekliliğinden bahsetti.

Bayazıt, başarılı olmanın yolunun kurumsal yönetim ilkelerine, en yeni, en gelişmiş ve en doğru uygulamalara sıkı sıkıya tutunmaktan geçtiğini kaydederek, yönetim kurulunda hissedarlarla bağı olmayan, bağımsız üyelerin olması gerektiğini vurguladı.

Şirket ihityaçlarını şirket vizyonunu aile olarak tespit ettikten sonra onu yerine getirecek yönetim kuruludur. Şirketin menfaatini düşünecek, gerekirse CEO'ya hesap soracak bir yönetim kurulu olması çok önemli.

Alarko Holding Yönetim Kurulu Üyesi Leyla Alaton da aile şirketlerinde çalışmanın zorluklarından bahsederek, bu şirketlerde hislerin ön planda olduğunu söyledi.

Alaton, "Ben babamla sürekli iş konuşurdum, hayatım boyunca onunla başka konuda çok az konuşmuşumdur." dedi.
Kaynak: AA